Dünyada her yıl 1.8 milyon çocuk kirli su yüzünden hayatını kaybediyor, 1 milyardan fazla insan güvenli içme suyuna erişemiyor. En iyimser senaryoya göre 2050'de dünya nüfusunun büyük çoğunluğu temiz su bulamayacak.
Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu, bu gerçeklere dikkat çekerken öne sürülen 'çözümleri' de incelemeye alıyor. Geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yapan platform üyeleri doğaya ve Türkiye'nin su kaynaklarına yapılan müdahaleleri tartıştı; yapılaşma, madencilik, baraj ve hidroelektrik santralı projelerinin etkilerine mercek tuttu. Platform su sorununun, suyun ticari bir mala dönüştürülmesine gerekçe olamayacağının altını çiziyor. Dünyadan örneklerle su kaynaklarının şirketlerin eline geçmesinin olumsuz sonuçlarını hatırlatıyor. Rio de Jenerio'da 1992'de yapılan Dünya Su ve Çevre Konferansı, suyun 'ekonomiye kazandırılmasının' önünü açmıştı. İstanbul'da da Mart 2009'da 5. Dünya Su Forumu toplanacak. Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu, Türkiye'de foruma ev sahipliği yapacak resmi kurumları gerçekçi ve doğaya saygılı çözümler konusunda uyarıyor. Bolivya, Cochabamba'da geçtiğimiz yıllarda suyun kullanım hakkını satın alan şirket, parasını ödeyemediği için susuz kalan ve evlerinin çatılarına kaplar koyarak yağmur biriktiren insanları silahla önledi. Oysa su şirketlerin değil, doğanın. Munzur, Dicle, Çoruh, Fırtına doğal ve kültürel özellikleriyle geleceğe aktarılması gereken zenginlikler. Su sorununa da bunlar gözetilerek, paranın değil insanlığın yararı düşünülerek yaklaşılmalı.
kesfetmekicibak.com |