Lübnan lezzetlerini uzaklarda aramayın
Tarih boyunca topraklarında pek çok medeniyet ağırladı Lübnan. Her medeniyetten de kültürüne bir parça kattı... Ortadoğu’da, Doğu ve Batı arasındaki ticaret yolunun üzerinde bulunan bir ülke olduğu için mutfağındaki lezzetler de çok çeşitli. Lübnan Doğu Akdeniz Mutfağı’nın merkezi konumunda öncelikle.
Bu yüzden ne ararsanız var: Renkler, kokular, acılar, tatlılar, baharatlar, zeytinyağları... Binlerce yıllık medeniyetlerin yaşadığı Lübnan’da Arap, Batı ve Doğu kültürü birleşip yeni ve zengin bir yemek kültürü oluşturmuş adeta. Acı ve baharatlar, bulgur Güney Doğu’dan, zeytinyağı ve zengin ot çeşitleri Ege’den, renkleri, kokuları ve sunumu ise Arap mutfağından geliyor...
Sadece mezeyle de doyulabilir
Lübnan’a gidip bu lezzetleri tatmak harika bir deneyim olabilir ama İstanbul’da da her canınız istediğinde bu şahane tatlara ulaşabilirsiniz. İstanbul’un en iddialı Lübnan yemeklerini sunan Al Bushra seçkin şarapları, lezzetli Lübnan yemekleri ile adeta Lübnan’da hissettiriyor. Hilton İstanbul’un 9’uncu katında yer alan Al Bushra panaromik İstanbul manzarasıyla da misafirlerine görsel bir şölen sunuyor.
Lübnan lezzetlerinin en büyük özelliği mezelerinde gizli. 100’den fazla meze çeşidi var. Birbirinden lezzetli mezeler enfes tatların başını çeker Lübnan’da. Giriş yemeği olarak ana yemekten önce mezeler gelir. Hatta sadece meze yenerek de doyulabilir. Neler yok ki mezelerin arasında: Semsek (labneli börek), humus, tabuli (ince bulgurlu maydanoz salatası), kibbe (içli köfte) bazıları...
Mezeler büyük bir sinide geliyor
Al Bushra’da da durum aynı. Mezeler şahane... Masaya önce kocaman bir bakır sini içinde mezeler geliyor. Almak istediğiniz mezeye göre tepsiyi kendi yönünüze çevirebiliyorsunuz. Asıl ilginç olan mezeler değil de tepsinin ortasına kurulan salata. Ortasından bölünmüş bir marul, 7-8 adet salatalık, domates, biber ve turp ortada duruyor. İstediğinizi alıp katır kutur bir güzel yiyorsunuz.
Bunlar sadece başlangıç. Mezeleri içli köfte, babagannuş gibi lezzetler takip ediyor. Kömürde pişirilen castaleta, jawaneh daja gibi tavuk ve et çeşitleri Al Bushra’nın iddialı lezzetleri arasında yer alıyor. Ana yemekler yani kebaplar Türk mutfağına göre hazırlanıyor. Kömürde pişmiş olarak servis ediliyor. Böylece et daha da lezzetleniyor.
Şef Lübnan’dan
Tatlı menüsü de ağzı sulandırıyor. Kuru baklava Gaziantep’ten özel olarak getiriliyormuş, kabak ve ceviz tatlıları da müthiş. Künefe şiddetle tavsiye edilir. Al Bushra’daki lezzetli Lübnan yemeklerini şef Hekmat Nader hazırlıyor. Hekmat Nader Suriye doğumlu. Lübnan’da aşçılık okuluna gittikten sonra 35 sene yine Lübnan’daki çeşitli restoranlarda çalışmış, son olarak da ünlü Fakhreddin Restaurant’ta şeflik yapmış.
2010 yılında ise Türkiye’ye gelmiş. Kebaplar dışında menüdeki tüm mezeler Lübnan’a ait. İstanbul’un en iddialı Lübnan yemeklerini sunan Al Bushra, nefes kesen Boğaz manzarası ile misafirlerini kışlık mekanında Hilton İstanbul’un 9. katında ağırlamaya hazır. Pazar günleri dışında öğle ve akşam yemekleri ile hizmet veriyor. |