Kendine has keskin, aromatik kokusu ile salatalarda, çorbalarda, soslarda, balık ve et yemeklerinde severek kullandığımız bir sebzedir dereotu. Aynı zamanda böbreklerimizin de vazgeçilmez dostudur.
Eski çağlardan beri özellikle turşularda koruyucu ve bozulmayı önleyici etkileri nedeniyle, kuru tohumları turşu, pasta, ekmek, çorba yapımında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Dereotu 100 yıldan beri Çin'de yapılan doğal ilaçlarda, sindirim sistemi rahatsızlıklarına karşı kullanılmaktadır. e-kolay'ın haberine göre Romalılar ise dereotu tohumlarını sindirimi kolaylaştırmak için çiğnemekteydiler. Özellikle çocuklardaki sindirim problemlerinde anason gibi sindirimi kolaylaştırıcı diğer bitkilere nazaran daha hafif olması nedeniyle tavsiye edilmektedir.
Gaz söktürücü, yatıştırıcı ve hazmettirici özelliklerinden dolayı dereotundan, geleneksel halk ilaçlarında yararlanılmaktadır. Dereotunun tohumları kusma, hıçkırık ve karın şişmesi gibi rahatsızlıklara da iyi gelmektedir.
Dereotunun tohumu, bal ile şerbet yapılarak içilirse kusmayı kolaylaştırmaktadır. Nefesinizi açmak ve kötü kokulardan arınmak için yarım ya da bir çay kaşığı dereotu tohumunu çiğnemeniz yeterlidir. Tohumlarından yapılan çayın, bağırsak yanmaları, karın ağrıları ve idrar yapamama gibi durumlarda fayda sağladığı bilinmektedir.
Salatalarda sıklıkla kullanılan taze yaprakları iştah açıcıdır. Aynı zamanda sindirime yardımcı ve idrar söktürücüdür. Damarları açma, kan dolaşımını kolaylaştırma ve düzenli tüketilmesi durumunda, emzikli kadınların sütünü artırma gibi özellikleri de vardır. Dereotu temel yağ asitleri bakımından zengindir. Antioksidan özelliği de bulunmaktadır.
Boşaltım sisteminde enfeksiyonlara neden olan Escherichia Coli bakterisine karşı savaşma özelliği bulunmaktadır. Bu amaçla banyo suyunuza, tülbende sarılmış 1 çay kaşığı silme dereotu tohumu yağı atmalısınız. Dereotu tohumlarının, sindirim sisteminde ishale neden olan birçok bakteriye karşı da vücudu koruma özelliği vardır.