Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 23 Kasım 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Bir bakışta GDO

Dünyada gıda üretiminin hızla artan nüfus talebine yetişememesi nedeniyle biyoteknolojik çalışmalar sonucu verim artışı sağlamak amacıyla ortaya çıkan Genetiği Değiştirilmiş Organizma’lı (GDO) ürünler, son dönemde Türkiye’nin de gündeminde en çok tartışılan konulardan biri.


Bugün Amerika, Kanada, Arjantin, Avustralya, Çin ve Güney Afrika başta olmak üzere bir çok ülkede gen aktarımı yapılmış tarım bitkileri üretilirken, ekonomik sebeplerden dolayı da kullanım alanları her geçen gün artıyor. Ancak doğal sürecin dışına çıkarak üretilen bu ürünlerin insan sağlığı açısından tehlikeleri olduğu da biliniyor.

Genetiği değiştirilmiş organizma (GDO-GMO) bir organizmadan diğerine DNA aktarımını ya da bir organizmaya ait DNA’nın biyoteknolojik olarak değiştirilmesi anlamına geliyor. Organizmadaki herhangi bir işlev ya da bir fenotip özelliğin genetik olarak değiştirilmesiyle fiziksel, kimyasal veya biyolojik engellerin her biri ya da tamamı için insan ve çevre lehine bir çok özellikler de katılabiliyor. Örneğin; Antartika’daki bir balığın soğuğa direnç geni, bir çileğe aktarıldığında soğuğa daha dayanıklı bir çilek elde edilebiliyor. Hatta son dönemde Çin’de üretilen bazı GDO’lu pirinçlerde insan DNA’sına rastlandığı da iddia ediliyor. Bu da GDO’ya karşı duruşun en önemli sebeplerinden olarak öne çıkıyor.

BESİN ZİNCİRİNİ ETKİLİYOR

Mısır ve soya, genleriyle oynanmış bitkiler arasında ilk sıralarda yer aldığı için bu bitkilerden üretilen yan ürünlerin kullanıldığı bütün ürünler GDO’lu olma riski taşıyor. Örneğin mısır ve soyadan üretilen yağ, un, nişasta, glikoz şurubu, sakkaroz, fruktoz içeren gıdalar günlük tüketim maddeleri arasında yer alıyor. Buradan yola çıkarsak, bisküvi, kraker, pudingler, bitkisel yağlar, bebek mamaları, şekerlemeler, çikolata ve gofretler, hazır çorbalar, mısır ve soyayı yem olarak tüketen tavuk ve benzeri hayvanlardan elde edilen gıdalar ve pamuk GDO’lu olma riski taşıyanların başında geliyor.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
15.04.2013
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Etiketler: Bir bakışta GDO
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız