Gözünüz aydın, çevreciler. AKP’nin Meclis’ten geçirdiği Yenilenebilir Enerji Yasası ile ormanların kapısı girişimcilere ardına kadar açılıyor. Özelliği ne olursa olsun artık ormanlarda güneş, rüzgâr enerjisi ve hidroelektrik santral (HES) yatırımı yapmak serbest. Daha ayrıntılı bir anlatımla ve yasanın sözleri ile:
“(1) Milli park, (2) tabiat parkı, (3) tabiat anıtı ile (4) tabiatı koruma alanlarında, (5) muhafaza ormanlarında, (6) yaban hayatı geliştirme sahalarında, (7) özel çevre koruma bölgelerinde, (8) doğal sit alanlarında (9) içme ve kullanma suyu koruma alanlarında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerinin kurulmasına izin verilir.”
Duyduğuma göre yasa Meclis’te görüşülürken muhalefet milletvekilleri iktidara destek olmuş. Yani “yeni” CHP Türkiye’de orman bırakmamaya aday yeni düzenlemenin destekleyicisi oldu. Milliyetçiler milliyetçisi MHP’de.
Hiçbir konuda anlaşamayan partilerin ülkenin yeşiline tarihimizdeki en büyük tehdidi yönelten yasa konusunda ortak düşünmesi ilginç bir trajedi.
Makine Mühendisleri Odası, hükümetin “toplumu, insanı ve doğayı dikkate almayan yaklaşımları dikkate alındığında (yasa) son derece sakıncalı sonuçlar verebilecektir” diyor. “Verimsiz, vasıfsız arazileri değerlendirmek yerine ormanları, verimli tarım alanlarını, milli parkları, ören yerlerini yok etmeye yönelen, buralara güneş, rüzgâr ve hidroelektrik santral kurmaya kalkışanlar olacaktır.”
Yenilenebilir Enerji Yasası Meclis’e 2008’de sunulduğunda Meclis Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nun oybirliğini temsil ediyordu. Tasarı o haliyle yenilenebilir enerji üretimi için önemli teşvikler öngörüyordu.
Taslak iki yıl bekledikten sonra geçen yılın kasım ayında Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı. Ve görüşmeler esnasında Enerji Bakanlığı ve bir grup AKP milletvekili tarafından tamamen yeniden düzenlenerek birkaç gün önce yürürlüğe giren halini aldı.
Görüşmeler esnasında ve daha sonra çevre dostu olmamakla itham ettiğim için hakkımda dava açan Çevre Bakanı Veysel Eroğlu’ndan bir itiraz sesi duyuldu mu? Hayır. Sebebi açık. AKP’nin iki enerji bakanlığı var. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı. İkincisi akarsularda ve ormanlardaki enerji yatırımları ile ilgilenirken birincisi geriye kalanlarla uğraşıyor.
Çevre ve ormanları kim koruyacak o zaman? Halk. Yaşam alanlarının rant için tahrip edilmesine karşı çıkan ve demokratik haklarını sonuna kadar kullanmaya kararlı halk. Aksi halde unutacaklar: “Doğa” ünlü bir çevrecinin dediği gibi, “insanlığın hem bankasıdır hem de tapınağıdır.”
Ve doğayı tahribe yönelikse temiz enerjiyi savunmak sigara içmeyi savunmak kadar çağdaşlıktan uzaktır.
Metin Münir
http://www.milliyet.com.tr/ |