Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 25 Kasım 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Türkiye'de 1200 TL olan buzağı fiyatı Avrupa'da 250 TL. Kasaplık hayvan yerine buzağı ithal edilseydi hem et fiyatı düşer hem de Banvit ve Koç besicilikten çekilmezdi.

Banvit 21 bin, Koç’un Harranova Çiftliği ise 13 bin baş besi hayvanıyla Türkiye’nin iki büyük kırmızı et üreticisi konumundaydı. Birer gün arayla Banvit borsaya, Koç Grubu ise Dünya gazetesine açıkladı: Besicilikten çekiliyoruz. 

Şirketler milyonlarca dolarlık besi yatırımını bir kenara bırakıp ithalatçı oluyor. 

Ülkelerin, tarım ve hayvancılık konusunda korumacılık önlemleri almaya çalıştığı bir dönemde yerli üreticinin ithalatçı olmasını tartışmalıyız. Hükümetin canlı hayvan ithalatındaki temel hedefi neydi? Et fiyatlarını düşürmek. Peki bunda başarılı oldu mu? 

Yerli üretim karkas etin kilosu 18 TL’den 15 TL’ye kadar düştü. İthal etin kilosu ise 10-12 TL’den satılıyor. Bu durumda cevabımız evet. Peki bu fiyat düşürme operasyonu üreticiyi küstürmeyecek şekilde yapılabilir miydi? 

 

Maliyeti ne kadar? 

İthalat öncesinde Türkiye’deki hayvan pazarlarında 60-70 kg’lık bir buzağı yaklaşık 1500 TL’ye satılıyordu. Şu andaki fiyatlar 1200 TL düzeyinde. Besicinin hedefi bu buzağıları alıp yaklaşık 10 ay sonunda 550 kg’a ulaştırıp satmak. Yani 10 ayda bu hayvanlara yaklaşık 500 kg aldırmaları gerekiyor. Bunun da bir maliyeti var. Bir hayvanın 1 kg alması için 10 kg, 500 kg alması içinse tam 5 ton mısır veya arpa yemesi gerekiyor. Arpa veya mısırın tonu 500 TL. Bu durumda bir hayvanın yem gideri 2500 TL’yi buluyor. Diğer suni yem, veteriner, ilaç, su, elektrik ve bakıcı giderleri yaklaşık 300 TL. Kısacası 10 ayda 550 kg’a ulaşan bir hayvanın toplam maliyeti 4000 TL’yi buluyor. Besici bu hayvanı karkas olarak kg’ı 16 TL’den satıyor. Net et ağırlığına göre eline ancak 500 TL geçiyor. (% 52’lik et hesabına göre.) 

Oysa aynı ağırlıkta yani 550 kg’lık ithal bir hayvanın şu anda Türkiye’deki satış fiyatı karkas fiyatını 11 TL’den hesaplarsanız 3400 TL ediyor. Yani 10 ay besicilik yapan bir üreticinin maliyetinden yaklaşık 500 TL ucuza satılıyor. Siz besiciliğe devam eder misiniz? 

 

Üretim için fırsat vardı 

Besicinin en büyük gideri aslında hayvanın kendisi yani buzağı için ödediği 1200 TL. Hollanda ve pek çok Avrupa ülkesinde 60-70 kg’lık aynı buzağı en fazla 200 euro yani 400 TL’den satılıyor. Belli bir kilonun üzerinde hayvan ithaline izin verilmese ve buzağı ithalatı teşvik edilseydi bugün besicinin üretimi bırakmasına gerek kalmayacaktı. İthalat öncesi 1500 TL’ye kadar çıkan yerli buzağı fiyatları bolluk nedeniyle düşecekti. Besici üretime devam edecek et fiyatları da gerileyecekti. 

Özetle, üretici haksız yere cezalandırdı. İşin maliyetini sadece para olarak görmeyin. Türkiye kırmızı ette dışa bağımlı hale geliyor. Deli dana gibi hastalıklar durumunda ithal edecek et bulamayıp fahiş fiyata yerli et yeme ihtimali de cabası...

 

 

 

Sefer Levent

 

http://www.radikal.com.tr/

Ekleme Tarihi
13.01.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız