Sağlık için hareket edelim Bulaşıcı olmayan hastalıkların ve depresyonun azaltılması, kemik sağlığı, kas kuvveti ve kardiorespiratuvar kapasitesinin geliştirilmesi için her gün düzenli olarak fiziksel aktivite yapılması gerekiyor. Fiziksel aktiviteler yetişkinlerde her gün en az 30 dakika orta şiddetli, 5-17 yaş grubunda ise her gün en az 60 dakika orta şiddetliden şiddetliye doğru gitmesi gerekiyor. Orta şiddetli aktivitelere hızlı yürümek, düşük tempolu koşular, dans etmek, ip atlamak, yüzmek, masa tenisi, yavaş tempoda bisiklet sürmek örnek olarak gösteriliyor.
Nevşehir Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mahmut Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, bulaşıcı olmayan hastalıklara daha çok tütün kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği ve alkolün zararlı kullanımı, ekonomik dönüşüm, hızlı şehirleşme ve 21. yüzyıl hayat tarzlarının yaygın özellikleri olan dört davranışsal risk faktörünün neden olduğunu söyledi.
Risk faktörlerinin azaltılması, erken tanı ve zamanında tedaviyle bunların önemli ölçüde azaltılması ve böylelikle milyonların hayatının kurtarılması ve büyük acıların önüne geçilmesinin mümkün olduğunu kaydeden Aydın, “Kalp damar hastalıkları, kanserler, diyabet ve kronik solunum yolu hastalıkları başta olmak üzere bulaşıcı olmayan hastalıklar, insan sağlığı ve kalkınmasına yönelik önde gelen tehditlerden birisidir. Bu dört hastalık, dünyanın en büyük katilleri olup her yıl tahminen 35 milyon ölüme neden olmaktadır (küresel düzeyde tüm ölümlerin yüzde 60’ı). Bulaşıcı olmayan hastalıklar önlenebilir niteliktedirler. Kalp hastalıklarının, inmelerin, tip 2 diyabetin yüzde 80’i ve kanserlerin üçte birinden fazlası, tütün kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik ve alkol kullanımı gibi davranışsal risk faktörleri ortadan kaldırılarak önlenebilir.” dedi.
Fiziksel inaktivitenin, küresel mortalite için dördüncü önde gelen risk faktörü olarak tespit edildiğini vurgulayan Aydın, “Dünya genelindeki ölümlerin yüzde 6’sından sorumludur. Meme ve kolon kanserlerinin yaklaşık yüzde 21-25’inin, diyabetin yüzde 27’sinin ve iskemik kalp hastalığının yüzde 30’unun ana nedeni olarak fiziksel inaktivite gösterilmektedir. Fiziksel inaktivite, obezitenin önde gelen nedenlerinden birisidir. Enerji harcamanın kilit belirleyicisidir ve bu yüzden enerji dengesi ile kilo kontrolü için büyük öneme sahiptir. Obezite ise yine küresel boyutta önemli bir halk sağlığı sorunu olup, tüm dünyada her geçen gün artış göstermektedir. Obezite eğilimi, özellikle çocuklar ve adolesanlarda alarm verici düzeydedir. Çocukluk çağı obezitesindeki yıllık artış giderek büyümektedir.” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması yapıldığını belirten Aydın, şöyle devam etti: “Buna göre, 6-11 yaş grubu çocukların yüzde 58.4’ü düzenli (günde 30 dakika veya daha fazla süre ile) egzersiz yapmamaktadır. Bu yaş grubunda TV, bilgisayar, internet, ev ödevi, ders çalışma için hareketsiz geçirilen ortalama süre 6 saattir. 6-18 yaş grubu bireylerin yüzde 8.2’si obez/şişman, yüzde 14.3’ünün hafif şişman olduğu tespit edilmiştir. Çocukluk çağı obezitesinin önlenmesi yetişkinlikte obezitenin, erken yaşta kronik hastalıkların, yetişkinlikte erken ölüm ve sakatlık riskinin önlenmesi anlamına gelmektedir. Ayrıca, çocukluk çağında kazanılacak olan davranışlar yetişkinlik ve yaşlılık dönemini de etkilemektedir. Yaş grupları detaylı incelendiğinde; erkeklerde 12-14 ve 15-18 yaş gruplarında hiç egzersiz yapmayanların oranı sırasıyla yüzde 41.4 ve yüzde 44.6 iken, bu oranın 19-30 yaş grubunda yüzde 69.5, 31-50 yaş grubunda yüzde 73.2, 75 yaş üzeri grupta ise yüzde 83.7’ye kadar yükseldiği saptanmıştır. Kadınlarda da erkeklere benzer şekilde hiç egzersiz yapmayanların oranı yaşla birlikte artış gösterirken 12-14 yaş grubunda yüzde 69.8, 15-18 yaş grubunda yüzde 72.5, 19-30 yaş grubunda yüzde 76.6, 75 ve üzeri yaş grubunda ise yüzde 88 olarak gözlenmiştir. Kronik Hastalıklar Risk Faktörleri Araştırması’na göre, ülke genelinde kadınların yüzde 87’si, erkeklerin ise yüzde 77’si yeterli ölçüde fiziksel aktivite yapmamaktadır. 65 yaş üzeri bireylerle yapılan bir çalışmada ise bireylerin sadece yüzde 30’unun yürüyüş yaptığı belirlenmiştir. Fiziksel aktivitenin sağlığı koruyucu ve geliştirici etkisinin görülebilmesi, günlük aktivitelerle beraber planlı, tekrarlı ve düzenli fiziksel aktivite yapılmasıyla mümkündür.” (CİHAN) |