Buğday diyet yapanların dostu mu düşmanı mı? Son yıllarda beslenme ve diyet uzmanlarının yaptığı açıklamalar tahıl ürünlerinin tüketiminde bizleri aklımızı kurcalayan sorularla karşı karşıya bırakıyor: “Buğday sanıldığı kadar masum mu? Yoksa bölgesel yağlanma probleminin başrolünde tahıl tüketimi mi yatıyor”
Günümüzde popüler beslenme programları arasında yer alan Dukan ve Karatay diyetleri, tahıl tüketimini azaltarak oluşturdukları ‘hızlı zayıflama’ çözümleriyle belirli bir kesimin takdirini kazansa da birçok uzman tarafından tepkiyle karşılandı.
Buğday ve buğday ürünlerinin sağlıksız olduğu, yağlanma ve kilo alma nedenleri arasında sayıldığı tezini savunan doktor sayısı giderek artıyor. Ancak tam tersi görüşü benimseyen doktorlar da, yaptıkları açıklamalarla madalyonun öteki yüzünü gözler önüne seriyor.
Karbonhidrat tüketiminin olmazsa olmazlar arasında yer alması gerektiğini savunan kesimin birleştiği ortak nokta; beslenme ve diyette genelgeçer kurallar olmaması gerektiği yönünde.
DOKTOR DAVIS’İN BUĞDAY GÖBEĞİ
Amerikalı ünlü kardiyolog Dr. William Davis, 2011 yılında piyasaya çıkardığı Buğday Göbeği ( Wheat Belly) isimli kitabında buğdayın birçok sağlıksız durumun başrol oyuncusu olduğunu savunuyordu. Uzun süre ‘çok satanlar’ listesinde yer alan kitap, tüm dünyada Buğday Göbeği Diyeti’ni adeta bir fenomen haline getirdi.
DOĞAL BUĞDAY GİTTİ HİBRİT GELDİ
Dr. Davis’in tahıl ürünleriyle ilgili tüm bildiklerimizi yerle bir eden açıklamaları, günümüzde tükettiğimiz buğdayın eski saf halinden eser kalmadığı yönünde. Ünlü kardiyolog, bildiğimiz buğdayın aksine hibrit buğday adı verilen karışımın sofralarımızda yerini aldığını savunuyor. Hibrit buğday, aynı bitki türüne ait ve uzak akraba konumunda olan iki doğal bitki kümesinin çaprazlanması sonucu elde edilen melez tohum anlamına geliyor ve kişinin bünyesinde sağlıksız sonuçlar doğuruyor. Davis, bu görüşten yola çıkarak, iki dilim tam buğday ekmeğinin iki çorba kaşığı şekerden daha fazla kan şekerini yükselttiğini belirtiyor.
Davis’in tüm dünyada ilgiyle karşılanan açıklamaları, diyetle ilgili tüm bilinenleri altüst ederken; aynı görüşte olan birçok uzman da hastalarına benzer tavsiyeler vermeye devam ediyor. Dukan ve Karatay diyetleri de bunun en çarpıcı örnekleri arasında.
Tarım yağlandırıyor
Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay’ın diyet kitaplarında yaptığı açıklamalar, tahıl tüketiminin azaltılması konusunda Davis’in açıklamalarıyla paralellik gösteriyor. Karatay, insanların da koyunlar gibi hareket etmeden tahıl tüketmelerinin bölgesel yağlanmaya neden olduğunu savunanlar arasında. Ünlü beslenme uzmanı, bu noktada “Avcılık ve toplayıcılığın bırakılıp tarıma geçilmesi birçok hastalığı da beraberinde getirdi” açıklamasını yapan Davis’le aynı sonuca ulaşıyor.
Olmazsa olmazımız
Konuyla ilgili tam tersi görüşü savunan uzmanların ortak görüşü ise; buğdayın beslenme ritüellerinde mutlaka yer alması yönünde. Beslenme ve Diyet Uzmanı İrem Çelik Tütüncü “Buğday B grubu vitaminleri içerdiği için kesinlikle diyet programlarından çıkarılmaması gereken bir besin. Burada önemli olan, miktarı ayarlamak. Beslenme ve diyet kişiye özel olmalıdır. Genelgeçer kurallarla tahıl kullanımını tamamen hayatımızdan çıkarmak sağlıklı sonuç vermez” derken her bireyin kendi besin intoleransını keşfetmesinden yana olduğunu gözler önüne seriyor.
Diyette ekmeğime dokunma!
Buğday tüketiminin özellikle göbek bölgesinde yağlanmaya neden olduğu görüşü ise; uzmanlar tarafından çoğunlukla şişkinlik olarak nitelendiriliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı İlay Polat “Tahıl tüketiminin bölgesel yağlanmaya neden olması tamamen beslenme alışkanlığıyla alakalı bir durum. Karbonhidratın çok tüketilmesi elbette kilo yapar. Ancak dengeli ve sağlıklı bir şekilde beslenme programına tahıl ürünlerini eklemek olmazsa olmazlarımız arasında yer alıyor. Bizler zayıflamak için ekmeği kesme algısının tamamen karşısındayız. Hatta bunun için ‘Diyette ekmeğime dokunma!’ sloganını benimsiyoruz” açıklamasıyla buğday ve tahıl ürünlerinin dengeli beslenmede mutlaka yer alması gerektiğinin önemine vurgu yapıyor. |