Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 25 Kasım 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

İnsanoğlunun damağına tatlı tadı veren ilk maddeler şüphesiz meyveler olmuş.
 
Ama yeryüzünde milyonlarca yıldır, geniş alanların bitkilerle kaplanmaya başladığı üçüncü jeolojik çağdan beri, çalışkan arıların ürettiği ballar sayesinde hem şifa buluyoruz hem de şekerin tadını alıyoruz. Ünlü Fransız düşünce adamı Levi-Strauss’a göre bal, ”iyi yiyecek”lerden biri. Peki “iyi yiyecek” nedir? Öncelikle düşünülmesi iyi olan, akla getirildiğinde bile ağzımızı sulandıran yiyecek. Bal da bunlardan biri. Eski Mısır’da, Hititlerde, Roma ve Yunan medeniyetlerinde bala sıklıkla rastlıyoruz.
 
AVRUPA’NIN FLORASI
Ülkemiz 3500 kadarı endemik olmak üzere yaklaşık 11000 çiçekli bitkinin doğal olarak yetiştiği, Avrupa’nın florası en zengin ve verimli ülkesi. Bir başka deyişle, arılara hem nektar hem poleni aynı anda verebilen bal üretimine uygun nadir bir coğrafya üzerindeyiz. Arı kovanı miktarı 4 milyon. Arı nüfusu (koloni sayısı) rakamlarına göre ise dünyada ilk 10 sırada yer alıyoruz. Ancak bal üretimi ve tüketimi düşük seviyelerde. Kovan başı verimlilik rakamlarını örnek verirsek; Türkiye’de kovan başına yıllık üretim 15-17 kg iken, Çin’de 33 kg, Arjantin’de 40 kg, Kanada’da 64 kg, Macaristan’da 40 kg. Avrupa ülkelerinde kişi başı ortalama tüketim 2 kg civarında, bizde ise 700-800 gr civarında kalıyor. Selçuklular’da, daha sonra Osmanlılar’da bal tüketimi çok fazlaydı. Fatih Sultan Mehmet döneminde Topkapı Sarayına satın alınan bir aylık bal miktarı 64 kantar (yaklaşık 3313 kg) olarak gözüküyor. 18. yy sonlarına, yani Avrupa’da şeker sanayi oluşup, şekerin yurdumuza gelişine kadar tüm tatlılarda, şerbetlerde bal kullanılmış. Bugün Mısır Çarşısı ile Tahtakale arasındaki yerde bal depoları mevcuttu, adı da “Balkapanı” idi. 
 
MODERN BİR TESİS BALPARMAK 
Tüm bu açıklamalardan sonra, geçen hafta aldığım bir davetle sektörün en büyük tesisi “Balparmak” ballarının fabrikasını gezmek imkanı buldum. Çekmeköy’de 28000 metrekare arazi üzerinde 5000 metrekarelik kapalı alanda kurulu tesisler en modern teknolojiye sahip, ultra modern bir laboratuar ve en hijyenik şartlarda çalışan dolum tesislerini hayranlıkla gezip inceledim. Firma sahibi, Özen Altıparmak için bal ticari bir ürün olmanın dışında, duygusal bir tutku. Türkiye’nin dört bir yanından arıcılardan topladığı balların saflığı ve kalitesi tam 65 parametrede analizlerle gerçekleştirilen son teknolojik aletlerle donatılmış AR-GE Laboratuvarını kurma sebebi de bu tutkusu. Çok yüksek maliyetine rağmen bu işe girişmesi “Bal”a verdiği önemin bir göstergesi. Laboratuvarda görevli, kimyager, biyolog, gıda ve ziraat mühendislerinden oluşan 15 kişilik ekip; Balı duyusal, kimyasal, analitik, mikroskobik ve mikrobiyolojik yöntemlerle inceliyor.
 
