Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 26 Kasım 2024 Salı
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Bursa'da laboratuvar ortamında doku kültür yöntemi ile klon kök anacı üretmeye başlayan firma, ülke ekonomisinin yüzde 13 oranında küçüldüğü bu günlerde yüzde 200 büyümeyi başardı.

Bursa'da bir firmada çalışan 3 ziraat mühendisi arkadaş, ekonomik krizin baş göstermesi üzerine çalıştıkları firmadan ayrıldı. Ardından doku kültürü yönetimi ile klon kök hücre anacı üretme çalışmalarına başlayan Ziraat Yüksek Mühendisi İsmail Yılmaz, Mine Ertem ve Türker Tarık Kısa, üretim merkezi açmak için oto galerici Yurdakul Yılmaz'dan kendilerine destek olmasını istedi. Projenin kendisine anlatılması üzerine hiç düşünmeden ağabeyi İsmail Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu ekibe maddi destekte bulunan Yurdakul Yılmaz, 8 ay önce kurduklarını merkezin ihtiyaca cevap veremez hale geldiğini söyledi.

Türkiye'nin yüzde 13 küçüldüğü kriz ortamında yüzde 200 büyümeyi başardıklarını söyleyen DKL Fidancılık ve Tarım Ürünleri Yetiştiriciliği Genel Müdürü Yurdakul Yılmaz, "8 ay önce 3 kişiyle başladığımız üretimde bugün 30 kişi çalışıyor. Üretim kapasitemiz yıllık 1.5 milyon idi. Ancak müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap veremiyoruz. Dünyanın krizden sarsıldığı dönemde böyle bir işi kurduk ve şu anda da çok iyi durumdayız. Her geçen gün yatırıma devam ediyoruz. Herkes işçi çıkarırken biz işçi alıyoruz. Taleplere karşılık verebilmek için sürekli mesai yapıyoruz. Buna rağmen birçok müşterimiz bize küstü. Çok sayıda talep var. 1 milyon fidanımız daha olsa hemen satabileceğimiz müşterilerimiz var" dedi.

Piyasanın ihtiyacına cevap vermek için büyümeye devam edeceklerini söyleyen Yurdakul, ancak devletin desteğine de ihtiyaç duyduklarını sözlerine ekledi.

"MEYVELERİN KALİTESİ VE VERİM ARTIYOR"

DKL Fidancılık ve Tarım Ürünleri Yetiştiriciliği İşletme Müdürü Ziraat Mühendisi Türker Tarık Kısa ise, klonlama yöntemi ile Türkiye'deki meyve üretiminin kalitesini artırmayı hedeflediklerini söyledi. Avrupa'da yıllardır kullanılan bu sistemin Türkiye'de son yıllarda tercih edilmeye başladığına dikkati çeken Kısa, "Bu anaçların avantajı, bazı meyvelerde görülen hastalıklara karşı dirençli olmaları, meyvelerin kalitesini ve verimi artırması. Yıllardır yurt dışından gelen bu anaçları son bir yıldan beri ülkemizde üreterek çiftçilerimizin hizmetine sunuyoruz. Bu anaçların her birinin değişik özellikleri vardır. Bu değişikliklerden bazıları nemli ortama, kirece dayanmaları. Çok yüksek derecede aşı tutum kabiliyetleri var. Bazı anaçlara şeftali, erik, badem aşılanabilir. Türkiye piyasasında bunlara çok talep var. Ancak bunu karşılayamıyoruz. Yıllık üretim kapasitemiz şu anda 1.5 milyon. İleriki yıllar için yapılan yatırımlar sayesinde bu rakam 2.5-3 milyona kadar çıkacak" diye konuştu.

Fidanların laboratuvar ortamından sonra 8 ay içerisinde aşı yapılabilecek duruma geldiğini belirten Kısa, "Fidanları tamamen steril ve sağlıklı ortamlarda yetiştiriyoruz. Serada da her şey kontrol altında olduğu için fidan hastalıksız büyüyor. Üretici de yüzde 100 güvenli bir fidanı toprağa ekiyor. Hastalıksız bir fidanla işe başladığınız için daha çok faydalanabiliyorsunuz, daha çok verim alıyorsunuz. Şeftali kaynaklı anaçlara badem, şeftali, nektarin, Japon eriği çeşitleri aşılanabiliyor. Diğer meyveler için ayrı anaçlarımız var" açıklamasını yaptı.

"BİTKİNİN GENETİĞİ İLE OYNANMIYOR"

Klonlama ile bitkinin genetiği ile oynanmadığını belirten DKL Laboratuvar Müdürü Ziraat Yüksek Mühendisi Mine Ertem, "Biz burada veri kök anacı üretiyoruz. Bitkilerin ihtiyacı olan besini kendimiz hazırlıyoruz. Bitki için gerekli olan makro ve mikro elementler ile vitaminleri 120 derecede ısıtıyoruz. Ardından çıkarttığımız sıvılar 5-6 saat sonra katı jel durumuna geliyor. Bunları laboratuvara veriyoruz. Burada bitkilerin çoğaltma, uzatma ve kök aşısını yapıyoruz. İnsanların girmesi kesinlikle yasak olan steril laboratuvarlarda en sağlıklı kök anacını üretmeyi hedefliyoruz. Bitkinin genetiğiyle kesinlikle oynamıyoruz. Kendine benzer kardeşler üretiyoruz. Bunu klonlama yoluyla yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Özel kutular içine konulan jel içindeki kök hücrelerin 16 saat boyunca soğuk hava deposunda tutulduğunu belirten Ertem, "Dışarıdan süren gözleri alıp eksplant aşamasındaki sürgün verince çoğultma ortamına aktarıyoruz. Bir bitki ölünce 3-4 tane oluyor. Bitkilerin sayısı istediğimiz orana ulaştığında kök aşamasına getiriyoruz. Köklenme aşaması bittikten sonra sera ortamına aktarıyoruz. Serada da değişik işlemlerden geçirerek büyümeye bırakıyor, sonra da satışa sunuyoruz" diye konuştu.

DKL Sera Sorumlusu Ali Alan ise, "Laboratuvarlardan çıkan anaçlara ilk önce toprağa ekilme işleme yapılıyor. Bu sayede toprağa alıştırılıyor, gün ışığına, rüzgara, soğuğa alıştırma işlemleri yapılıyor. Ayrıntılı olarak gübreleme, ilaçlama işlemleri de var. Bu aşamalardan geçtikten sonra müşterilerimize satıyoruz" diye konuştu.

http://www.stargazete.com/

Ekleme Tarihi
15.07.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız