KÖYLERİN harman yerlerinde, kasabaların-beldelerin çayırlıklarında,şehirlerin kenar mahallelerinde her zaman terk edilmiş eşekler vardı...
Seyahat edenler, çoğu zaman onları yolun sağında-solunda karınlarını doyururken gördüler.
Şimdi hiçbiri yok...
Eğer arsada-korulukta bir eşek görürseniz... İyi bakın, çünkü birkaç saat sonra, olmadı gece o da yok olacaktır...
Kimi yolculuklarımızda kasası eşek dolu kamyonlara rastlarız ya, hani birbirimize göstererek...
Nereye gitti bu eşekler?..
Çünkü....
Çünkü hepsini yediniz...
Bu yazıyı yazarken başım dönüyor, gözlerim kararıyor, canım sıkılıyor, çünkü ben eşekleri severim...
Ama ne yazık ki bilmeniz gereken bir gerçektir bu:
Hepsini kesip yedirdiler size...
Onları kimi zaman kiloyla aldınız, kimi zaman sucuk-pastırma, kimi zaman da restoranlarda- lokantalarda yemek olarak geldi önünüze...
Bunu yapanları ise mahkemeler tutuklamaya bile gerek görmeden saldılar; çünkü cezası sadece on kilo et parası kadardır...
Yüzde 99.9’u Müslüman olduğu için “Domuz eti haramdır“ diyen ve önüne gelen her tabağa “İçinde acaba domuz eti var mı?” diye şüpheyle bakan halkımız, eşekleri yedi bitirdi...
Bir hesaba göre 250 bin, bir hesaba göre 300 bin...
Canlılara karşı sorumluluk-sevgi-merhamet- saygı duyguları hiçbir zaman öğretilmemiş insanların, kendi cinslerine karşı da saygısızlığı işte böyle bir şeydir...
Savunmasız canlılara eziyet etmek “suç-kabahat” olmadığı için, savunmasız kendi insanlarına, yaşlılara, hastalara, çocuklara da acımayan bir toplumun, ergeç başına gelecek olan bir sürpriz...
Ne kadar eşek varsa yemiş olmak...
Bakın çevrenize...
Nereye gitti bu eşekler?..
Bekir Coşkun
http://www.haberturk.com/