Pek çok ünlü devlet adamına yemek hazırlayan Vedat Başaran, şimdi de Topkapı Sarayı bahçesindeki Karakol Restaurant’da deneyimini konuşturuyor. Mönüde Osmanlı yemeklerinin bulunduğunu söyleyen Başaran “Bu yılın yeme içme trendleri arasında Osmanlı mutfağı başı çekiyor. Şimdi moda daha doğal olan doğu lezzetleri” diyor .

Sultanahmet Meydanı’ndan Cankurataran’a doğru inerken Topkapı Sarayı’nın ana kapısından girdiğinizde, saraydan önce gösterişli bir restoran karşılıyor sizi. Osmanlı İmparatorluğu döneminde karakol olarak kullanılan, saray müze haline geldikten sonra ise bekçilerin yaşadıkları bir lojman olan bu bina, bir süre sonra da boşaltıldı.

ZAMAN YOLCULUĞUNA ÇIKARIYOR

Yıllarca boş kalan bina şimdilerde Türk ve Osmanlı yemeklerinin sunulduğu bir restoran haline geldi. Binlerce yıl önceki karakolluk mazisini hatırlatmak amacıyla Karakol Restaurant adı verilen mekanda, İstanbul’un 2010 Kültür Başkenti olduğu bu günlerde Topkapı Sarayı ve çevresindeki tarihi zenginlikleri gezerken mola verip bir kahve içebilir ya da karnınız acıktıysa eşsiz Osmanlı yemeklerini tadabilirsiniz.

Karakol Restaurant’dan içeri adımınızı attığınızda duvarlardaki Topkapı Sarayı resimleri, aşçıları gösteren illüstrasyonlar ve mekanın restore edilmeden önce çekilmiş fotoğrafları sizi zamanda yolculuğa çıkarıyor. Restoranın işletmecisi ise Osmanlı mutfak kültürüne yıllarını adayan ve pek çok lezzeti gün ışığına çıkaran Feriye Lokantası Genel Müdürü Vedat Başaran. Bugüne kadar yerli yabancı pek çok devlet adamını özel davetlerde ağırlayan Başaran, bu restoranın kuruluş öyküsünü şöyle anlatıyor: “Restoran Turizm Bakanlığı’nın Sur-i Sultani projesi kapsamında kuruldu. Bina önceleri köhne görüntüsüyle sarayın içinde olumsuz hava yaratıyordu. Ama dört ay gibi kısa bir sürede aslına sadık kalarak restorasyon çalışmaları yaptık ve ekim ayında restoranı hizmete açtık. İstanbul’un Kültür Başkenti olması şansını da değerlendirerek tarihi bir mekanda geleneksel lezzetleri tanıtmayı hedefliyoruz.”

TAHİNLİ PATLICAN SALATASI FAVORİ

300 kişi kapasiteli Karakol Restaurant, Topkapı Sarayı gibi tarihi bir mekanda olunca kuşkusuz yemekler de o zengin tarihe yakışır nitelikte. Osmanlı mutfağını çağdaş bir forma soktuklarını söyleyen Başaran şöyle konuşuyor: “Saray mutfağı imparatorluğun yayıldığı haritanın içindeki lezzetleri de barındırır. Biz de tarihe atıfta bulunan, geleceğe de mesajlar veren ve her şeyi tek tabakta anlatmaya çalıştığımız bir mönü olmasına dikkat ettik. Mesela içli köfte Osmanlıda çok sevilirdi. Biz içli köfteyi ekşili turp ile sunuyoruz. Dolayısıyla bu yemekleri yerken geçmişe gidiyorsunuz. Tabağın modern bir şekilde tasarlanması ise sizi geleceğe götürüyor.”

Mönüde ekşili turp eşliğinde içli köfte, tahinli yoğurtlu patlıcan salatası, ahtapot elmasiye gibi pek çok farklı lezzette yemek bulunuyor. Başaran “En favori yemeklerimiz köfte, tahinli patlıcan salatası, ayvalı kuzu yemeği, baklava yufkasında levrek balığı, dut pekmezli ördek şiş kebabı” diyor. Her gün saat 09.00’dan 22.00’ye kadar açık olan restoranda ana yemek fiyatları 10-45 TL arasında değişiyor. 

Dünyanın doğusu daha lezzetli ve daha doğal

Osmanlı mutfağının önemi son dönemlerde hızla artıyor. Hatta 2010 yeme içme trendleri arasında Osmanlı mutfağı başı çekiyor. Yıllarını Osmanlı mutfağı üzerinde yaptığı çalışmalara adayan Vedat Başaran da bu konuyla ilgili olarak  şunları söylüyor: “Gastronomi Türkiye’de olması gereken boyuta geldi. Bence dünyanın doğusuna doğru kaydıkça lezzetler daha doğru ve doğal oluyor. Son 20 yıldır Anadolu yemek kültürüne ilgi artıyor. Dolayısıyla Osmanlı mutfağı üzerinden dağılan sisin yerini parlak bir hava alıyor.”

Yemeklerde çeşni kullanıyoruz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a, Brezilya Maliye Bakanı’na kadar pek çok devlet büyüğünün ağırlandığı Karakol Restaurant’ta yıllardır gün ışığına çıkmamış pek çok Osmanlı lezzeti de sunuluyor. Başaran mönünün gizli ayrıntılarını şöyle açıklıyor: “Osmanlı mutfağını anlamak için zaman tüneline girmelisiniz. Bunu yaparsanız birçok değerini ortaya çıkarırsınız. Mesela doğal malzemelerle hazırlanan lezzetli çeşnileri burada çok kullanıyoruz. Kurutulmuş meyve ürünlerinden yemekler yapıyoruz. Mesela şerbet artık içilmiyor. Biz ise bu geleneğin ölmemesi için tadımlık şerbetler sunuyoruz.”

http://www.stargazete.com/