Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 22 Kasım 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Zoroğlu, eski tarım toplumunda üretimin çevre kaynaklarıyla sınırlı olduğunu vurguladı

 

Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Zoroğlu, ilk tarım toplumlarının doğal olarak bireysellikten uzak, ortak, yani imece usulüne dayandığını ve toplumda mülkiyetin sözkonusu olmadığı bir yaşam tarzının egemen olduğunu söyledi.

Eski çağlardaki tarım toplumunda üretimin çevre kaynaklarıyla sınırlı olduğunu ve bu kaynaklarla yaşamın zorunlu hale geldiğini vurgulayan Zoroğlu, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi'nde düzenlenen "Eski Çağlarda Arazi Kullanımı" konulu konferans verdi.

Antik çağda toplumun yüzde 90 ile 99'unun tarımla meşgul olduğunun bilindiğini vurgulayan Zoroğlu, "Bu yüzden toprağa bağlı üretim yapan böylesi toplumlarda, toprak mülkiyetiyle ilgili haklar, toprağın ve ürünün paylaşımı ve bunların ekonomisi gibi konuları düzenleyen yasalar hakkında de elimizde kısıtlı da olsa bazı bilgiler vardır" dedi.

Eski çağlarda üretimin ancak çevrelerindeki kaynaklarla sınırlı olduğunu ve bunlarla yaşamlarını sağladıklarını anlatan Zoroğlu, şunları söyledi:

"Ancak zamanla, farklı yörelerdeki insan ilişkileri arttıkça, farklı coğrafyalarda üretilen çeşitli besin kaynaklarının, aletlerin ve diğer malzemenin değiş tokuşuyla ticaret başladı. Buna koşut olarak her üreten ürettiği malın sahibi oldu. Böylece bir yandan bireysel, diğer yandan da bölgesel anlamda mülkiyet fikri de gelişmeye başladı.

Antik çağda, toplumun yüzde 90 ile yüzde 99'unun tarımla meşgul olduğunu biliyoruz. Bu yüzden toprağa bağlı üretim yapan böylesi toplumlarda, toprak mülkiyetiyle ilgili haklar, toprağın ve ürünün paylaşımı ve bunların ekonomisi gibi konuları düzenleyen yasalar hakkında de elimizde kısıtlı da olsa bazı bilgiler vardır. Modern araştırmacılar bu gibi yazılı yasaları genel bir ad ile yani Leges Agrariae olarak adlandırırlar.

Bu sözcük her ne kadar Latince olsa da, bu yasaların en eskisi ilk yazının kullanılmaya başladığı Eski Tunç Çağı'na, yani günümüzden 5 bin yıl öncesine kadar gider. Bir başka deyişle, başlangıcından itibaren toprağın paylaşımı, mülkiyet hakları ve korunması, ürünün paylaşımı gibi olgular farklı uygulama aşamalarından geçerek bu günlere taşınmıştır" dedi.

 

 

yeniadana.net

 

Ekleme Tarihi
04.04.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız