'İftarda çiğ köfte tüketmeyin' Sağlıklı beslenme için gereken 3 ana, 3 ara öğün yemek tüketiminin ramazanda 2 öğünle sınırlandırılmasının sindirim sistemini olumsuz etkileyeceği belirtilerek, iftar ve sahur arasında iki öğün daha eklenmesi önerisinde bulunuluyor.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde diyetisyen Pınar Demir, AA muhabirine, beslenme kurallarından olan az ve sık aralarla beslenmenin ramazan ayında da uygulanması gerektiğini, ramazanda iftar ve sahur öğünlerini bölerek 3-4 öğüne yaymanın sindirim sisteminin düzeni açısından önemli olduğunu söyledi.
Demir, ramazanda kişinin beslenme düzeninin tamamen değiştiğini, 3 ana öğün beslenmenin 2 ana öğüne düştüğünü, ara öğün sayısının da doğal olarak azaldığını vurgulayarak, bunun beslenme sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
Dikkat edilmemesi halinde, mide ve sindirim sistemi sorunları, fazla kilo alımı, kan şekerinin uzun süre açlıktan dolayı düşmesi, halsizlik ve baş dönmesi gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşma riskinin yüksek olduğuna işaret eden Demir, "Oruç tutulan saatlerde uzun süren açlık nedeniyle kişinin metabolizması yavaşlar. Bu nedenle sahurda özellikle tok tutan, protein içeriği zengin süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinler tüketmeliyiz. Ayrıca glisemik indeksi yüksek beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmeği tüketmemiz daha sağlıklı olacaktır" dedi.
"TATLI YEMEKTEN 1,5 SAAT SONRA TÜKETİLMELİ"
Demir, iftarın çorba veya huma ile açılmasını tavsiye ederek, 15-20 dakika dinlendikten sonra ana yemeğe geçmenin doğru olacağını belirtti.
Ana yemekte çorba, az yağlı etli sebze yemeği, salata ve ayranın tercih edilebileceğini vurgulayan Demir, pirinç pilavı yerine bulgur pilavının tercih edilmesinin daha sağlıklı olacağını kaydetti.
Demir, iftardan bir saat sonra yapılacak yürüyüşün sindirime son derece yarar sağlayacağını dile getiren Demir, "Yürüyüş aynı zamanda yavaşlayan metabolizmayı da hızlandıracaktır. Ramazanı sağlıklı geçirmek için iftardan sahura kadar 1,5 saat ara ile iki ara öğün ve 45 dakikalık hafif tempolu yürüyüş sığdırmalıyız. Tatlı iftar yemeğinden 1,5 saat sonra tüketilmelidir. Şerbetli hamur tatlıları yerine ramazanda güllaç, sütlaç gibi sütlü tatlıların tüketilmesi faydalı olacaktır. İftar ve sahur arasındaki iki ara öğünde ağırlıkla meyve, süt veya yoğur tüketilmesi sağlık için önemli" şeklinde konuştu.
Demir, ramazanın yaz sıcaklarında denk geldiğine dikkati çekerek, vücuttaki sıvı kaybının günde tüketilecek 2-2,5 litre su ile telafi edilebileceğini aktardı.
"İFTARDA ÇİĞ KÖFTE TÜKETİLMEMELİ"
Ramazanda kızartmalardan uzak durulması gerektiğini, kızartmanın yemeği ağırlaştırdığını dile getiren Demir, bu nedenle tencere yemeklerinin, haşlanmış ve ızgara yemeklerin tüketilmesi gerektiğini ifade etti. Demir, Güneydoğu'da iftar sofralarının vazgeçilmez yiyeceklerinden birinin çiğ köfte olduğunu hatırlatarak, çiğ köftenin çiğ etle hazırlanmasından dolayı yaz ayında tüketiminin doğru olmadığını kaydetti. Etin protein içeriğinin zengin olması nedeniyle sıcak havada bozulma riskinin yüksek olduğunu anlatan Demir, şöyle konuştu:
"İftarda çiğ köfte tüketilmemeli. Onun yerine yoğurtlu çorba, peynir ve zeytin gibi ürünlerle iftarı açmak daha doğru olacaktır. Hamilelere de çiğ köfte tüketmelerini önermiyoruz. Ramazanda Güneydoğu'da meyan şerbeti de sık tüketiliyor. Meyan şerbetinin aşırı tüketimi mide problemlerine yol açıyor. Uzun süre aç kalındığında midede asit oluşuyor. Asitli içecek tüketildiğinde mide yanması gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir."
Demir, son bir haftadan bu yana yaklaşan ramazan nedeniyle kendilerine başvuran hasta sayısında artış olduğunu, insanların artık bilinçli beslenerek, ramazanı sağlıklı geçirmek istediğini sözlerine ekledi. |