Market raflarında nereye bakarsanız bakın bir başka soya ürünü var gibi gözüküyor. Beslenmedeki marifetlerine gelecek olursak soya, oldukça güçlü etkisi olan harika bitkisel bir proteindir.
Sağlıkla alakalı yemekler arasında en çok konuşulanlardan biri de soya fasulyesidir. Tüylü bir kabuğun içine dizilmiş birkaç tohum…
Soya fasulyesi oldukça besleyicidir ve insan yaşamı için çok önemli olan proteinin başlıca bütün amino asitlerini içeren nadir bitkilerden biridir. Omega-3 yağları, çoklu doymamış yağ, B vitamini, demir, çinko, antioksidanlar, fitokimyasallar ve lif bakımından zengindir.
Soya fasulyesi, %40 protein içerir ve hayvansal proteinlere üstün bir rakip olarak kabul edilir. Vejetaryenler için mükemmel bir protein kaynağıdır. Bir bardak pişirilmiş soya fasulyesi günlük protein ihtiyacının yarsını karşılar.
Soya fasulyesinin sağlık kuruluşlarınca bu kadar ilgi görmesinin bir diğer nedeni ise özellikle kanserde ve kalp hastalıklarında önleyici ve kontrol edici potansiyeli… Bu düşünce kısmen, dünya çapındaki diğer kültürleri incelerken ortaya çıktı.
Örneğin, soya ürünleri, balık ve lif bakımından zengin bir beslenme düzenine sahip olan Asyalılar, meme kanseri, yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarına karşı daha az risk taşımalarıyla bilinirler. Ancak göç edip, et ve işlenmiş yiyeceklerle dolu Batılılaşmış bir beslenme tarzına geçtiklerinde sağlıkları olumsuz yönde etkilendi. Bu da kendi memleketlerinde keyfini sürdükleri sağlıklarının yalnızca genetikle değil, beslenmeleriyle de alakalı olduğunu gösteriyor.
Bu kanı, soyanın insan vücudundaki sağlık etkilerini görmek amacıyla birçok araştırmanın yapılmasına neden oldu. Ve şimdiye kadar öğrendiklerimize göre, soya birazcık iki yüzlü… Olumlu ve olumsuz özellikler göstererek çelişkiye düşürüyor.
Araştırmacıların güvenilir sonuçlara ulaşmada sorun yaşamalarının nedeni henüz bilinmiyor. Nedeni, araştırmalarla ilgili olabilir çünkü beslenme araştırmaları hem idare etmek hem yönlendirmek açısından bir şekilde zor. Soyanın değişken bileşenleriyle birlikte birçok şekilde bulunması da bunun nedeni olabilir. Ya da araştırmaların sayısı bulguları belirsizleştiriyor olabilir çünkü dünyadaki her insan farklı kişisel ve etnik fizyolojiye sahiptir.
Neden ne olursa olsun, bilim gerçeği didikleyip bulana kadar, tıp ve beslenmeyle ilgili uzmanlar konu özellikle kalp hastalıkları ve kanser üzerindeki etkilerine geldiğinde kendilerini soyanın zararlı mı yararlı mı olduğuna karar vermekle uğraşırken bulacaklar.
Doktor Öz’ün Tavsiyesi
Seçici kurul soya ağırlıklı beslenmenin hiçbir risk taşımadığını güvenle söyleyene kadar soya; meyve, sebze, kuruyemiş, çekirdek ve tam tahılları içeren bitki bazlı beslenme programının bir parçası olarak ölçülü bir şekilde tüketilmelidir.
Soya proteini yine de fazlasıyla doymuş yağ içeren hayvansal ve süt proteinlerinin yerine kullanılabilir. Genel kural olarak, kadınlar günde 46 gram, erkekler ise 56 gram protein tüketmeliler.
Dr. Mehmet Öz
hastane.com.tr
|