Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişi tarafından büyük bir sevinçle beklenen bayram geldiğinde ‘oruç bitti artık yiyebilirim’ diyerek aşırı miktarda besin tüketimi başlar. Özellikle tatlı ve et tüketimi artar.
Ramazan ayı boyunca iki yada üç öğünden oluşan farklı bir beslenme tarzına alışan mide ve metabolizma bir anda çok yoğun bir besin tüketimiyle karşılaşınca, tepkisini hemen gösterir. Başta mide ve barsak hastalıkları olmak üzere çeşitli sorunlarına sebep olabilir.
Fazla miktarda ve yağlı besin tüketimi ile kişilerde gaz, hazımsızlık, mide bulantısı gibi mide ve barsak sistemi rahatsızlıkları görülebilmektedir. Özellikle bu dönemde hamurlu tatlı tüketimi kandaki yağ ve kolesterol düzeyini de yükseltebilir. Ailesinde kalp, hipertansiyon ve şeker hastalığı gibi kronik hastalığı ve mide rahatsızlığı olan kişilerin bu konuda daha hassas davranmaları önemlidir.
Bayram boyunca kalabalık ve çok keyifli olan aile yemeklerinin sık olması yenilen yemek miktarını arttırır. Ancak özellikle gün boyu aç kalmaya alışan midede sorun yaşanmaması için yemek miktarlarının azaltılıp öğün sıklıklarını arttırılması gerektiği unutulmamalıdır.
Özellikle yaşı ilerlemiş ve çeşitli sağlık problemleri olan aile büyüklerinin daha da dikkatli olması gerekir. Ramazan bayramının klasiği olmasına rağmen hamurlu ve kızartma şeklinde yapılan tatlılar yerine daha hafif olan sütlü ve meyveli tatlılar bulundurmak ve tüketmek daha faydalı olacaktır.
Ramazanda bir ay dinlenmeye çekilen mide, bayramda tatlı ve hamur işi yiyeceklerle yorulmamalı ve bayramın ilk günlerinde az ve sık aralıklarla sebze ve meyveye ağırlık vererek beslenmeli, vücudun eski düzenine dönmesi daha yumuşak ve sağlıklı bir geçişle sağlanmalıdır.
Ramazan süresince kişilerde sıvı alımı düşmektedir. Bu yüzden mutlaka bayram süresince ve sonrasında su ve asitsiz içecekler içilerek günlük sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır. Ayrıca çay kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekler yerine bitkisel çaylar tercih edilmelidir.