MÜKEMMEL BİR LABORATUVAR
Özen Bey’in açıklamasına göre;
-Kalite kontrol ve izlenebilirlik sistemi öylesine hassas çalışıyor ki, soframıza gelen her kavanoz balın Türkiye’nin hangi yörelerinden, hangi arıcılardan toplandığını, hatta hangi çiçeklerden elde edildiğini bulabiliyoruz.
-Böylece kalıntı ve hile ile mücadeleye yönelik çalışmalara öncülük ediyoruz.
Bu mükemmel laboratuvar Türkiye’de tek, Avrupa’da ise sadece dört adet. Bütün bu bilgilerden sonra, yakında piyasaya çıkacak olan yepyeni bir seriyle ilgili bilgiler verildi. Gurmeler ve bal düşkünleri için heyecan verici bir yenilik: Bundan böyle bu laboratuvarda yapılacak çok detaylı bilimsel çalışmalar sonunda balın içindeki polenlerin önce hangi bitkiye, daha sonra hangi yöreye ait olduğu tespit edilecek ve bizler yöresel balları bölge adlarıyla rahatlıkla yiyebileceğiz.
 
BÖLGELERE GÖRE AD VE TAT 
Bu çok özel ballar şimdilik beş çeşit:
- Bingöl balı, Muş balı, Yüksekova balı, Şemdinli balı, Kayseri balı.
Her biri bir başka koku ve başka tat taşıyan yöre balları, 225 gramlık şık ambalajlarda, tıpkı ilaçlarda olduğu gibi, açıklayıcı bir prospektüsle birlikte satışa sunulacak. Bal, tadı ve kokusu ile olduğu kadar besin değeri, içindeki faydalı antioksidanlar, vitaminler ve madensel tuzlar sayesinde insan vücuduna çok faydalı bir doğal besindir. En güzel, alıştığımız tüketim şekli elbette kaymakla yenilmesi. Bal/kaymak birbirine pek güzel yakışır. Ama daha değişik tarifler de deneyebilirsiniz.
 
 
TÜRKİYE’NİN TEK BAL LABORATUVARI
Avrupa’daki 4 modern bal laboratuvarından biri Balparmak firmasına ait. Firma sahibi Özen Altıparmak, Çekmeköy’deki modern laboratuvarı yazarımız Sevim Gökyıldız’a gezdirdi. Laboratuvarda kimyager, biyolog, gıda ve ziraat mühendislerinden oluşan 15 kişilik bir ekip görev yapıyor. Bir uzay laboratuvarı kadar mükemmel bu kuruluşta, arının hangi bölgenin hangi çiçeğinden bal aldığı araştırılıyor. Buna göre balın saflığı, kalitesi tespit edilerek üretim yapılıyor. 
 
 
BALLI TAVSİYELER 
> 2 kaşık bal - 1 çay bardağı yoğurt - 1 çay bardağı portakal suyunu mikserde çırpın, sabah kahvaltısı için ideal içecek.
> Çay saati sandviçleri için: Etimek ya da kızarmış dilimli ekmeklerin üzerine, önce labne peyniri sonra bal sürün, ince çekilmiş badem ya da fındık serperek servis yapın.
> 1 çay fincanı yoğurt, 2 kaşık bal, 1 portakal suyu, 3-4 kaşık yulaf ezmesini karıştırın. Kahvaltıda ister sıcak ister soğuk yiyebilirsiniz.
> 1 çay fincanı yoğurt, 2 kaşık bal ve aromasını sevdiğiniz toz bir baharatı (toz karanfil, tarçın, zencefil olabilir) karıştırın. Arzu ederseniz sade ya da içine meyve parçaları ekleyerek yiyebilirsiniz. 
> Greyfurtu kaşıkla yemek için ortadan kesin ve içine bir tatlı kaşığı bal koyun. 
> Salata veya sebzede kullanabileceğiniz bir sos: 2 kaşık bal- 3 kaşık dijon hardalı, 1 diş ezilmiş sarımsak, 2 kaşık zeytinyağı, 1/2 kaşık limon suyu, tuz ve kuru kokulu otlar (fesleğen-kekik-dereotu gibi).
> Kek ya da meyve salatalarında kullanabileceğiniz bir sos : 1 çay fincanı krema, 1/2 çay fincanı bal, kakao, vanilya. Koyu kıvamlı bir sos olana dek karıştırın.
> Sağlıklı beslenme için çay veya kahvenizi balla tadlandırabilirsiniz. 
> Elma, armut, portakal gibi fazla şekerli olmayan meyve salatalarında bal hem aroma hem de tad verir.
> Tatlı krep hamuru ile hazırlayacağınız kreplere bal ekleyin. Üzerine çekilmiş ceviz serperseniz çok uyumlu bir lezzeti olacaktır.
Tüm günleriniz bal kadar tatlı geçsin ..
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
15.12.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız