Son dönemde çok konuşulan Angus'larla ilgili olarak, yerinde ithal Angus'ları görmem için üç kuşaktır hayvancılık yapan Ahmet Hacıince'den çağrı alınca Konya Beyşehir'e gidip önce çiftliğini sonra Angus'ların bulunduğu merayı ziyaret edip "Angus'larla tanıştık." Yaklaşık 12 saatli gezide bir yandan Hacıincele'r in hayvancılık macerasını, bir yandan da Angus'ların nasıl, hangi şartlarda karlılık getiren bir üretim yaratacağını öğrendik.
Türkiye'de bir süredir et sorunu ile birlikte Angus ithalatı "Mucize yaratacak bir formül" olarak ortaya atıldı. O nedenle Avustralya'dan "Angus'lar geldi gidiyor" haberleri benim de ilgimi çekiyordu. Öğrenmek isteğim vardı. Antalya büro temsilcimiz Seda Tuzlu, bölgelerindeki bir işadamı Ahmet Hacıince'nin Angus ithalatı yaptığını, beni Konya Beyşehir'deki çiftliği ve merasını ziyarete, "Angus'larla tanışmaya" davet ettiğini söyledi.
Yazıişleri toplantısında söz ettiğimde bu davete benimle katılmak isteyen çok sayıda arkadaş çıktı. Aralarından yurt haberler şefimiz Handan Sema Ceylan ile birlikte gideceğimizi bildirip gün karalaştırdık. Yola çıkmadan konuştuğum eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı, hayvancılık ve tarım konularına meraklı dostum Kadir Günay,"Biz ithal etiğimiz birçok Angus'u angut yaptık. Onun için nerede nasıl besleyeceğini ve geldiği yerde nasıl beslendiğini mutlaka sor" dedi. O düşüncelerle yola çıktık..
Ahmet Hacıince bizi Konya'da karşıladı. Yol boyunca üçüncü kuşağında yer aldığı ailesinin hayvancılığı ve yatırımları konusunda bilgi verdi. Dedesi Ahmet Hacıince'nin tescil edilen işe başlarken düstur ettiği bir sözü "Çıraklığını yapmadığın işin patronu olma" sözünün kendilerinin yo göstericisi olduğunu söyledi. İngiltere'de et ürünlerin tahsili etmesi kadar Trakya ve Doğu Anadolu'da hayvan alımı yaparken de kendini geliştirdiğini anlattı.
Önce Türkiye'de Simental, Montofon ve Holskayn alırken birileri tarafından getirilip sonra vazgeçilen Angus'lardan 200 tane satın aldığını sonra ithal konusunda karar alırken Prof. Bülent Mutluer'le birlikte araştırmalar sonunda 2003 yılında bu yana izleyip araştırdıkları Angus ithaline karar verdiklerini söyledi. Daha önce getirilen Angus'lardan istenen verimin alınmamasının nedenlerini araştırdıklarını, "Mera olmadan Angus yetiştiriciliğinin katma değerli, karlı bir üretim olamayacağı" kararıyla uygun ortam arayışına girdiklerini belirtti.
Kiralama kararı aldıkları mera bölgesinin 10 yıllık hava raporunu Avusturalya'ya gördermişler.Benzer koşullu alandan alım yapmışlar. Hayvanların naklinin ucuz olabilmesi için Formula 1 için Avustralya'ya otomobileri götürecek uçakların geri dönüşünde Angus'ları Türkiye'ye bu uçaklarla getirmek için anlaşma yapıp nakliyeyi sağlıklı ve ucuz sağlamışlar. Türkiye'den topladıkları 200 saf olmayan Angus'ları varken, ilk partide 19 Mayıs 'ta 229 Angus ithal etmişler. Ramazan sonrasında bir parti daha Angus ithalatları olacakmış.
Ahmet Hacıince bizi önce İttifak Holding Holding'in süt inekçiliği için kurduğu sonra vazgeçtiği 2004 yılında satın aldıkları çiftliğe götürdü. Oradaki 500 hayvan kapasitesini satın almalarla, yurdun çeşitli yerlerinden toplama hayvanlarla etçilik ağırlıklı 5 bin başa yükseltmişler. Çiftlik 1000 dönümlük bir alanda kurulmuş, silaş ve yonca üretimi yapılabilen, çevresinde hiçbir yerleşim olmadığı için hayvan hastalıklarından korunaklı, hemen yanında kamudan kiralanan bir göleti bulunan uygun bir yer.
Çiftlikten sonra Ahmet Hacıince bizi bu kez ithal Angus'ların da yayıldığı 28 bin dönümlük Bademli beldesinden kiraladığı meraya götürdü. Beyşehir-Akseki arasında ana yolun iki yanında uzanan birkaç vadiyi içine alan çok geniş bir alan. İçersinde şişelenmeye müsait su kaynağı var. Burada 70-80 Angus'un bir arada bulunduğu aralarına birer Holştayn'ın nazar boycuğu olarak koyulduğu sürüler otluyor. Çobanları için tahta küçük evler yapılmış. Bu merada zaman içinde 2 bin 500 Angus olacakmış. Şu ana kadar gelen Angus'ların 7 yavrusu olmuş,analar yavruları kendileri doğurup sürüye katmışlar. Hacıince bu Angus'lardan 150 yavru bekliyor. Angus'lar bu merada 8 ay açıkta beslenip, açıkta geceleyeceklermiş. Diğer 4 aylık dönemde de kuru otla bile beslenmeleri mümkün olacakmış. O kuru otu da çobanlar meradan topluyorlarmış. Bir Angus kesime 18 ayda gidiyormuş. En az 350 kilo karkas verimi varmış. Bu mera beslenmesinde hergün 1-1 kilo 250 gram ağırlık artışı oluyormuş. Ve bu Angus başına 1 liralık maliyet getiiyormuş. Angus'un yemle beslenmesi günde 3.5 liraya geldiği için mera beslenmesi olmadan 18 ayda karlılığa ulaşması mümkün görülmüyormuş.
Ahmet Hacıince'ye göre besicilikte beş bölüm içerde kalmadan kar etmek mümkün değil. Hacıince, " Kendin besleyip, kendin kesecek, kendin parçalayacak, kendin işleyecek ve kendin satacaksın, ancak o zaman kar edersin" diyor kendi örgütlenmeleri de buna uygun şimdi bir mezbaa yatırımı yapıyorlar, ayrıca Angus lokantaları için incelemedeler.
Bütün bunlardan sonra ben "Angus'larla tanışmam iyi oldu" derken, sanırım Angus yetiştiriciliğine gireceklere de bilgi vermiş oldum. Hacıince'nin Angus'larının angut olmayacağına inandığım için bu beni mutlu kılan geziyi size de aktardım
Osman Arolat
http://www.dunya.com/
