GÜNEŞ enerjisiyle ilgili üçüncü ve “şimdilik” son yazı. “Şimdilik” zira konunun giderek önem kazanacağı ortada.
Gelen e-postalardan azımsanmayacak sayıda şirketin güneş enerjisiyle ilgili çalışmaları olduğu ortaya çıktı.
Kimi güneş enerjisinden elektrik sağlayacak PV panellerini üretebiliyor.
Kimi yabancılarla ortaklık peşinde.
Peki Türkiye güneş enerjisi teknolojisinde yeterli mi?
Bu sorunun cevabı Gazi Üniversitesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Süleyman Özçelik’in göndermiş olduğu e-postada.
Özçelik, İspanya gibi güneş enerjisinden mutlaka yararlanmamız gerektiğine inanıyor.
YERLİ TEKNOLOJİYLE ÇOK DAHA UCUZ
Ancak önemle şu hatırlatmayı yapıyor:
“Öncelikle PV panellerini üretebilir durumda olmamız gerekir. Aksi halde diğer teknolojik ürünler gibi ithal etmek zorunda kalırız.”
Türkiye’nin, yabancı PV panelleri üreticilerinin müşterisi durumuna gelerek, kendi teknolojisini geliştirmekte geri kalacağı kaygısını taşıyor haklı olarak.
Bir bilimadamı olarak, “Türkiye bugün geldiği noktada PV panellerini üretmek için yeterli bilgi ve deneyime sahip” diyor.
Örnek olarak Gazi Üniversitesi, Yarıiletken Teknolojileri İleri Araştırma Laboratuvarında sekiz yıldan beri süren Ar-Ge çalışmalarını gösteriyor.
Bu çalışmalar sonucunda ilk silisyum tabanlı güneş pilleri üretilerek model paneller yapılmış.
Profesör Özçelik hesap etmiş.
20 megavat kapasiteli bir güneş santralını yurt dışından almaya kalktığınız takdirde 100 milyon Euro ödemek zorundasınız.
Oysa santralı yerli üretim panellerle 40 milyon Euro’ya da mal etmek mümkün.
Dolayısıyla Prof. Özçelik, PV panelleri üretimi için yerli yatırımcıların teşvik edilmesi gerektiğini de söylüyor.
Özçelik’in “yerli üretim” çağrısına başka bir okurdan gelen e-posta yanıt niteliğinde.
Anel Grubu’na bağlı faaliyet gösteren Aneltech Şirketi’nin İş Geliştirme Direktörü Levent Gülbahar bakın ne diyor?
“Geçen yıl kurulmuş olan “Ulusal PV Teknolojileri Platformu” Yönetim Kurulu üyesiyim. Ülkemizde PV Panel teknolojisinin yaygınlaşmasına çalışıyorum”.
Gülbahar, yerli teknoloji bilincinin gelişmesi için sürekli sunumlar yapıyor.
YURTDIŞINDA İLGİ DAHA FAZLA
Yurtdışında da kongrelere katılıyor.
“İnanır mısınız yurtdışında Türkiye’nin güneş enerjisine ilgi yurtiçinden fazla” diyor.
İnanıyorum ve üzülüyorum.
Gülbahar’ın verdiği bilgiye göre, Aneltech’in ileri teknoloji ürünü PV panel üretim tesisi ağustos ayı ortalarında faaliyete geçecek.
Yararlanmak isteyenler için Ulusal PV Teknolojileri Platformu’nun ve Gazi Üniversitesi laboratuvarının web adreslerini veriyorum.
www.trpvplatform.org
www.starlab.gazi.edu.tr
Diyarbakır Güneş Evi ‘enerji mimarlığı’ tanımına en uygun
YÜKSEK Mimar Çelik Erengezgin Türkiye’nin gündemine “enerji mimarlığı” diye tanımladığı kavramı yerleştirmeye çalışıyor.
Tüm enerjisini kendi olanaklarıyla üretebilen ve atık vermeyen binalarla ilgilenen mimarlık dalı bu.
Erengezgin’e göre, “enerji mimarlığı” tanımına en uygun tek yapı Diyarbakır Güneş Evi.
Geçtiğimiz yıl haziran ayında açılan Diyarbakır Güneş Evi’nin 30 bini aşkın ziyaretçisi olmuş.
Erengezgin, güneş enerjisiyle ilgili 2. yazımda sözünü ettiğim Antalya Güneş Eviprojesinde yer almakla birlikte “Türkiye’ye örnek olma hakkı öncelikle Diyarbakır Güneş Evi’ne aittir” diyor.
“Sezar’ın hakkı Sezar”a durumu.
Yalova’nın simgesi olacak “Enerji Kulesi” projesinin de yakında uygulanacağını söylüyor.
Desertec, Nabucco kadar önemli
GÜNEŞ enerjisiyle ilgili yurtdışındaki gelişmeleri yakından izleyen enerji uzmanı başka bir okurum da “Desertec, Nabucco’dan önemli” diye başlayan bir e-posta göndermiş.
Hatırlatma yapayım.
Münih’te geçen 13 Temmuz tarihinde Siemens, Deutsche Bank, elektrik devleri Eon veRWE tarafından kamuoyuna duyurulan Desertec Projesi, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun çöllerinden elde edilecek güneş enerjisinin Avrupa’ya aktarılmasını öngörüyor.
Beraberinde aynen Nabucco gibi jeopolitik sayısız anlaşmayı getirecek olan proje 400 milyar Euro tutarında.
Aynen Akdeniz Birliği öncülüğündeki “Akdeniz Güneş Planı” projesi gibi Desertec Projesi de Türkiye’ye önemli bir rol biçiyor.
Gila Benmayor
hurriyet.com.tr | 
