Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 25 Kasım 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Önceki hafta FAO (Birleşmiş Milletlerin Gıda ve Tarın Örgütü) dünyada başlıca tarım ürünlerinde fiyatların hızla yükselmeye başladığını duyurdu. 

FAO tarafından düzenlenen ve 2002-2004 yılları ortalaması 100 olan endekse göre, şimdilerde şeker fiyatları 420’ler, yağlar 277’ler, tahıllar 244’ler, süt ürünleri 221’ler, etler 165’ler dolayında. 

Önceki gün dünya piyasaları Çin’den gelen kuraklık haberiyle sarsıldı. Dünyada en çok tahıl tüketen Çin’de, bu yıl görülmemiş bir kuraklık nedeniyle ürünler tarlada kurumuş. Çin daha piyasaya girmeden dünya borsalarında buğday, mısır, yağlı tohumların fiyatları yükselmeye başladı.. Bu gelişmeler bizi, özellikle alt gelir grubundaki halkımızı çok ilgilendirir. 

Çünkü biz artık birçok gıda ürününde dışa bağımlı durumdayız. Dünyada tarım ürünü fiyatlarının artması, bizde de fiyat artışına yol açıyor. 

 

Kendimizi besleyemiyoruz 

TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu’nun) belirlemelerine göre biz: 

-  Sıvı yağ üretilen, yağlı tohumlardan ihtiyacımız olan ayçiçeğinin yüzde 54’ünü, kolza tohumunun yüzde 60’ını, soya fasulyesinin yüzde 97’sini dışarıdan alıyoruz. 

-  Kırmızı mercimeğin yüzde 55’ini, yeşil mercimeğin yüzde 35’ini, kuru fasulyenin yüzde 17’sini dışarıdan getiriyoruz. 

-  Mısıra, pamuğa dünya kadar para ödüyoruz. Bütün bunlara ek olarak geçen yıl et ithal etmeye başladık. 2010 yılında tarım ürünü ithalatına 9.9 milyar dolar ödedik. 

Dünyada tarım ürünü fiyatlarının artması nedeniyle büyüyen ithalat faturasını karşılamak için dolar buluruz, ama bu sorunu çözmez. Sorun artan dünya fiyatları nedeniyle içeride gıda maddeleri fiyatlarında ortaya çıkacak artıştır. 

Buğday fiyatındaki artış, ekmek fiyatını artırır. Mısırdaki fiyat artışı yem fiyatlarını, dolayısıyla beyaz ve kırmızı et fiyatlarını artırır. Yağlı tohumların fiyatındaki artış sıvı yağ fiyatını, dolayısıyla yağlı gıda maddeleri fiyatını artırır. Fasulye, mercimek, pirinç fiyatları artar. Bütün bunlar bizim alt gelir grubundaki insanlarımızı üzer. Genelde enflasyonda artışa yol açar. 

Görülüyor ki, en kısa zamanda tarım ürünlerinde kendi kendimize yeter hale gelmemiz şart. Toprağımız var. İnsanımız var. Son yıllarda (Allah için) Hükümet tarıma büyük destek veriyor. Sıfır faizle kredi veriliyor. Kredi faizi bütçeden karşılanıyor. Girdi fiyatlarında, ürün fiyatlarında destek primi ödeniyor. 

Buna rağmen kırmızı et, yağlı tohumlar, bakliyat gibi ana tarım ürünlerinde arz yetersizliği var. Demek ki uygulanan politika ve alınan tedbirlerde bir hata var. Bu nedenle çabalar ve destek için harcanan paralar sonuç vermiyor. O halde bu hatayı bulalım. Yoksa, bir yanda nüfus artarken, öte yanda tarım ürünlerinde yetersizlik giderek daha ciddi sorun haline gelecek. Tarım ürünü ithalatının faturası enerji ithalatı faturasıyla yarışmaya başlayacak.

 

Güngör Uras

 

http://ekonomi.milliyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
11.02.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız