Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 25 Kasım 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Haftada bir kez fındık tüketenlerin kalp damar hastalığına yakalanma riski yüzde 8.3, haftada 4 gün tüketenlerin ise yüzde 40 oranında azalıyor.

 
Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asım Örem, uzun zamandır fındık üzerinde çalışmalar yaptıklarını ve bu çalışmalar sonucunda birçok bilimsel veri elde ettiklerini söyledi. 
 
Fındığın yanında ceviz, badem ve fıstık gibi ürünleri de incelediklerini ifade eden Prof. Dr. Örem, elde edilen sonuçları, Bodrum’da gerçekleştirilen 8. Klinik Biyokimya Kongresi’nde de sunduklarını bildirdi.
 
Prof. Dr. Örem, “Sonuçlara göre, haftada bir kez düzenli fındık tüketenlerin kalp damar hastalığına yakalanma riski yüzde 8.3, haftada 4 gün tüketildiğinde ise yüzde 35-40 oranında azalıyor” dedi.
 
Prof. Dr. Örem, fındık ya da genellik bu ürünün yerine yenilen ceviz, badem ve fıstığın, tüketim şekli kadar tüketilecek miktarın da önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti;
 
Bu ürünler, aparatif olarak, öğle ve akşam yemeklerinden 1.5-2 saat önce alınmalı ve akşam yemeklerinden sonra mümkünse alınmamalı.
 
Günlük tüketilecek miktar ise yaklaşık 40-50 gram olmalı. Aşırı tüketim, 100 gramın üzeri, kilo aldırabilir. Fındık ve benzeri ürünleri tüketmek sağlıklı beslenmede bir hayat tarzı olmalı.”
 
Prof. Dr. Örem, bu ürünlerde kalbi koruyucu moleküller bulunduğunu belirterek, bu moleküllerin etkilerini şöyle açıkladı;
 
 
Ürünlerin yapılarındaki tekli ve çoklu doymamış yağ asitleri kan kolesterol ve trigliseritlerini düşürmekte, iyi kolesterolü (HDL) artırmaktadır, kötü kolesterol taşıyıcısı olan LDL’yi azaltmakta ve onun damar duvarında birikecek şeklinin oluşmasını önlemektedir.
 
Steroller dediğimiz bitkisel kolesterol benzeri moleküller, kolesterolün bağırsaktan emilimini azaltmaktadır, böylece kan kolesterol düzeyi düşmektedir. Bol lif içeriği nedeniyle hem kan kolesterol düzeyleri düşmekte, hem de şeker hastalığına yatkınlık azaltılmaktadır.
 
Yapıdaki yüksek E vitamini, vücudun günlük ihtiyacını karşılamakta ve yağları ve hücreleri korumaktadır. Yüksek arginin amino asidinden damarı gevşeten bir molekül (nitrik oksit) sentezleyerek, damar yapısı korunmaktadır. Ayrıca yapıda bol bulunan kalsiyum, magnezyum, potasyum, folik asit ve diğer eser elementler, vücutta birçok faydalı etkilere neden olmaktadır.
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
23.07.2011
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız