Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 25 Kasım 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Ramazanda baklava alayı
 
En çok hangisini seversiniz? Fıstıklı mı, cevizli mi, fındıklı mı? Baklavadan söz ediyorum, evet.

Şerbetli tatlı dendiğinde akla gelen ilk tatlı olan o nefis yufka, kuruyemiş ve şerbet uyumundan.
Pek çok ülke baklavayı ilk kendisinin yaptığını iddia eder. Ağır basan, baklavanın bir Türk tatlısı olduğudur ve baklava, yediğimiz şekline de Osmanlı sarayında gelmiştir.Osmanlı İmparatorluğu’nda saraylarda baklava yapan ustalar ayrıydı ve baklava yapımı saray için çok önemliydi.
Konaklara aşçı alınacağı zaman da nasıl pilav ve baklava yaptığına bakılır, aşçı adayı ikisini de güzel yapabiliyorsa işe alınırdı.
Konaklarda verilen davetlerde aşçı, elinde baklava tepsisiyle konukların ve ev sahibinin huzuruna çıkardı.
Ev sahibinin önüne geldiğinde elinde tepsiyle hafifçe eğilir, onun baklava tepsisine yukarıdan bırakacağı altını beklerdi. Altın yufkaları delip tepsinin dibine ulaşırsa aşçı da parayı alırdı. Peki ya yufkalara takılıp tepsinin dibini bulmazsa? O zaman ev sahibi kendisini misafirleri önünde rezil olmuş sayar, aşçının işine son verirdi.  
Osmanlı sarayında da baklavanın simgesel bir anlamı vardı, özellikle de ramazan aylarında.
Ramazan ayının 15’inci günü saray, Yeniçerilere her 10 askere bir sini olmak üzere baklava yapardı.
Saray mutfağı önünde toplanan Yeniçeriler baklavaları alır, ikişerlik sıralar halinde, ellerinde baklava sinileriyle kışlalara doğru yola koyulurlardı. 17 ve 18’inci yüzyılda başlamış olan bu ritüele ise “baklava alayı” denirdi.
NOHUTLU PEHLİ KEBAP

Nohudu akşamdan bol suyla ıslatın. Ertesi gün bol suyla haşlayıp süzün. Margarin ya da tereyağını geniş bir çelik tencerede kızdırıp parçalanmış pirzolaları kızartın.
Üzerine yarım halkalar halinde doğradığınız soğanları ve iri iri doğradığınız sarmısakları ekleyin. Yeşil biberleri de katıp sürekli karıştırarak 10 dakika kadar pişirin.
Tavla zarı formunda doğradığınız domatesleri de ekleyip karıştırın. Tuz, karabiber ve 5 su bardağı sıcak suyu ilave edin. Biberiyeyi de ekledikten sonra, kısık ateşte, etler iyice yumuşayıncaya kadar pişirin.
Haşlayıp kabuklarını soyduğunuz nohutları servis tabağına alın. Üzerine etleri sosuyla birlikte aktarın ve sıcak sıcak servise sunun. Üzerine kırmızı pul biber de serpiştirebilirsiniz.
Malzeme listesi

- 2 su bardağı nohut
- 1 adet pirzola sırtı (1,5-2 kg civarında. İkili-üçlü parçalar halinde hazırlanmış olmalı.)
- 3-4 adet orta boy domates
- 4-5 adet tatlı yeşil sivribiber
- 6-7 diş sarmısak
- 3 adet orta boy  kuru soğan
- 25-30 gr bitkisel margarin (Tereyağı da kullanabilirsiniz.)
- Varsa 2 tatlı kaşığı kuru biberiye (Taze biberiye de kullanabilirsiniz.)
- 2 çay kaşığı tuz, karabiber
8 kişilik     

Hazırlama süresi:20 dakika
Pişirme süresi: 60 dakika
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Sahrap Soysal
 
 

Ekleme Tarihi
17.08.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız