Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve hükümet tarafından da TBMM’ye gönderilen "Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" yüzlerce yıldır birlikte yaşadığımız hayvanları “gözlerden ırak” yapmayı amaçlıyor.
Köpeklerin ve kedilerin tamamının toplanması ve sokaklarda tek bir hayvan bırakılmaması manasına gelecek hükümler içeren yasa için geri sayım başladı. Yasanın gerekçe bölümü ise yasayı hazırlayanların hayvanlardan uzak dünyalarını gösteriyor.
1910’da İttihatçıların İstanbul sokaklardan topladıkları on binlerce köpeği ölüme gönderdikleri bir tür modern Hayırsızada yaratma potansiyeli taşıyan ve evde beslenen hayvan sayısına da müdahale yetkisi tanıyan yasanın en tartışmalı maddeleri şöyle: ------------------------------------------------------------
1. Doğal hayat değil doğal toplama kampı
Önce maddeyi okuyalım:
Mevcut uygulamada hayvanlar sokaklardan alınıp aşılandıktan ve kpelendikten sonra alındıkları yerlere geri bırakılıyor. Bu yasa geçerse sokaklardaki tüm hayvanlar toplanacak ve bir kısmı hayvan bakımevlerine, bir kısmı da “Doğal Hayat Parkı” denen yerlere konulacak.
Öncelikle yüzlerce yıldır birlikte yaşadığımız, Türkiye şehirlerinin alamet-i farikası olan hayvanların sokaklardan toplanmasına kim nasıl karar veriyor?
İkinci olarak nedir bu Doğal Hayat Parkı. Kediler ve köpekler vahşi hayvanlar mı ki onlar için ormanlarda, açık arazilerde parklar kurulacak? Bu insanlarla birlikte yaşayan, yarı evcil hayvanların doğasına aykırı olduğu gibi bu hayvanlar binlercesini aynı mekanda toplamak onları birbirine kırdırmak demektir. Bu parklar ancak toplama kampları yeni Hayırsızadalar demektir. Bu öneriyi getirenler bunun sonuçlarını düşündü mü?
Bu önerinin bir de gerekçesi var. Bu öneriyi getirenlerin hayvanlarla ilgili zihniyetini açığa vuran bir gerekçe bu:
Gerekçe:
(…)
Bu gerekçeyi yazan kişinin köpeklerden korktuğu kesin. Sahipsiz köpek sürüleri insanlara ve sahipli hayvanlara saldırıyormuş. İnsanlara ve hayvanlara sürüler halinde saldıran insanlar da var. O insanları da toplayıp bir Doğal Yaşam Parkı’na toplamalı o halde. Dışkı ve gürültü meselesine gelince. Merak etmeyin, köpekler ve kediler insanlar gibi ortalık yerlere tuvaletlerini yapmazlar. Üzerini kapatırlar. Gürültü meseleyse mesela martıları ve kargaları da toplamanız gerekecek.
3) Kuzey Kore bile buna karışmıyordur.
Yine önce madde:
(…)
Evinizde üç kediniz ve iki köpeğiniz mi var. Eğer bu yasa geçer ve bakanlık uygun görmezse birkaçına veda etmeniz gerek. Evde yetiştirilecek hayvan sayısına Kuzey Kore devletinin bile karıştığını zannetmiyoruz. Peki, bizim demokratik hukuk devletimize ne bundan? ,
Yani bu vicdandan, bilimden, tarihten, hayvan sevgisinden nasip almamış yasanın çıkmaması ise Hayvan Partisi olarak seferberlik ilan ediyoruz.