"Halk takvimine göre, 'kuşburnu çok olursa, kedi ocağın başına kıvrılarak yatarsa, o yıl kış sert geçer'. Gerçekten bu yıl soğuklar erken başladı, kış sert geçecek" demektir
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sezen, insanların halk takvimine göre meteorolojik olaylara inandığını belirterek, "Halk takvimine göre, ’kuşburnu çok olursa, kış sert geçer’. Gerçekten bu yıl soğuklar erken başladı, kış sert geçecek" dedi.
Halk bilimi üzerine araştırmalar yapan Sezen, Miladi Takvim dışında halkın uzun yıllardan bu yana uygulaya geldiği bir halk takvimi olduğunu belirterek, halk takvimine göre ilkbahar ve sonbaharın olmadığını, sadece yaz ve kış mevsiminin bulunduğunu ifade etti.
Halk takvimine göre; kışın 9 Kasım sabahı başlayıp 5 Mayıs akşamına kadar devam ettiğini vurgulayan Sezen, "Kış toplam 179 gündür. Yaz ise 6 Mayıs’ta başlayıp, 8 Kasım akşamına kadar devam eder. Yaz mevsimi toplam 186 gündür" dedi.
Doğu Anadolu Bölgesi’nde 9 Kasım’dan itibaren ilk 40 güne "kara kış" dendiğini anımsatan Sezen, şunları kaydetti:
"Şubat ayının sonlarına doğru havalar ısınmaya başlar ve cemreler düşer. Cemre, ateş parçası demektir. Miladi takvime göre, cemre 22 Şubat’ta ilk olarak havaya düşüyor. 27 Şubat’ta suya, 5-6 Mart tarihlerinde de toprağa düşer. Miladi takvime göre, 5-6 Mart’ta toprakta bir buharlaşma olur. 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan geceye Hıdrellez deniyor. Halk inanışında, Hıdır ile İlyas’ın biraraya gelerek, bolluk, bereket dağıtması anlamına gelir."
Halkın hayvan, tabiat, bitki, hava olaylarına ilişkin bir takım inanışlarının olduğunu vurgulayan Sezen, hava olaylarına ilişkin bazı inanışları şöyle sıraladı:
"Güneşli havada yağmur yağarsa kurt doğurur. Ay doğarken donuk görünürse, o gün yağmur yağacaktır. Aşırı derecede yağmur yağıyorsa, insanlar yörede tanıdıkları kırk kelin ismini söyleyerek, bir ipe 40 düğüm atar ve o inanca göre yağmur kesilir. Yine, ilk düşen dolu parçasını, annesinin ilk çocuğu alıp, koynuna atarsa, dolu yağışı kesilir. Mirastan gelen bir kap, doluya atılırsa, yağış kesilir. Kara kışta, havalar sıcak olursa, o dönem kıtlık olacağına inanılır."
-"Kuşlar toplu halde uçarsa, fırtına geliyor demektir"-
Hayvanlarla ilgili de bir takım inanışların bulunduğunu anımsatan Sezen, kedinin ocak başında sürekli kıvrılarak yatması halinde, o yıl kışın sert geçeceğine inanıldığını belirtti.
"Kurbağalar toprağa öterse yağmur yağar" inancının da olduğunu anımsatan Sezen, "Kuşlar toplu halde uçarsa, fırtına geliyor demektir. Leyleği iyi havada görenler hep seyahat ederler. Yine ’leylek ağzında yeşillik getirirse bolluk olacak, bez parçası getiriyorsa da kıtlık olacak’ inancı vardır" şeklinde konuştu.
"Gök kuşağının altından geçen erkekse kadın, kadınsa erkek olur" gibi bir inanışın da bulunduğunu belirten Sezen, herkesin bir yıldızı olduğunu ve o yıldız kaydığı zaman birisinin öldüğüne inanıldığını vurguladı.
Bitkiler üzerine inanışların olduğunu da anımsatan Sezen, bazı bölgelerde iğde ağacının kutsal sayıldığını ve ağaca dokunulmadığını dile getirdi.
Kuşburnunun dua edilip, evin eşiğine gömülmesi halinde eve bolluk bereket geleceğine inanıldığını savunan Sezen, "Halk takvimine göre, ’kuşburnu çok olursa, kedi ocağın başına kıvrılıp yatarsa, o yıl kış sert geçer’. Gerçekten bu yıl soğuklar erken başladı, kış sert geçecek. Halk takvimi deneyimlerden oluştuğu için genelde doğru çıkıyor" dedi.
Halk inanışlarının kültüre dayalı bir olgu olduğunu ifade eden Sezen, şöyle dedi:
"Halk takvimine göre, yazın kıtlık olursa kışın ağır geçeceğine inanılır. Kışın çok kar yağarsa yöre halkı çok sevinir, çünkü yazın bereket olacağına inanılır. Kuşburnu, kedi örneğinde de kışın sert geçeği inancı vardır. Yazın da bolluk, bereket olacağı anlamına gelir. Kışın hafif geçmesi, az yağış olması insanları endişelendirir. Halk takvimi uygulamaları genelde doğru çıkıyor. Hatta bazen satırı satırına uyuyor. Çünkü halk uzun deneyimler sonucunda bir karara varmıştır ve halk takvimini oluşturmuşlardır. Deneyimlerin ürünü bir takvim olduğu için halk takvimi, miladi takvime göre daha çok tutuyor."
-Meteoroloji verileri-
Meteoroloji Erzurum Bölge Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Erzurum’a ilk kar yağışı 2010 yılında 12 Aralık’ta gerçekleşirken, 2011 yılında 18 Ekimde kent merkezine ilk kar düştü.
2010 yılının Kasım ayında bölgede hiç yağış görülmezken, 2011 yılında sadece Kasım ayının ilk 20 gününde metrekareye 13.9 kilogram yağış gerçekleşti.
Hava sıcaklığı da 13 Kasım 2010 tarihinde ortalama 1.6 derece iken, 13 Kasım 2011 tarihinde eksi 13.9 derece olarak ölçüldü.
Bölgede geçen yıl Ekim ayı sıcaklık ortalaması 3.1 derece olarak kaydedilirken, bu yıl ekim ayı sıcaklık ortalaması eksi 0.6 derece olarak belirlendi.