GODOT’yu bekler gibi “yenilenebilir enerji yasasını” bekleyenlerden biri de Mustafa Ezici.
Ezici kim?
Bitkisel Atık Toplayıcıları ve Elektrik Üreticileri Derneği BAYTED Başkanı.
Kendisi siyahımsı atık yağ içeren kavanozlarla ara sıra gazetelere uğrar.
Derdine çare arar.
Ezici’nin elinde sıklıkla görmeye alışkın olduğum bu kavanozlardan biri, geçen akşam İstanbul’un en şık lokantalarından Sunset’te masanın üzerindeydi.
Masanın etrafında da onlarca gazeteci, Mustafa Ezici ve İstanbul Çevre ve Orman Müdürü Profesör Mehmet Emin Birpınar.
Cuma gecesi Sunset’in inanılmaz uğultusunda aldığım notlardan çarpıcı rakamlar şöyle:
Türkiye’de yılda 1 milyon 700 bin ton yağ tüketiliyor.
Avrupa’nın en fazla yağ tüketen 3’üncü ülkesiyiz.
Malum böreği, çöreği, kızartmayı pek severiz.
Severiz ama “atık yağlarımız nereye gidiyor” diye de pek merak etmeyiz.
1 LİTRE ATIĞIN ZARARI
Çevre Bakanlığı’nın verilerine göre, bir yılda oluşan atık yağ miktarı 350 bin ton.
Bu miktarın sadece yüzde 2’si toplanıp, değerlendiriliyor.
Yüzde 98’i ise lavabo ve çöplerden denize, akarsulara ve toprağa karışıyor.
Profesör Birpınar’ın denizlerin nasıl kirlendiğine dair verdiği örnek çarpıcı.
“1 litre atık yağ 1 milyon metrekare deniz yüzeyini kirletiyor. Ve bunun temizlenmesi çok çok zor” diyor.
Yıllardır “Marmara Denizi can çekişiyor” diyenlerin kulakları çınlasın.
Birpınar, “Çevre Bakanlığı olarak İstanbul’da 50 bin kadar lokanta, otel catering şirketine ‘atık yağlarınızı lisanslı firmalara teslim edin’ diye mektup yazdık” diyor.
Ne ki toplanan atık miktarına bakarsak mektuplar etkisiz kalmış.
ABD’de, Avrupa Birliği’nde atık yağlarını teslim etmeyenlere ceza büyük.
Kimi zaman hapis cezası bile söz konusu
Madalyonun diğer yüzünden otellerde, lokantalarda, okul kantinlerinde defalarca kızartılan yağların insan sağlığı üzerindeki etkisi var.
5 BİN NÜFUSLU ŞEHRİN ELEKTRİĞİ
Ezici’nin yanından ayırmadığı o kavanozlardaki simsiyah yağlar gıda denetiminin ne kadar gevşek olduğunu kanıtı.
Yerel yönetimler hem denetimde, hem atık yağ toplamada çoktan sınıfta kalmış.
Dolayısıyla bir yanda çevre kirlenirken, onlarca kez aynı yağda kızarmış patateslerle sağlığımızdan oluyoruz.
Peki Ezici niye “yenilenebilir enerji yasasını” bekliyor?
Zira topladığı atık yağlardan elektrik üretmeyi planlıyor.
Hükümetin yeni yasada üreticiden elektriği kaç euro/sente alacağı belli olur olmaz Dilovası’nda bir tesis kurmaya hazırlanıyor.
Ayda 600 ton atık yağ yakarak 5 bin nüfuslu bir şehrin elektriğini üretecek.
Patates kızartmamızın yağı iyi bir işe yaramış olacak.
Akkuyu’da camiye güneş paneli
DÜN Fransa’dan nükleer atık taşıyan konvoyu protesto etmek üzere Almanya’da binlerce nükleer karşıtı yollara dökülürken, bizde ilk nükleer santralin kurulacağı Akkuyu’dan güzel bir haber geldi.
Greenpeace Akdeniz, Güneş Enerjisi Sanayicileri Derneği GENSED ile birlikte son derece yaratıcı bir projeye imza atmış durumda.
Çevreci örgüt, Akkuyu’ya nükleer gelmeden güneş enerjisini getirmeyi başarmış.
Önce Akkuyu halkına güneş enerjisinin nasıl bir sistemle çalıştığı, Antalya Belediyesi’nin uygulamaları anlatılmış.
Ardından halka sistemin nereye kurulmasını istedikleri sorulmuş.
Belde halkı, güneş enerjisi sisteminin, giderlerinden sorumlu olduğu camiye kurulmasını talep edince GENSED kolları sıvamış.
2.25 kilovat gücündeki sistem devreye girdiğinde, gündüz saatlerinde caminin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek.
Gila Benmayor
| 
