Gaz Lambası ile Aldıkları Takdir Belgesinin Sevincini Çadırda Yaşadılar
Doğu ve Güneydoğu'dan Adana'ya anne babalarıyla mevsimlik tarım işçisi olarak gelen çocuklar, karne sevincini çadırda yaşadı. Diyarbakır'dan bir ay önce seralarda çalışmak üzere, Yüreğir'in Belören Köyü'ne gelen Urcan ailesinin 6 çocuğu, Belören İlköğretim Okulu'nda düzenlenen törenle karnelerini aldı.
Elektriği ve suyu olmayan çadırda kalan çocuklardan biri takdir, ikisi teşekkür belgesi alırken, diğerleri de zayıfsız bir karne ile ailelerinin karşısına çıktı. Elektrikleri olmadığı için gaz lambasında ve şarjlı el fenerlerinin yardımıyla çalışan çocukların başarısı, hem öğretmenlerini hem de ailelerini sevindirdi.
Tören ardından çadırlarına giden çocuklar, karnelerini göstermek için seralarda çalışan anne ve babalarının dönmesini bekledi. Bir ay önce Diyarbakır'daki okullarından ayrılarak Adana'ya gelen çocuklar, burada yeni sınıflarına yerleştirildi. 3 ay burada eğitimlerini sürdürecek olan çocuklar, daha sonra tekrar memleketlerine dönecek ve eski olularında bu yılı tamamlayacaklar. Taşımalı eğitim sistemiyle sabah çadırlarından servisle alınan çocuklara öğlen arasında okulda yemek verilirken, okul çıkışında da yine servisle çadırlarına bırakılıyor. Çok zor şartlarda eğitimlerini sürdüren çocuklar, buna rağmen büyük bir başarı elde ederken, ailelerini de sevindiriyor.
GAZ LAMBASIYLA DERS ÇALIŞIYORLAR
Kimisi öğretmen kimisi avukat kimisi de sanatçı olmayı isteyen çocuklardan, takdir alan 5. sınıf öğrencisi Zilan'ın en büyük isteği çadırlarına elektrik verilmesi. Karanlıkta ders çalışmanın çok zor olduğunu söyleyen Zilan, buna rağmen takdir almayı başardığı için sevinçli olduğunu söyledi. 3. sınıfa giden Rojin'in karnesindeki bütün notlar 5.
Diyarbakır'daki okulun birincisi olan Rojin'in hayali ise öğretmen olmak. 8. sınıfa giden Şehriban Urcan, kardeşleriyle birlikte çok başarılı olduklarını belirterek, "Çok uzun bir 15 günlük tatile girdik. Tabi bizimkisi tarla tatili. Diğer arkadaşlarımız gibi tatilimizi Oyun oynayarak değil tarlalarda çalışarak geçireceğiz." dedi.
Çok zor şartlar altında çalıştıklarını ve kardeşleriyle birlikte başarılı olduklarını kaydeden Şehriban Urcan, "Yetkililer, daha uygar ortamlarda kalacağımıza dair bize söz verdiler. Ama ne suyumuz var ne de elektriğimiz. Gaz lambasında ders çalışıyoruz. Şunda Gündüzler çok kısa, okuldan gelene kadar zaten karanlık oluyor. Çoğu zaman teneffüslere çıkmayıp derslerimizi tekrar ediyoruz." diye konuştu. Kendisine 3 hedef koyduğunu belirten Şehriban, "Ya konservatuvar ya acil tıp teknisyeni ya da avukat olacağım. İnşallah bunlardan birini başarırım." diye konuştu.
"EKMEK PARASI İÇİN MECBURUZ"
Baba Abdullah Urcan (41) ise çocuklarıyla gurur duyduğunu belirterek, hepsinin de çok başarılı olduğunu aktardı. Zor şartlara rağmen çocuklarının gösterdiği performansın kendisini mutlu ettiğini dile getiren Baba Urcan, "Seralarda çalışmak üzere buraya geliyoruz. Burada ne kazanırsak yazın onu yiyoruz. En büyük sıkıntımız çadırlarımızda elektrik yok. Yetkililer yardımcı olursa seviniriz." ifadelerini kullandı.
Yine Diyarbakır'dan gelen Güllü Ceylan ise 6 çocuğuyla çadırlarda kalıyor. 4. Sınıfa giden oğlu Murat'ın karnesine heyecanla bakan Anne Ceylan, teşekkür belgesini görünce yavrusunu bağrına bastı.
Çadır hayatının zor olduğunu aktaran Anne Ceylan, "Bizler için zor ama çocuklar için çok daha sıkıntılı bir durum. Ama onlar buna rağmen teşekkür getirerek bizleri mutlu ettiler. Daha iyi şartlarda onları okutabilirsek inanıyorum çok daha başarılı olacaklardır." şeklinde konuştu.(CİHAN) |