Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 22 Kasım 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler


Diyeti hemen bırakacaksanız, başlamayın!

Hemen hemen herkes hayatında en az bir kez “Pazartesi diyete başlıyorum” demiştir. Fakat pek az kişi bu kararının arkasında duruyor. Diyetisyenlerin vurguladığına göre ise diyette en önemli husus, istikrar.

Türkiye Obezite Araştırma Derneği’nin verilerine göre Türkiye’de obez kişi sayısı yaklaşık 20 milyon. TURDEP II sonuçlarına göre ise Türkiye nüfusunun yüzde 37’si kilolu, yüzde 32.8’si obez. Diğer yandan her geçen gün daha fazla insan sağlıklı beslenmenin yollarını arıyor. Neredeyse her sene farklı diyetler moda oluyor. Her ‘pazartesi’ diyete başlıyoruz. Çabuk sonlandırıyoruz. ‘Diyet reçetesi yapmak’ çoktan bir sektör haline geldi. Çünkü rakamların da ortaya koyduğu gibi Türkiye şişmanlıyor. Dünya da öyle.

Peki, sizin diyet denilince aklınıza ne geliyor? Sağlıklı, düzenli beslenme? Ölçülü yemek, egzersiz yapmak? Diyet ile ilgili en sık yapılan yanlışlardan birisi tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Diyet yapmak kısa sürede, ‘şok’ tarifl er uygulanarak kilo vermenin bir aracı olarak görülüyor. Oysa diyet, düzenli ve sağlıklı beslenmeyi bir yaşam biçimi haline getirmeyi gerektiriyor. Diyetkolik.com Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Tayfun Sungun da bu konuda uyarıyor. Sungun, “İşin özünün dengeli beslenmek ve egzersiz olduğunu söyleyebilirim. Kısa sürede değil uzun vadede başarı getirecek şekilde beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Diyetkolik.com bu yolda kişileri kendi yaşamlarının içinde yavaş yavaş bilgilendiriyor” diyor. Açıldığı 17 Aralık 2012 tarihinden bugüne yaklaşık 450 bin kişinin diyetkolik.com üyesi olduğunu belirten Tayfun Sungun, “Her ay 80 bini aşkın yeni kullanıcı kaydının oluşturulduğu bir noktaya geldik. Bu rakamın önümüzdeki aylarda artmaya devam edeceğini öngörüyoruz. Site içinde hayal ettikleri kiloya ulaşan yüzlerce kişi var” bilgisini veriyor.

Daha hızlı kilo almaya neden oluyor

Diyet ile ilgili en sık yapılan hata, diyete başlayıp kısa vadede bırakmak. Diyetisyenler buna “yoyo etkisi” diyorlar. Çünkü bu, hiç diyet yapmamaktan daha kötü. Vücut kilo verirken, yağ ve su kaybının yanı sıra eğer egzersiz yapılmaz ise kas da kaybediyor. İşin kötüsü, diyet bırakıldığında hem kaslar oluşmadan yağ alınıyor hem de başlangıç kilosunun üstünde bir kiloya ulaşılıyor. Bu nedenle diyet yaparken en önemli konu istikrar. Diyetkolik. com’dan Diyetisyen Diğdem Özkahya diyete başlayıp kısa sürede bırakmanın dışında beslenmede en sık yapılan yanlışlar hakkındauyarıyor. Özkahya, “Tek besin grubuna dayalı beslenme, yüksek proteinli beslenme, öğün atlama, yeterli su içmeme, hatalı pişirme uygulamaları, yeterli sebze ve meyve tüketilmemesi en sık yapılan hatalar olarak sayılabilir” diyor.

Günlük beslenmede besinler 4 ana gruba ayrılıyor

Özkahya doğru beslenme programının ise şu şekilde planlanmasına dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor: “Günlük beslenme içerisinde besinleri 4 ana grup altında topluyoruz: Et, balık, yumurta ve kuru baklagil grubu, süt ve süt ürünleri grubu, ekmek ve tahıl grubu ile sebze ve meyve grubu. Beslenme planı bu farklı besin gruplarını belirli ölçülerde içerecek şekilde planlanmalı.” Özellikle birçok çalışanın öğle yemeği başta olmak üzere, kahvaltıya da işyerinde vakit ayırmak zorunda kaldığını vurgulayan Kahya, “Bu nedenle iş hayatındaki diyetler kişinin çalışma koşullarına ve iş yerindeki yiyecek çevresine bağlı olarak düzenlenmeli. Burada işyeri yemekleri büyük önem taşıyor” diyor.

Şok diyetler sağlıksız yöntemler

Türkiye’de neredeyse herkes diyet yapıyor. Herkes mutlaka bir pazartesi günü diyete başlıyor. Ancak Türkiye spor yapmıyor. Bu nedenle şok diyetlere ihtiyaç duyuluyor. Diyetisyen Özkahya şöyle yorumluyor: “Çocukluktan itibaren hareketsizliğe alışıyoruz. İnsanlar büyük şehirlerde çalışma hayatından kendine ayıracak vakit bulamıyor. Şehirlerde yeterli rekreasyon alanı mevcut değil. Daha çok yemek daha az hareket günümüzün yaşam tarzını oluşturan acı bir gerçek haline dönüştü.
 
Şok diyetler kısa vade çözümler sunan sağlıksız zayıfl ama yöntemleridir. Diyette önemli olan yaşam tarzı değişikliğidir. Yani sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam tarzının benimsenmesi en önemli olan ayrıntıdır. Şok diyetler yağ kaybından çok kas ve su kaybına neden olurlar. Ancak bu gerçekçi bir ağırlık kaybı değildir. Karaciğer, safra kesesi ve böbrek sorunlarına yol açabilirler. Metabolizmada kalıcı hasarlar yaratabilirler. En iyi diyet yaşamın her anında uygulayabileceğiniz ve kişiye özel hazırlanmış sağlıklı beslenme programıdır.” Diyetisyen Diğdem Özkahya, diyette temel sorunun mucize yöntem arayışı olduğunu vurguluyor. Özkayha, konuya ilişkin şu bilgileri veriyor: “Diyetin temel kaynağı görsel ve yazılı medya. Yeni yeni diyetin kişiye özel olduğu algısı yayılmaya başlasa da, diyetisyene ulaşıp sağlıklı diyet yöntemlerini uygulayan kişi sayısı oldukça sınırlı. Yurtdışında da çok farklı değil aslında. Diyette mucize yöntem arayışı dünya sorunu diyebiliriz"
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
06.05.2014
Ekleyen Kişi
Özgür Şevik

Etiketler: diyet
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız