Hayvanların sorunu çok HAYTAP: "Hayvan hakları konusundaki en büyük sıkıntılar, pet shoplar, üretim çiftlikleri, barınaklar, hayvanat bahçeleri ve yunus gösteri merkezleri..."
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılması planlanan değişiklikle ilgili, ''Yasanın adı Hayvan Hakları Yasası değil Hayvanları Koruma Yasası. Düzenlenen metin belki çok güzel ama yaptırımlar, denetim ve uygulama olmayınca hiçbir etkisi yok'' dedi.
Şenpolat, Dünya Hayvan Hakları Günü dolayısıyla Türkiye'de hayvanların hala ''hak''sız olduğunu belirterek, hayvan hakları konusundaki en büyük sıkıntıların, pet shoplar, üretim çiftlikleri, barınaklar, hayvanat bahçeleri ve yunus gösteri merkezlerinde görüldüğünü savundu.
Hayvan haklarıyla ilgili farkındalık konusunda toplumda yeterli bilincin oluşmadığını ifade eden Şenpolat, ''Toplumumuz 'önce insan' diyerek hayvanı ve çevreyi yok sayıyor'' dedi.
Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliğe değinen Şenpolat, şunları kaydetti:
''Bu yasanın adı Hayvan Hakları Yasası değil, Hayvanları Koruma Yasası. Düzenlenen metin belki çok güzel ama yaptırımlar, denetim ve uygulama olmayınca hiçbir etkisi yok. Yasa hayvanlara 'mal' olarak bakmaya devam ettiği ve bu hayvanlara 'can' olarak bakmak istemediği sürece, hayvanlar insanlardan daha çok eziyet, merhametsizlik, vefasızlık ve şaklabanlık görür. Kanun bu haliyle hayvanların hakkını korumuyor. Yaptırımları etkisiz. Bakanlığa HAYTAP olarak sunduğumuz teklif çok farklı idi. Karşımıza bir anda bambaşka bir düzenleme çıktı. Tam anlamıyla ters köşeye yattık. Yeniden düzenleme, belki komisyon aşamasında zor da olsa olacak ama o kadar çok düzenleme yapılması gereken madde var ki... Hangi birini anlatacağız, hangilerine ikna olacaklar ya da bizi ciddi olarak dinleyip dikkate alacaklar mı meçhul.''
Şenpolat, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun yanlış yönlendirildiğini düşündüğünü dile getirerek, ''Komisyonda ikna kısmını başarabilirsek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yasada hala birçok eksiklikler ve yanlışlar var. Yunus parklarının açılmaması lazım. Hayvanat bahçelerinin, sirk gösterilerinin kesinlikle iptal edilmesi lazım. Bunlara nasıl gözler kapanır anlamak mümkün değil. Bu yasa kedi köpekler için değil ki tüm hayvanlar için'' diye konuştu.
Yasa çıkarmanın yeterli olmadığını vurgulayan Şenpolat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Yasayla beraber tasanın da olması gerekiyor. Peki tasayı nasıl oluşturacaksanız, yani toplumda farkındalığı nasıl yaratacaksınız Biz bununla ilgili çalışıyoruz. Eğitim çalışmalarımız, billboard uygulamalarımız, dağıttığımız broşürlerimiz, kampanyalarımız var. Okullara gidip anlatmak, medyada yer edinebilmek, rol model olmuş sanatçılarla ya da ünlü kişilerle çalışmak, konusu farklı diğer sivil toplum örgütleriyle işbirlikleri yapmak, müftülerle görüşmek kısaca halkla ilişkileri profesyonelce organize etmek gerekiyor. Ütopik ve toplumdan kopuk bir şekilde hayvan hakları bilincini oluşturmaya çalışmak hiçbir işe yaramaz. Toplum desteği olmadan hiçbir şey yapamazsınız. Sadece bir grup insan olarak 'hayvanları sevme ve besleme güdünüzü' tatmin etmiş olursunuz. Devlet de sizi hobi sahibi bir grup insan olarak görür o zaman. Ülkede bu kadar sorun varken hobi gibi gördüğü bir işe de devlet kafa yormaz. Olayın hassasiyetinin farkına varmaz. Biz de en çok bu yanlış anlaşılmadan çekiyoruz maalesef. Bu yüzden örgütlenme ve ciddi bir muhatap haline gelmek çok önemli.''
