Göç sürüyor. Köyler boşalıyor. Ekilip dikilmesi gereken topraklar kaderine terk ediliyor.
Durum vaziyeti böyle olunca da haklı olarak yakınmalar, 'geri kalmışlık şikayetleri' ayyuka çıkıyor. Oysa umut peşinden koşup kalkınmaktan, refah düzeyini geliştirmekten söz etmek varken, itilmişlikten, kakılmışlıktan söz ederek karamsarlık tabloları çizmenin hiçbir yararı yok. Tabii, "Bittik, tükendik!.. Bizi ilgisizlik, dışlanmışlık tüketti!.." diyerek, sızlanmanın da…
Ve hele; geri kalmışlıktan yakınıp, umudu umutsuzluğa tutsak ederek, Sarız'ın Sarıoğlan'ın, Akkışla'nın Felahiye'nin ya da diğerlerinin "kadersizliğini" seslendirme huyunu alışkanlık haline getirmenin hiç gereği yok.
Avantajlı coğrafyalarda olmalarına karşın Yeşilhisar'ın, Bünyan'ın, hatta Yahyalı ve Develi'nin bile gelişmekten yana açmazlarla boğuştukları bir gerçek. O halde, gerçeklerin yakınmaya gerek duyulmadan kabullenilmesi ve de soruna akılcı yaklaşımlarla çözümler üretilmesi gerekmiyor mu?..
Şikayet söylemleri çok haklı. Zira, yaşamını kırsalda sürdürenlerle, şehirde oturanların gelir düzeyleri arasında büyük farklar var. Bu fark, toprakla uğraşmalarına rağmen karınlarını zar zor doyuran insanların oturduğu kesimlerde daha da büyüyerek gelir dağılımında 'ürkütücü' boyutlara varıyor. Bu tür yoksulluğun nedeni ise önce Kayseri kırsalının kamu yatırımlarından payına düşeni alamamasına, sonra da girişimcinin kırsala sıcak bakmamasına bağlanıyor.
Madem kalkınmanın yolu sinai üretimden geçiyor, şu halde Develi'deki Gazi Keçe ya da Saray Çiftliği, Bünyan'daki yünlü dokuma fabrikası örnek alınarak, küçük ölçekli de olsa benzer türden yatırımlara yönelmek mümkün. İlin kimi kesimi turizm ağırlıklı, kimi yöresi ise tarım ve hayvancılık alanlarındaki yatırımlar için uygun verilere sahip. Turizm ve tarım sektörüne verilecek destek, sanayi sektörü için de itici güç olabilir. Duruma göre emek ve sermayenin, küçük ölçekli sanayi yatırımlarına yönlendirilmesi, gelişmekte zorlanan il ekonomisine doping etkisi yapmakla kalmayacak, işsizliğin azalmasına, dolayısıyla göçün durmasına da zemin hazırlamış olacaktır.
Kısacası, devletin yap(a)madığını, müteşebbis Kayseri insanının özveri geleneğini harekete geçirerek, kırsalda da yapması gerek. Bir başka deyişle Kayseri silkinmek ve de kırsalıyla bütünleşmek durumunda. Zira, Kayseri köyüyle kentiyle bir bütündür; dolayısıyla "teşvik yok, yatırımlardan pay alamıyorum" yakınmalarından arınması gerekir.
Yeter ki, akılcı yollar keşfedilebilsin; yeter ki, aklıselim düşünce girişimciyi kırsalda da yatırıma yönlendirecek türden projeler geliştirebilsin.
|