İsrafsızGün’de Bombalara Karşı Sofralar kuralım mı?
“O tabakta bir tane bile pirinç tanesi kalmayacak!”
Ne zaman yemek yesem dedemin bu sözü kulaklarımda çınlar. Matematiği çok sevmesinden hemen hesabını da yaptırırdı:
“Bu ülkede 70 milyon kişi yaşıyor. Sadece 10 milyonu günde bir kere pirinç pilavı yese, her biri tabağında bir tane pirinç bıraksa, ne olur? Bir pirinç tanesi 0,1 gramsa hesapla bakalım bir ayda kaç ton pirinç atılır? Evet 30 ton pirinç atılır. Senede kaç olur? 360 ton. Biz 360 ton pirinç çöpe atacak kadar zengin bir ülke değiliz. Kaç kişi doyar 360 ton pirinç ile?”
Bu tutumunun nedeni asker olmasının verdiği disiplin veya çok yokluk çekmesi değildi. Dedelerimizin ve ninelerimizin devri her şeyin saklandığı, tamir edildiği, tekrar kullanıldığı, takas edildiği kısacası hiçbir şeyin israf edilmediği, tüketilmediği mükemmel bir devir idi.
Yeni dünyada ise hızlı tüketim var. Her şey her an elimizin altında, parmaklarımızın ucunda. Birinin yemediğini diğerinin yediği, birinin eskisini küçüğünün giydiği büyük aileler de yok artık. Kapitalist sistemin hala kiloluk ambalajlarda sattığı yiyecekleri satın almak zorunda kalan ama o aldığı bir demet rokayı bile çürümeden bitiremeyen, hızlı hayatlar yaşayan insanlar var.
Elmanın en kırmızısının, en parlağının “en iyi” olduğuna inandırılan, bu inancı beslemek için sürekli “en taze” ürün getirdiğini iddia eden bu yüzden meyvede azıcık bir bere olsa, sebze azıcık yamuksa çöpe atan gerçekten çok süper marketler var.
Ha bir de çılgıncasına tüketenler var tabii, sırf midesini değil gözünü de doyurmaya çalışan, onu da doyuramayan, tabağında yüzlerce pirinç tanesi bırakanlar. Konuşmaya değmez.
İşte bu nedenlerle Amerikalı bir grup aktivist 9 Nisan’ı #ADayWithoutWaste yani #İsrafsızGün olarak kabul etmiş.
Türkiye’de her gün üretilen 101 milyon ekmeğin 6 milyonu çöpe atılıyor.[i] Dünya’da üretilen yemeğin 3’te 1’i çöpe gidiyor. Senede çöpe giden yemek miktarı 1.3 milyar ton. Kişi başına çöpe attığımız yemek miktarı ise yaklaşık 115 kg.[ii]
Amerikalılar 9 Nisan’da herkesi yemeği en güzel şekilde harcamaya, arkadaşlarını akşam yemeğine davet etmeye çağırıyor.
Benim ise sizlere daha da güzel bir önerim var: Yarın Bombalara Karşı Sofralar kurmaya ne dersiniz?
Bombalara Karşı Sofralar, İngilizcesi ile Foods not Bombs 8 haftadır Tarlabaşı’nda kuruluyor.
Bir gurup gönüllünün gönülden başlattığı hareket savaşı ve yoksulluğu körükleyen devletlere, israfa, doğa ve hayvan sömürüsüne ve tüketim kültürüne kazan kaldırıyor!
Belki de onları 22 Aralık Kent Mitingi’nde acıkan karınlarımızı dağıttıkları sandviçler ve meyvelerle doyurmalarından tanıyorsunuz.
Bombalara Karşı Sofralar marketlerden, manavlardan, restoranlardan yenilebilir olduğu halde yenilmeyecek, satılamayacak, çöpe atılacak sebzeleri, meyveleri, tahılları ve ekmekleri toplayıp isteyenlere dağıtıyor, mis gibi vegan yemekler pişiriyor ve her Çarşamba akşamı hep beraber sofra kuruluyor.
Hem israfı engellemek için, hem boş mideleri bedavaya doyurmak için, hem de birlikte bir yemeği paylaşmak için 9 Nisan #İsrafsızGün’ü yeryüzündeki tüm arkadaşlarınızla bir akşam yemeğinde geçirmek isterseniz 8. Sofra’nın Facebook etkinlik sayfası burada.
Yiyecek toplamak isterseniz Çarşambaları 14.00’te Taksim’de buluşuluyor, pişirme 16.30’da başlıyor, sofra ise 19.00’da kuruluyor.
Bu düşüncesiz, uçsuz bucaksız israfı durdurabilecek, bir şeyleri değiştirebilecek olanlar bizleriz. Yerel alın, yerel tüketin. Esnaftan alışveriş yapın, tüketeceğiniz kadarını alın, mümkünse takas yapın. Hep beraber sofralar kurup hep beraber bu tüketim çılgınlığına kazan kaldıralım.
Karnı acıkan gelsin.
|