Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 24 Kasım 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Menopozun doğal ilacı

Günümüz tıbbında yapılan araştırmalar sonucu yiyeceklerin sadece günlük ihtiyacımız olan enerjiyi, vitamini ve minerali içermediğini, aynı zamanda bazı yiyeceklerin bazı hastalık gurubuna karşı koruyucu oldukları gösterilmiştir.
 
 

Beslenmenin yanı sıra vücudumuza olumlu katkıları olan böyle besinlere fonksiyonel besinler denir. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya fonksiyonel besinlerle ilgili bilgi veriyor.

Fonksiyonel besinler, hiç işlem görmemiş doğal bir besin olabileceği gibi fonksiyonel bir besinle zenginleştirilmiş bir besin de olabilir. Örneğin omega-3’ü direkt balıktan alabileceğimiz gibi, omega-3’le zenginleştirilmiş yem yiyen tavukların ürettiği Omega-3’lü yumurtaları yiyerek de alabiliriz. Fonksiyonel besinler direkt olarak ilaç yerine geçmez ancak uzun vadeli düzenli kullanımlarında kalp hastalıkları, kemik erimesi, tiroid hastalıkları ve bazı kanser türlerine karşı koruyucu oldukları bilinmektedir.

MENOPOZU HAFİF ATLATMANIN ANAHTARI: BİTKİSEL ÖSTROJENLER

BİTKİSEL ÖSTROJENLER (FİTOÖSTROJENLER) : Vücudumuzdaki östrojen hormonu; kadın ve erkekte üreme sisteminin işleyişinde, kemik sağlığında, kalp-damar sisteminde, çeşitli kanserlere karşı vücudu korumada, derinin parlaklığı ve gençliğinde önemli rol oynar. Belirli bir yaştan sonra östrojenin azalması ile bu sistemlerde yavaşlama ve çeşitli hastalıklara karşı yatkınlık artar.

Fitoöstrojenler hem östrojen benzeri hem de östrojene karşıt etki yaparlar. Yani vücutta aşırı östrojen varsa östrojen reseptörlerine bağlanarak östrojenin fazla etkisini giderirler, vücutta az östrojen varsa östrojen gibi etki gösterirler.

MEME KANSERİ VARSA DİKKAT!

Fitoöstrojenlerin en yaygın iki grubu; İzoflavonlar ve lignanlardır. İzoflavonlar özellikle soya fasulyesi, kuru fasulye, mercimek, bezelye, sebze, çay ve şarapta bulunur. Lignanlar ise; tüm tahıl ürünleri, keten tohumu, susam, ay çekirdeği, yer fıstığı, zeytin gibi yağlı yemişler, kiraz, şeftali, erik, elma, armut, havuç, brokoli, soğan, sarımsak, rezene, ahududu, böğürtlen ve şerbetçiotunda bulunur. Bira yapımında şerbetçiotu kullanıldığından dolayı bira da lignan bakımından zengindir.
Genel olarak ister izoflavon olsun ister lignan olsun bitkisel östrojenler hormon bağımlı kanserlerin (meme, rahim, testis ve prostat kanseri gibi ) gelişmesini önler. Ancak meme kanseri tanısı almış bir hastaya fitoöstrojen verilmemelidir.

Fitoöstrojen çok kuvvetli antioksidanlardır. Menopoz sonrası ortaya çıkan kemik erimesinin esas nedeni vücuttaki östrojen eksikliğidir. 6 Ay süre ile günde 40 gram soya proteini tüketimi; Kemik mineral dansitesini artırır. Sadece günde 25 gram soya proteini tüketimi bile kötü kolesterol olan LDL’yi %12,9 oranında azaltır, iyi kolesterol olan HDL’yi ise %2,4 oranında bir artırır. Koroner kalp hastalıklarından korur. Aynı zamanda menopozdan sonra ortaya çıkan sıcak basması, terleme, sinirlilik gibi semptomları da azaltır.

Asyalı kadınlarda; meme kanserinin, kemik erimesinin, kalp-damar hastalıklarının ve menopoz semptomlarının batılı hemcinslerine göre daha az görülmesinin nedeni soya proteinini temel besin maddesi olarak kullanmalarından kaynaklanmaktadır.

Ancak gerek menopoz olsun gerek kalp damar hastalıkları olsun gerek yukarıda bahsettiğimiz diğer hastalıklar olsun tek başına fitoöstrojen kullanmak bu hastalıkları tedavi etmez. Tıbbi tedavi ve fitoöstrojen kullanım gerekliliğine doktorunuz karar vermelidir.
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
18.01.2012
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız