Her vücut alışık olduğu coğrafyanın ürünleri ile beslenmeli Yazar Kemal Özer, her vücudun alışık olduğu coğrafyanın ürünleri ile beslenmesi gerektiğini belirterek, "Kendi coğrafyanızın gıdasını yiyin.
Yazar Kemal Özer, her vücudun alışık olduğu coğrafyanın ürünleri ile beslenmesi gerektiğini belirterek, "Kendi coğrafyanızın gıdasını yiyin. Müslüman helal, temiz olanı yiyecek, israf yapmayacak.” dedi.
'Müslümanın Diyeti' adlı kitabın yazarı Kemal Özer, Keçiören Belediyesi’nin düzenlediği programda Müslümanların nasıl beslenmesi gerektiğini anlattı.
Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programda konuşan Kemal Özer, Türkiye’de her 3 kişiden birinin şişman ya da obez olduğuna dikkat çekti.
Hastalığın toplumun yüzde 99’unu kaplamasının ve sağlık harcamalarının artmasının sorunun varlığına işaret eden belirtiler olduğunu söyleyen Özer, “Kanser tedavisi gören insan sayısı 650 binin üzerinde ve sürekli artıyor. Her yıl 150 bine yakın insanı kanserden kaybediyoruz. Oysa kanser bu kadar korkunç bir hastalık değildir. Kanserden bu kadar çok insanın ölmesi de ürkütücüdür. 15 milyon diyabet hastasının, 4 milyon böbrek hastasının olduğu bir ülkede 650 bin kanser hastası büyük bir rakam değil. Kanser tedavi edilebilir bir hastalıktır. Diyabet tedavi edilebilen bir hastalık değildir, mikrobik bir hastalık değildir. Kanser mikrobik bir hastalıktır. Asıl korkmamız gereken hastalıklar korkunç gösterilmiyor.” dedi.
"PERHİZ TEDAVİNİN BAŞIDIR"
Özer, Hz.Muhammed’in (sav) “Mide, hastalıkların elidir.” hadisini hatırlatarak, “Neden hastalandığımızın yeri belli; mide. Perhiz ise tedavi ve ilaçların başıdır. İlaç eczaneden alınan değil, perhizdir. Her vücudu alışık olduğu coğrafyanın ürünleri ile beslemeliyiz. Kendi coğrafyanızın gıdasını yiyin. Müslüman helal, temiz olanı yiyecek, israf yapmayacak.” diye konuştu.
Sofraya oturan bir Müslümanın midesinin en fazla üçte ikisini doldurması gerektiğini vurgulayan Özer, “Mümin midesinin üçte birini su ile kalan üçte ikisinin de yarısını yemekle doldurmalı. Kalanı da boş bırakmalı. Böylelikle sağlıklı ve sorunsuz bir beslenme sağlanıyor.” bilgisini paylaştı.
"YEMEKLERİ YANLIŞ SIRALAMA İLE YİYORUZ"
Yemek kültüründeki mevcut sıralamanın yanlış olduğunu kaydeden Özer, şöyle devam etti: ”Sofrada ilk önce su içilmeli, ardından tatlı yenilmeli. Daha sonra salata ve meyve ile ara öğün yapılmalı. Ardından katı ana yemek dediğimiz yemeklere geçilmeli. Son olarak ise sulu yemekler tüketilmeli. Mevcut tüketim kültürü tam da bu yüzden sağlıksız. Yemekleri yanlış sıralama ile ve hızlı yiyoruz. Eğer yemek sıralaması önerdiğim şekilde olursa birçok hazımsızlık ya da sağlık sorunu kendiliğinden çözülecektir.”
NE YEMELİ, NE YEMEMELİ?
Hz. Peygamber'in (sav) "Akşam yemeğinin terki ihtiyarlık sebebidir." hadisini aktaran Özer, Hz.Peygamber’in (sav) sabah ve akşam yemeği yediğini, ancak öğle yemeği yediğine dair herhangi bir bilgi bulunmadığını ifade etti.
İşte Kemal Özer’in tercih edilmesini ve uzak durulmasını önerdiği gıdaların listesi: "Beyaz ekmek yerine katkısız ekmek, rafine yağlar yerine sızma zeytinyağı, beyaz unlar yerine tam buğday unu, rafine tuz yerine kaya tuzu, rafine şeker yerine meyve şekerleri, hazır yoğurt yerine ev yapımı yoğurt, yemiş yerine kabuklu kuruyemiş, meyve suyu yerine meyve, asitli içecekler yerine şerbet ve ayran, hazır kahveler yerine kürk kahvesi." CİHAN |