Sıcak havalar sağlığınızı bozmasın!
Aşırı sıcaklara karşı vücudun en önemli savunması, terleme ile sıvı kaybı. Terleme devam ettiği sürece, yeterince su ve tuz almak şartıyla çok yüksek ısılara dayanılabilir. Nem oranı yükseldiğinde, terleme ile olan sıvı kaybı azalmaya başlar ve böylece sıcak çarpması ihtimali artar. İnsan vücudu sıcaklara 1-2 hafta içinde uyum sağlar. Bu durumda, hem terlemek daha kolaylaşır, hem de terle atılan sodyum miktarı azalır. Prof. Dr. Yavuz Baykal’ın söylediklerine kulak verin! Uyum sağlamak önemli Sıcak sendromları ağırlık sırasına göre; sıcak krampları, sıcak bitkinliği ve sıcak çarpması şeklinde sıralansa da, bunlar çoğu zaman birbiri içine karışmış olarak görülür. Sıcağa bağlı acil durumlar birçok nedenle ortaya çıkabilir ancak en önemli faktörler sıcağın tipi (kuru veya nemli), maruz kalınan ısı yoğunluğu ve süresi, kişinin yaşı ve başka hastalığının bulunmasıdır. Sıcağa bağlı acil durumların oluşmasında hasta vücudunda ısı artmasına yol açan etkenler önemli. Bunlar arasında; • Fiziksel aktiviteler (ağır egzersizler, açık havada çalışmak vb ) • Enfeksiyon nedeniyle vücut ısısının yükselmesi • Hipertiroidinin varlığı • Ajitasyona neden olan ruhsal durum • Kapalı ve havalandırılmayan sıcak yerlerde bulunmak • Sıcak yerlerde çalışmak (fırın, çelik fabrikası, tarla vb) • Yaz sıcağında çocukları kapalı arabalarda bırakmak • Yüksek ısı, yüksek nem oranı, rüzgar ( iklim özellikleri ) • Şişmanlık, diabetes mellitus, kardiovasküler hastalıklar • Vazodilatasyon mekanizmasının bozulması • Terleme yetisinin bozulması • Kalın giysiler • Dehidratasyon • Merkezi sinir sistemi bozuklukları (parkinson hastalığı gibi) • Yaşlılık (yaşlılarda susuzluk hissi azaldığından kaybedilen sıvı yerine konamaz. Ayrıca çeşitli hastalıklar ve ilaç kullanımı, yaşlılarda sıcaklardan oluşan acil vakaları artırır. ) Sıcağa bağlı olarak oluşan klinik tablolar 2 grupta değerlendirilir. Bunlar; minör sendromlar (sıcak ödemi, deri lezyonları, bayılma, sıcak krampları ve sıcak bitkinliği) ve major sendromlar. Sıcak ödemi: Sıcağa maruz kaldıktan sonra ilk birkaç gün içerisinde oluşan, ayak bilek ve ellerde görülen şişmelerdir. Kendini sınırlayan bir tablodur. Nedeni deri damarlarının genişlemesidir. Sıcak stresine bağlı olarak bazı hormonların (aldesteron ve ADH) etkisinin artması da etkili olabilir. Tedavi gerekmez, idrar söktürücülerin etkili hacmi azalacağından zararlı olabilir. Sıcağa bağlı deri lezyonları: Sıcağa bağlı olarak deri üzerinde oluşan kaşıntı, kabarıklık ve kızarıklık gösteren lezyonlardır. Deri tabakasının hasarına bağlı olarak ter bezleri kanallarının inflamasyonuna ve tıkanmasına bağlıdır. Uzun süreli maruziyetlerde deri infeksiyonları gelişebilir. Sıcak senkopu: Hacim kaybı, çevresel damar genişlemesi ve damarların gerginliğinde azalma sonucu gelişen postural hipotansiyon sonucu oluşur. Sıcağa maruz kalmanın ilk saatlerinde görülür. Yaşlı hastalarda daha sıklıkla ortaya çıkar. Karar vermeden önce hastalarda olabilecek metabolik, kardiovasküler ve nörolojik hastalıklar dışlanmalıdır. Sıcak krampları: Sıcak krampları genellikle ayaklarda, omuzlarda veya karında görülen istemsiz, spazmodik kas ağrılarıdır. Sebebi aşırı terleme ve buna bağlı olarak kas hücre düzeyinde oluşan sodyum, potasyum ve sıvı kaybıdır. Fiziksel bakımdan iyi durumda olan kişilerin sıcak ve nemli havada çalışmaları sonucu görülür. Aşırı terleme sonucu su ve tuz kaybeden hastanın susama nedeniyle su içtiğinde, su kaybını yerine koyarken tuz kaybı yerine konmazsa