Şenpolat, konunun sokak hayvanlarıyla sınırlı olmadığını vurgulayarak, ''Sirklerin, pet shopların, hayvanat bahçelerinin, avcılığın, mezbahaların, kürk çiftliklerinin denetlenmesi, hatta yasaklanması konusunda da işbirliği yapılması gerekiyor. Hayvan üzerinden rant kazananların karşısında daha güçlü durabilmek için sivil toplum örgütünün devletle yan yana, devletin sağladığı olanaklarla da çalışabilmesi gerekiyor. Rol model sanatçılar işte bu sıkıştığımız anlarda bizlere destek oluyor. HAYTAP çalışmaları ve kampanyalarının halka inebilmesi ve duyurulabilmesi için bu kesinlikle olmazsa olmazlarımızdan'' ifadelerini kullandı.
Hayvan hakları savunucusu şarkıcı Yonca Evcimik de yaklaşık 1,5 senedir hayvan hakları yasa tasarısıyla ilgili çalışmalar yürüttüklerini belirterek, bu doğrultuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve diğer devlet büyükleriyle görüştüklerini söyledi.
Evcimik, yaklaşık 10 gün önce Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılmasının gündeme geldiğini ifade ederek, ''Bu tasarı hiç bizim beklediğimiz gibi değildi. Gerçi onların da kötü niyetli düşündüklerini sanmıyorum ama masa başında olunca rasyonel bir çözüm olamıyor maalesef. 'Sokaklarda hiçbir sahipsiz hayvan kalmayacak' demek herkesin içini burktu. Biz hayvanlarımızla sokakta birlikte yaşıyoruz. Onlarsız bir düzen düşünemiyorum. Dolayısıyla burada bir yanlışlık var'' diye konuştu.
Çok sayıda hayvanseverin buna tepki gösterdiğini aktaran Evcimik, yasa tasarısının geri çekileceği yönündeki haberlerin doğru olmadığını ancak üzerinde görüşülebilmenin kapılarının açıldığını kaydetti.
Evcimik, ''Bu yasa tasarısı, sokaktaki kedi köpek popülasyonuna asla çözüm değil'' diyerek, şöyle devam etti:
''Bunun çözümü, öncelikle gereken yasakların getirilmesi. Yani kaçak hayvanların ülkemize sokulmaya çalışılmasının önlenmesi, pet shoplarda hayvan satışının yasaklanması, hayvanların izinsiz çoğaltılmasının yasaklanması ve bunlara yıldırıcı cezaların konması gerekiyor. Hayvanlara yönelik suçlar, Kabahatler Kanunu kapsamından çıkarılıp Ceza Kanunu'nu kapsamına alınmalı ve cezalar en az 3 yıldan başlamalı ki para cezasına dönüştürülmesin. Cezaların yıldırıcı olması lazım. Önce ülkemize dışarıdan hayvan gelişini engelleyeceğiz, pet shoplarda hayvan satışını önleyeceğiz, sonra bakacağız sokaktaki popülasyonu düşürmeye.''
Hayvan hakları konusunda toplumdaki farkındalığın 1,5 sene öncesine göre daha iyi olduğunu ifade eden Evcimik, ''Parklarda, sokaklarda, dükkanların önüne insanların bir kap su ve yemek koyduğunu görmek mümkün. İnsanlarımızın artık bu konuda bilinçlendiğini ve uzun zamandan beri uykuya yatmış olan merhamet ve vicdan duygusunun hareketlendiğini düşünüyorum'' diye konuştu.
Evcimik, ''Bir canı diğerinden ayırmıyorum. Benim için can candır'' diyerek, ''Buna sadece kedi köpek meselesi olarak değil, toplum meselesi olarak bakmak lazım. Sokaklardaki hayvanlara tecavüz edenleri engellemeliyiz. Hayvana tecavüz edenler çocuklara da tecavüz eder. Biraz daha resmi büyük görmeye çalışsın insanlar, biraz daha merhamet ve vicdanlarını dinlesinler. Çünkü 'sokaktaki hayvanları istemiyorum' demek onların ölüm fermanını imzalamak demek. Lütfen biraz daha duyarlı olalım. Hayvan hakları konusunda gelişmiş ülkeler kadar iyi bir noktaya geleceğimize inanıyorum. Önemli olan rasyonel çözüm bulmak, masada tartışmak'' ifadelerini kullandı. |