Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Süt Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Uysal, çocukların yaz aylarında daha az süt tükettikleri için kalsiyum ihtiyaçlarını zor karşıladıklarını, bu nedenle ailelerin çocukların günde bir kez dondurma yeme isteklerini engellememesi gerektiğini söyledi.
Uysal, Anadolu'da soğuk tatlı yeme geleneğinin eskiden beri var olduğunu, günümüzdeki gibi dondurma yapma alışkanlığının ise 17. yüzyıla dayandığını belirtti.
Dondurmanın ilk olarak belirli lokanta ve otellerde imal edildiğini, Türkiye'deki ilk modern dondurma üretiminin ise Atatürk Orman Çiftliği Pastörize Süt ve Mamulleri Fabrikası tarafından 1957 yılında yapıldığını anlatan Prof. Dr. Harun Uysal, 1970'lerde teknik kapasitesi küçük işletmelerde yapılan dondurmanın halka sunulmaya başladığını anlattı.
İÇİNDE YOK YOK
Tüketicinin dondurmanın eğlenceli yönünü bildiğini, ancak sağlık açısından önemini de vurgulamak gerektiğini dile getiren Uysal, “İçerdiği besin maddeleri nedeniyle dondurma önemli bir enerji, mineral ve vitamin kaynağı. Süt, şeker, glikoz şurubu, salep, süt yağı, vanilya, meyve püresi, çeşitli kuru yemişler, çikolata ve kakaodan yapıldığı için besleyici değeri yüksek” dedi.
Dondurmada protein, karbonhidrat ve yağın yanı sıra A, B, C, D, E ve K grubu vitaminlerin bulunduğunu ifade eden Uysal, önemli oranda kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko kaynağı olan dondurmanın aynı miktar süte göre daha yüksek oranda enerji içerdiğini kaydetti.
"DONDURMA YEME İSTEĞİNE GEM VURMAYIN"
Prof. Dr. Uysal şöyle konuştu: “Çocuklar yaz aylarında daha az süt tükettikleri için kalsiyum ihtiyaçlarını karşılamaları daha zor. O nedenle çocukların günde bir kez dondurma yeme isteklerine gem vurulmamalı. En iyi kalsiyum kaynağı olarak bilinen süt, yoğurt, peynir gibi besinlerin yanı sıra sütten hazırlanmış olan dondurmayı tüketmek onların kalsiyum gereksinimlerinin karşılanmasına katkı sağlıyor. Ancak aşırı tüketmelerine de engel olunmalı.”
KİLO PROBLEMİ OLANLAR ÖĞLE SAATLERİNDE YEMELİ
Dondurmanın kalori değerinin baklava, pasta gibi hamurlu tatlılara oranla çok daha düşük olduğuna, bu nedenle sağlıklı ve dengeli beslenme programında yer alması gerektiğine işaret eden Uysal, yetişkinlerin haftada en az 2-3 kez dondurma tüketmesi gerektiğini belirtti.
Kilo problemi olan kişilerin dondurmayı akşam yerine, öğle vaktinde tüketmeleri gerektiğini kaydeden Uysal, Türkiye'de kişi başı dondurma tüketiminin yıllık 2,5 litre olduğunu, bu oranın ABD'de kişi başı 20 litre, Avrupa Birliği ülkelerinde ise 15 litre olduğunu ifade etti.
Türkiye'deki dondurma tüketiminin az olmasında değişken ekonomik şartlar, tüketicinin alım gücündeki azalış, pazarlama ve dağıtım sorunlarının rol oynadığını aktaran Harun Uysal, Anadolu yemek kültüründe yemeklerden sonra tatlı olarak şerbetli hamur tatlısı yeme alışkanlığının da bulunduğunu söyledi.
Kış aylarında dondurma tüketilmediğini de anlatan Prof. Uysal, “Soğuk olduğu için sadece yazın yenebileceği algısı da tüketimi önemli oranda etkiliyor. Türkiye'de tüketimin yüzde 80'i Mayıs ve Ekim ayları arasında gerçekleşiyor” dedi.
DONDURMA ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Prof. Uysal, vatandaşların dondurma alırken hijyenik koşullara dikkat etmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Açıkta satılan dondurmalar güvenilir yerden alınmalı” dedi.
Özellikle dondurucularda iyi muhafaza edilen ve hijyenik ortamda hazırlanan dondurmaların tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Uysal, “Ambalajlı ürünlerde ise ambalajın ve şeklin bozulmamış olmasına dikkat edilmeli. Açıkta satılan dondurmanın yapıldığı sütün pastörize olması ve hazırlanırken bakterilerle bulaşmasının önlenmesi gerekli. Dondurmanın içinde buz kristallerinin olması kurallara uygun üretilmediğinin göstergesi. Ayrıca dondurmayı külaha koymak için kullanılan kaşığın da temiz olması sağlık açısından önem taşıyor” diye konuştu.