kişide sodyum azalması gelişir ve sonuç olarak ta kramplar meydana gelir. Sıcak krampları tedavi edilmediğinde, sıcak bitkinliğine dönüşür. Sıcak kramp belirtileri arasında parmaklarda, kollarda, bacaklarda, omuz ve karın kaslarında kasılmalar, kramp tarzı ağrılar sayılabilir. Bulantı, kan basıncında düşme, hızlı nabız, normal vücut ısısı, terleme nedeniyle nemli ve soluk bir cilt vardır. Kişinin bilinci açıktır. Bu durumda; •Hasta serin ve gölgelik bir ortama alınır ve dinlenmesi sağlanır. Bayılacakmış gibi hissediyorsa sırt üstü yatırılır. •Bulantısı yoksa ve kendisi içebilecek durumdaysa, bir veya iki bardak tuz içeren sıvıları (Yarım çay kaşığı tuz ilave edilmiş su ya da ayran) yavaş içmesi önerilmelidir. •Ağızdan sıvı almasını engelleyecek kadar bulantısı varsa, damar yolu açılarak serum fizyolojik verilir. •Kramp girmiş kasa masaj yapılmaz. •Sıcak krampı geçiren kişi (özellikle sporcular) en az 12 saat ağır egzersiz yapmamalıdır. Aksi halde sıcak bitkinliği veya çarpmasına dönüşebilir. Sıcak bitkinliği: Sıcak etkisine bağlı damar genişlemesi sonucu organlarda kan göllenmesi ve terleme sonucu dolaşan kan hacminde azalmaya bağlıdır. Azalan kan dolaşımı nedeniyle merkezi sinir sistemi yeterince kanlanamaz ve sıcak bitkinliği tablosu ortaya çıkar. Genellikle aşırı sıcak ve nemi yüksek ortamlarda çalışan kişilerde görülür. Vücut sıvısı azalmış, yaşlı ve hipertansiyonlu kişilerde yatkınlık fazladır. Yaşlılarda, susama hissi yaşla orantılı olarak azaldığında terlemelerine karşın az su içerler. Hipertansiyonlularda ise, aldıkları ilaçların etkisiyle elektrolit ve sıvı kaybı yatkınlığı artmıştır. Sıcak bitkinliği belirtileri arasında; halsizlik, baş dönmesi, bulantı, aşırı terleme sonucu soluk ve nemli deri, düşük- normal veya yüksek vücut ısısı, hızlı ve zayıf nabız, hafif oryantasyon bozukluğu, hızlı ve yüzeysel solunum, düşük kan basıncı sayılabilir. Bu durumda; • Hasta serin ve gölgelik bir ortama alınır. Giysileri çıkartılır. Sırt üstü yatırılarak bacakları yükseltilir. • Eğer hastanın ateşi yüksekse, ılık suya batırılmış süngerle vücudu ıslatılabilir, ıslak çarşafa sarılabilir, vantilatörle soğutulabilir veya ambulansta klima ayarlanabilir. Aniden ısı düşürmeye gerek yoktur, o nedenle iki soğutma işlemi bir arada uygulanmamalıdır. • Tuz içeren içeceklerle (ayran, limonata) eksilen su ve tuzu dengeleyin. Hastanın bilinci gidip geliyorsa veya bulantı nedeniyle içemeyecek durumdaysa, damar yolu açarak, damar yolundan sıvı tedavisine başlayın. • Bilinç düzeyinde değişiklik varsa (hipoglisemi riski) glukoz düzeyine bakın. • Bilinç kaybı veya kalp hastalığı varlığı gibi durumlarda hastanın hastaneye götürülmesi gerekmektedir. Sıcak stroku (felci): Klasik olarak merkezi ısının (cor temperatür) 40 derecenin üzerine çıkması, merkezi sinir sistemi bozukluğunun gelişmesi ve terlemenin kaybı şeklinde tanımlanabilir. Hastalarda daha sonra birçok organda yetmezlik bulguları gelişir ve acil tedavi edilmezse ölümcül risk taşır. Merkezi sinir sistemi sıcak strokuna en duyarlı organdır ve oluşan semptomlar; irritabilite, bilinç bulanıklığı, davranış değişiklikleri, halüsinasyonlar, kasılmalar ve komadır. Hastaların çoğunun beyninde ödem vardır.
Fazla sıcak nedeniyle aşırı terleyen kişi, kaybettiği sıvıyı telafi etmek üzere su içer ancak terle kaybettiği sodyumu yerine koyamazsa, zaten az olan sodyumun içilen su nedeniyle yoğunluğu iyice düşeceğinden su zehirlenmesi gelişir. Sodyum yerine konmazsa, bilinç düzeyi gittikçe kötüleşir ve kişi komaya girer. |