Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 25 Kasım 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 
 
Kurban Etleri Nasıl Saklanmalı

Tuğba Yardımcı Mısır - Uzmanlar etlerin dayanma süresinin ve kalitesinin, kesim ve saklanma koşullarıyla alakalı olduğunu, bu nedenle hem kesim hem de sonrasında yapılacak işlemlere dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi. 
 
Trabzon Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Sebahattin Yazıcı, Aa muhabirine yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı'nda pazarlanan ve kesilen hayvanların, hastalıkların yayılması ve halk sağlığı açısından önemli bir risk oluşturduğunu söyledi. 
 
Kurban Bayramında, yaklaşık olarak 600 bin büyükbaş ve 2 milyon küçükbaş hayvanın nakli ve kesimi yapıldığını belirten Yazıcı, "Bu miktar, ülkemizde yıllık olarak kesilen hayvan miktarının yüzde 25'idir. Bu kadar büyük sayıda hayvanın bu kadar kısa sürede nakledilmesi ve kesilmesi, gerekli tedbirler alınmadığı ve altyapı oluşturulmadığı takdirde, insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre ile ilgili sorunları da beraberinde getirmektedir" dedi. 
 
-"İnsanlarda görülen hastalıkların yüzde 60'dan fazlası hayvansal kökenlidir"- 
 
Kurbanlık hayvanların sokaklarda dolaştırılması, meydanlarda bekletilmesi, satın alınan hayvanların evlerin bahçelerinde, balkonlarda tutulmaları ve uygun olmayan yerlerde kesilmelerinin tehlikenin boyutunu daha da artırdığını vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti: 
 
"Bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemek için sağlık raporu, küpesi ve pasaportu bulunmayan hayvanların sevkine izin verilmemektedir. Trabzon ve yöresinde kesilen hayvanların ortalama olarak yüzde 60'ı büyükbaş, yüzde 40'ı da küçükbaş hayvanlardan oluşmaktadır. Yöremizde yerli hayvanların yanında genellikle Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Kars, Ağrı, Ardahan, Van, Tokat ve Amasya yöresinden getirilen hayvanlar da kurban edilmektedir. Besi hayvancılığının bölgemizde gelişmemiş olması, dışarıdan hayvan getirilmesini zorunlu kılmaktadır. Çünkü yörenin hayvan varlığı kurban talebini karşılayamamaktadır. Hayvanlardan insanlara bulaşabilen 200'den fazla zoonoz karakterli hastalık bulunmaktadır. Hayvanlardan insanlara geçen bu hastalıkların özellikle Kurban Bayramlarında görülme sıklığı yaklaşık yüzde 30 oranında artmaktadır." 
 
Yazıcı, Türkiye ve pek çok komşu ülkede bruselloz, tüberküloz, şarbon, kist hidatik, sistiserkoz gibi hastalıkların günümüzde hala görülmekte olup önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturmaya devam ettiğini belirterek, şunları söyledi: 
 
"Bilindiği gibi insanlarda görülen hastalıkların yüzde 60'dan fazlası hayvansal kökenlidir. Bunun yanında, insan sağlığı açısından gıdaların ortaya koyduğu riskin yüzde 90'ı hayvansal kökenli gıdalardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, hayvan ve hayvansal ürünlerden gelebilecek bu tehlikelerin azaltılması veya ortadan kaldırılması için öncelikle hastalıkların hayvanlarda kontrol altına alınması gerekir." 
İyi bir kurbanın, ideal bir kurbanlık seçimiyle başlayacağına dikkati çeken Yazıcı, "Daha sonra sağlık ve çevre şartlarına riayet edilerek kurban kesilmelidir. Hijyenik bir ortamda, hayvana eziyet edilmeden ehil insanlar tarafından kurban kesimi gerçekleştirilmelidir. Kurban kesimi sonrasında da yine çevre temizliğine dikkat edilmeli, hayvanın Eti, sakatatı ve derisi ziyan edilmeden hepsi kullanılmalıdır. Ayrıca kesim yapıldıktan sonra kulak küpeleri atılmamalı ve bunlar il ve ilçe tarım müdürlüklerine teslim edilmelidir" dedi. 
 
-Etlerin muhafazası ve saklanması- 
 
Yazıcı, temiz bir şekilde çıkarılan kurban etlerinin, parçalar halinde temiz kaplara konulması gerektiğini anlatarak, etlerin güneş görmeyen serin bir yerde 5'6 saati geçmeyecek şekilde bekletildikten sonra buzdolabına kaldırılması önerisinde bulundu. 
Etlerin henüz kesim sıcaklığındayken buzdolabına poşet içinde veya hava almayacak bir durumda üst üste konulmaması gerektiğini vurgulayan Yazıcı, "Bu durum etlerin iç kısımlarının soğumasına engel olur. Çok kısa sürede (iki günde) bozulma ve kokuşma hatta yeşillenme görülür. Et ve et ürünlerinde bakteriler hızlı çoğalır. Uygun koşullarda bir bakteri 15 saatte 536 milyona ulaşabilmektedir. Etin iyi muhafaza edilmediği takdirde bir gece sonra insan sağlığı açısından büyük bir tehlikeye dönüştüğünü göstermektedir" diye konuştu. 
 
Yazıcı, kurbanlık etin dayanma süresinin, kesim kalitesi ve et parçasının büyüklüğüne göre değiştiğini ifade ederek, "Etin dayanma süresi normal buzdolabı koşullarında 5 veya 6 gündür. Kıymanın dayanma süresi ise 3 gündür. Uzun süreli muhafaza düşünülüyorsa etler -18 derecede muhafaza edilmelidir. Derin dondurucuya koyulan etler bir yemeklik kadar olmalıdır. Dondurulmuş etlerden pişirilecek miktarı kadar çözdürülmeli, çözdürülen etler tekrar dondurulmamalıdır. Bu durumdaki etler tekrar bekletilecekse pişirilmeli ve öylece muhafaza edilmelidir" dedi. 
 
Yazıcı, ayrıca dağıtılacak etin de bekletilmemesi gerektiğini vurgulayarak, etin kimlere dağıtılacağının daha önceden belirlenmesi ve hızlı bir şekilde yerlerine ulaştırılmasının önemli olduğunu kaydetti. 
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
05.11.2011
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız