Balıkesir'in Burhaniye ilçesinin yayla köylerinde organik tarımla tanışan köylüler, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü'nün öğrettikleri yöntemlerle, zararlılarla mücadeleyi, ısırgan otu, acı biber ve sarımsak suyu ile yapıyor.
Madra Dağı'nın eteklerinde bulunan Sinekli Yaylası'nda oluşturulan butik tarlalarda 2 yıl önce organik tarıma başlayan köylüler, kendilerine öğretilen yöntemleri uygulayarak, doğal ürünler yetiştiriyor.
Kazdağları bitişindeki Madra Dağı'nın temiz yaylalarında yetiştirilen domates, fasulye, çilek, elma, kabak, patlıcan, salatalık gibi meyve ve sebzeler, Edremit Körfezi'nde yaşayanlar ve özellikle İstanbul, İzmir, Eskişehir, Bursa gibi büyükşehirlerden ikinci konutlarında tatile gelenlerden büyük talep görüyor.
Tamamen doğal ortamda yetiştirilen ürünlerde köylüler, organik tarımın bir gereği olarak kimyasal ilaç ve gübre kullanmıyor, tamamen sağlıklı meyve ve sebze üretiyor. Yayla sakinlerinden İbrahim İbiş, Burhaniye Kaymakamlığı'nın desteğiyle Kırtık köyünde organik tarımla tanıştıklarını belirterek, ''Tarlalarımızda tamamen organik olarak beyaz barbunya, domates, çilek ve elma yetiştiriyoruz. Bunlarda tamamen hayvan gübresi kullanıyoruz. Tarlalarımızda kesinlikle ilaç kullanmıyoruz'' dedi.
Adem Yılancıoğlu ise organik tarımla tanışalı iki yıl olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Oldukça mesafe aldık. Bizlere sağladıkları desteklerden dolayı İlçe Kaymakamımız ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürümüze teşekkür ediyoruz. Bu işi yaparken bazı sıkıntılarımız da oldu. İşi bilmediğimiz için ilaçlama da yapmadık. Tamamen doğal ortamda yetiştirmeye çalıştık. Doğal yöntemlerle mücadelelerde bulunduk. İlaçlama noktasında acı biber, sarımsak, ısırgan otu gibi doğal ürünlerle mücadele yaptık.''
Hasan Yılancıoğlu da organik ürünlere müşteri bulabilme konusunda çok sıkıntı yaşamadıklarını anlatarak, ''Burhaniye'deki pazar yerinde kurulan organik tarım pazarında ürünlerimiz ilk önce satılıyor. İkindi vaktine doğru mallarımız bitiyor. Daha sonra diğer pazarcıların malları satılıyor. İlaçlı ve organik tarımla yetiştirilen ürün arasındaki kilogram fiyat farkı 50 kuruşu geçmiyor. Vatandaşlar, bu fiyat farkına bakmıyor. Bizim ürünümüz organik olduğu için sağlık durumunu düşünerek alıyorlar'' diye konuştu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Dursun Okur, Burhaniye köylerinde organik tarımın sadece iki yıllık bir geçmişinin bulunduğunu belirterek, köylüleri bu konuda daha da bilinçlendirmeye ve üretimi artırmaya çalıştıklarını söyledi.
Sinekli Yaylası'nda 30 çiftçiyle başladıkları projenin geçiş sürecinde olduklarını dile getiren Okur, gelecek yıllarda daha da gelişeceğini bildirdi.
Organik ürünlere olan talebin çiftçilerin ilgisini çektiğini, isteyerek ve severek bu işle uğraştıklarını vurgulayan Okur, şöyle devam etti:
''Şu anda ilçemizde bin 500 dekar arazi üzerinde organik tarım yapılıyor. Diğer köylerden de talep var. İlaçlama noktasında tamamen doğal ürünler kullanılıyor. Köylüler, bizim öğrettiğimiz yöntemleri uyguluyorlar. Doğal yetişen ısırgan otu kadar kendi ürettikleri acı biber ve sarımsağın suyunu, meyve ve sebzelerin üzerine püskürterek, zararlılarla mücadele ediyor. Zararlılar, bu sayede öldürülüyor, uzaklaştırılıyor. Isırgan otu ile acı biberin suyu böcekler karşı öldürücü etki yapıyor. Mücadelede kullanılan ürünlerin suları, tamamen doğal olduğu için insan sağlığına hiçbir zararı dokunmuyor. Tamamen doğal ve sağlıklı meyve ve sebzeler yetiştiriliyor.''
Okur, köylülerin, ısırgan, acı biber ve sarımsak suyunu öğrettikleri ölçeklere göre kendilerinin ürettiğini ifade ederek, ''Odun külünü de kullanıyorlar. Serada salatalık yetiştiriciliğinde bir litre yağı alınmış sütü, 4 litre suyla karıştırıp kullananlar da var. Koruyucu amaçlı salatalığa yapılıyor. Bunun gibi birçok ilginç yöntemle organik tarımı bölgede yaygınlaştırmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.