Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 22 Aralık 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Biyoyakıt tartışması

Kuraklık, Almanya'da soya ya da mısır gibi tarım ürünlerinden elde edilen "biyoyakıt" tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.


Kalkınma uzmanları ve çevre dernekleri, biyoyakıt üretimi ile temel gıda maddelerinin fiyatlarındaki artış arasında doğrudan bağlantı olduğu görüşünde. Çünkü tarım alanlarının büyük kısmı biyoyakıtta kullanılacak ürünlere ayrılıyor. Dolayısıyla bu ürünler gıda olarak tüketilemiyor. Gelişmekte olan ülkelerde bunun sonucu açlık felaketi. Biyoyakıtı savunanlar ise bunun iklimin korunmasına hizmet edeceğini söyleyerek, çiftçilere güvenli ve petrol fiyatlarından bağımsız bir gelir vaadediyor. Bu tartışma şu sıralar Avrupa'yı sarmış durumda. Çünkü AB Komisyonu, biyoyakıt hedefinden çark eden bir taslak hazırladı.

Ulusal Bilimler Akademisi gibi saygın enstitülerin araştırmalarında, biyoyakıtın 'çevre düşmanı' olarak nitelendirilmesinden bu yana, AB Komisyonu'nun da bu konuya bakış açısı değişti. Komisyon'un enerjiden sorumlu temsilcisi Günther Oettinger ve iklimden sorumlu temsilci Connie Hedegaard, AB'nin biyoyakıtla ilgili düzenlemelerini tamamen değiştirecek geçici bir taslak hazırlardı. Taslak, biyoyakıtın ulaşım sektöründe 2020 yılına kadarki oranının yüzde 5 olmasını öngörüyor. Oysa çevrenin kirlenmesinin engellenmesi için AB genelinde biyoyakıtın yüzde 10 oranında kullanılması planlanıyordu.

Merkezi Berlin'de bulunan Petrol ve Protein Bitkilerini Destekle Birliği (UFOP) adlı lobi kuruluşunun yöneticisi Stephan Arens'e göre yüzde 5'lik fark, biyoyakıt için büyük bir darbe: "AB'nin biyoyakıt konusunda devreye soktuğu süreç oldukça ağır. Bu, Almanya'daki biyoyakıt branşının tamamı için çok ciddi bir kesinti."

Almanya'da tarım hammadeleri hem dizel, hem de E10 diye nitelendirilen eko benzinde kullanılıyor. Avrupa genelinde her iki benzinde tarım ürünlerinin kullanılma oranı yüzde 4. Almanya bu konuda daha hızlı ilerliyor. Bu yıl nisan ayında biyoyakıt katkı payı yüzde 6,25'e ulaştı. Dünya Açlıkla Mücadele Örgütü'nden beslenme uzmanı Rafael Schneider gelişmeleri şöyle değerlendiriyor: "AB Komisyonu'nun hazırladığı ve biyoyakıt konusundaki değişikliği öngören taslak gerçekten de müzakerelere yön verecek bir belge haline gelip AB tarafından onaylanır mı? İşte bu meçhul. Almanya'da biyoyakıt katkı oranı yüzde 6,25. Şimdi Almanya'nın bu oranı düşürüp düşürmeyeceği sorusu gündemde."

AB Komisyonu'nun enerji ve iklimden sorumlu temsilcilerinin hazırladığı biyoyakıt taslağı, biyoyakıt katkı payının yüzde 5 olmasını öngörüyor. Ancak iklimin korunmasına olumlu katkı sağladığı ispatlanamazsa, o zaman 2020 yılından itibaren biyayakıt için ayrılan sübvansiyonlar kesilecek. Üstelik bu yapılırken, arazilerin dolaylı olarak nasıl kullanıldıkları da gözönünde bulundurulacak. AB Komisyonu bu sayede, çevrecilerin, enerjide kullanılan bitkilerin aynı zamanda iklim dostu arazilerde yetiştirilecekleri ve bu nedenle de çevrenin kirlenmesine katkı sağlayacakları yönündeki suçlamayı bertaraf etmeyi istiyor.

Petrol ve Protein Bitkilerini Destekle Birliği yöneticisine göre bu yanlış bir bakış açısı: "AB'nin biyoyakıt politikasına duyulacak güvenin çok ciddi bir biçimde tartışmalı hale geldiğini görüyoruz. Peki ama AB, 2009 yılında oluşturulan ve şimdiye dek izlenen yakıt politikasının 2013 yılında büyük olasılıkla değişeceğini gören yatırımcıları nasıl olup da yeni tesis kurmaya ikna etmek istiyor?"

ÇEVRECİLER MEMNUN

Çevre kuruluşları ise bu durumdan memnun. Rafael Schneider, AB'nin biyayakıt konusundaki olası politika değişikliğinin, yapılan hatalardan dönülmesi anlamına gelindiğini, bunun da iyi bir mesaj olarak algılanması gerektiğini belirtiyor. AB Komisyonu, biyoyakıtın geleceğini belirleyecek taslağı ekim ayında açıklayacak. Ardından taslağın hem AB ülkeleri, hem de AB Parlamentosu'nda onaylanması gerekiyor. Bu, 2013 yılı sonuna dek sürebilir. Hem çevre kuruluşları, hem de biyo enerjiyi destekleyen lobi kuruluşları, bu süreyi kendi lehlerine çevirmek için kullanacak.





mylife.com.tr

Ekleme Tarihi
20.09.2012
Ekleyen Kişi
Celil PAKSOY

Etiketler: Biyoyakıt tartışması
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız