Bu akımdaki amaç sağlıklı yemekler yapabilmek, kullanılan malzemeleri iyi seçebilmek ve sağlıklı pişirme teknikleri kullanmak.
Şefler Birliği Başkan Yardımcısı Ali Rıza Dölkeleş, Türkiye'de Avrupa çıkışlı 'minimalist mutfak' akımının başladığını belirterek, "Minimalist mutfak sade ancak sırların detayda gizli olduğu bir akım" dedi. Minimalist mutfakta yemeğin besin değerinden sofradaki sunumuna, renk uyumuna kadar her şeyin incelikle düşünüldüğünü ifade eden Dölkeleş, "Yenilikçi mutfakla birlikte gelen bu akımı biz şefler olarak benimsiyoruz.
Bu akımdaki amaç sağlıklı yemekler yapabilmek, kullanılan malzemeleri iyi seçebilmek, sağlıklı pişirme tekniklerini kullanmak. Artık akıllı fırınlarda, gastronom kaplarda sağlıklı yemek pişirmek önem kazanmaya başladı. Eski korsan ocaklar yok oluyor.
Ayrıca iki ya da üç mutfaktan tatları tek tabakta sunmaya başladık. Örneğin, Asya mutfağından soya sosu ile Türk mutfağından et soteyi farklı bir kıvamda pişirip sunuyoruz" şeklinde konuştu.
Dölkeleş, değişik televizyon kanallarında yayınlanan 'Yemekteyiz' programlarının olumsuz tüm yanlarına karşın masa kültürü, yemek yapma keyfi ve yemek masasında sohbet eşliğinde uzun süre oturmayı benimsetme açısından izleyenlere katkıda bulunduğunu da kaydetti.
Fast food'un artık geriye düşüş gösterdiğini de vurgulayan Dölkeleş, hızlı ayaküstü yemek yemeye yönelik bu sistemin biteceğinin aslında önceden bilindiğini söyledi. Fast food firmalarının bu durumu düzeltmek için mönülerini değiştirdiğini, yeni ürünler yaratmaya çalıştıklarını anlatan Dölkeleş, "Kaybetmiş oldukları potansiyeli yakalamaya çalışıyorlar.
Ancak fast food son demlerini yaşıyor" dedi. Büyük alışveriş merkezlerinin yemek bölümlerinde daha önce fast food'un ağırlıklı olduğunu belirten Dölkeleş, bugün bu tip alışveriş merkezlerinde artık Türk mutfağı, hafif yemeklerden oluşan açık büfelerin yer aldığını hatırlattı.
Yemeğin bir kültür olduğunu vurgulayan Dölkeleş, "Önemli olan hızlı karın doyurmak değil, damak tadının ön planda olduğu, yenen yemeğinin tadına varıldığı ve masada daha uzun süre geçirildiği yemekler artık benimsenmeye başladı" diye konuştu.
Şefler Birliği'nde halen 75'i şef olmak üzere 150 üyesi bulunduğunu da anlatan Başkan Yardımcısı Ali Rıza Dölkeleş, 2010 yılı hedefleri arasındaki en önemli projenin 'Mutfak Akademisi' olduğunu belirtti. Türkiye'de son yıllarda yemek okullarının açılmaya başlandığını ve bunun büyük ilgi gördüğünü hatırlatan Dölkeleş, "Mutfak Akademisi için son iki yıldır hazırlık yapıyorduk. 2010 yılında bunu hayata geçireceğiz.
Burası bir okul olacak. Şefler Birliği'nden şefler ders verecek. Bu akademiyi bitirenler sertifikalı aşçı olacak. Ayrıca 1 aylık kısa dönem kurslarda ise, mutfağı seven ve değişik tatlar öğrenmek isteyenlere ders vereceğiz" dedi.
|