Lifli Bitkiler, Vücudu Kansere Karşı Koruyor Tekirdağ Çorlu Devlet Hastanesi Diyetisyen Hekimi Havva Çakmaklı, lifli bitkilerin vücudu kanser riskine karşı koruduğunu söyledi.
Tekirdağ Çorlu Devlet Hastanesi Diyetisyen Hekimi Havva Çakmaklı, lifli bitkiler olarak bilinen baklagiller, sebzeler, muz, elma, armut gibi meyvelerin vücudu kanser riskine karşı koruduğunu, yeşil sebzeler ile koyu yeşil yapraklı sebzelerin, çiğ olarak tüketildiğinde kansere karşı daha etkili olacağını söyledi.
Diyetisyen Hekim Havva Çakmaklı, lif'in, bitkilerin sindirilemeyen kısmı olduğunu, beslenmede, vücuda olan faydasında çok önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Özellikle, bağırsakların düzenli çalışmasında faydalı olduğunu belirten Çakmaklı, "Lifler, çözünebilir ve çözünemeyen lifler olmak üzere ikiye ayrılır. Çözünebilir lifler, yağ tutucu özelliği olan, bağırsaklarımızdan kanserojen maddeleri ve toksinleri uzaklaştırmaktadır. Böylelikle kanser riskine karşı vücudu korumakta bir faydası vardır. Çözünemeyen lifler dediğimiz lifler ise suda çözünemeyen yani su tutan liflerdir. Bağırsaklarımızdaki suyu tutarak kötü besinlerin, toksinlerin uzaklaştırılmasında faydalıdır. Aynı zamanda, kan şekerimizin hızla inip çıkışını engelleyerek şekerimizin düzende kalmasını sağlamaktadır." dedi.
Sebze ve meyvelerin kabuklu şekilde tüketilmesi gerektiğini, lifli besinlerin insanı kanser, kalp damar hastalıkları ve şeker hastalığına karşı korumakta önemli rol oynadığını belirten Çakmaklı, lifli en yoğun besinlerin baklagiller olduğunu söyledi. Bunun yanı sıra koyu yeşil renkli sebzelerin ve meyvelerin özellikle kabuklu ve çiğ şekilde tüketilmesinin çok önemli olduğunu ifade eden Çakmaklı, şöyle devam etti:
"Bu bitkiler haşlandığı zaman ve yemek yapım sürecinde kayıplar olmaktadır. Bu yüzden çiğ tüketiminin daha faydalı olabileceğini söylemekte fayda var. Beyaz undan yapılmış ekmeklere, özellikle beyaz ekmek konusuna dikkat çekmek istiyorum. Beyaz ekmekte unla ve fermente edilme durumunda olduğu için kayıplar olmaktadır. Lifin en çok faydalandığımız kısmı kabuk kısmıdır. O embriyo kısmı olduğu için tahılların, baklagillerin ya da buğday dediğimiz, yulaf kepeği ve buğday kepeği mısır gibi ürünler de lif açısından gayet zengindir. Lifli besinler bizi kanser, kalp damar hastalıkları ve şeker hastalığına karşı korumakta önemli rol oynamaktadır. Meyvelerden özellikle muz, elma, armut gibi meyveler lif açısından zengin meyvelerdir. Günde ortalama 25-30 gram lif almamız gerekiyor. Bu da demek oluyor ki 5-6 porsiyon taze meyve veya beraberinde 5-6 porsiyonda tahıl grubu yemekle beslenmemiz gerekir. Bütün meyve ve sebzelerimizi daha sık tüketirsek, çiğ bir şekilde özellikle daha fazla lif kaynaklı beslenmiş olacağız. Lifler vücudumuzdan sindirilmeden direk atıldığı için vücudumuz enerji kaynağı olarak kullanamamaktadır. Bu yüzden de zayıflamakta çok büyük rol oynamaktadır. Mide kapasitemizi doldurmakta, tokluk hissi yaratmakta, çoğunlukla ve daha sık yemek yeme, akşam atıştırmaları ya da ara öğün atıştırmaları dediğimiz atıştırmalardan bizi uzak tutmakta, boş enerji almamıza da engel olmaktadır."
http://www.haberler.com/ |