SON 10 gündür önemli bir yabancı konuğumla birlikte tatil yaptık.
Hemen her akşam, yemeği birlikte yedik.
10 gün boyunca ona sadece Türk şaraplarından ikram ettim.
Sonuç:
Fevkalade memnun ayrıldı.
Artık bütün yabancı dostlarıma Türk şarabı ikram ediyorum.
İnanın hemen hepsinin tepkisi çok olumluydu.
Geçen Pazar Bodrum Türkbükü’nün Maça Kızı Restoranı’nda akşam yemeğinde dikkat ettim.
Bizim masa dışında iki üç masada daha Türk şarabı içiliyordu.
Mesela İzmir’in “Prodhom” şarabı da son günlerde dikkati çekmeye başladı. Onu da izlemeye aldım.
* * *
- Dün İzmir’de Sevilen Şarapları’nın merkezindeydim.
Sevilen büyük bir başarıyı kutluyor.
Ürettiği “900 Sauvignon Blanc” şarabı, dünyanın en iyi restoranlarından biri olarak kabul edilen “El Bulli”nin menüsüne girdi.
Dün bu şarabı tatmak için oradaydım.
- Ayrıca, önceki hafta sonunda Wall Street Journal’de Sevilen’in “Centum” adlı Şiraz şarabı için de övücü bir yazı çıktı.
- Gazete aynı sayısında Corvus Grubu’nun şaraplarını da övdü.
- Geçen ay, Mey Grubu’nun Kayra İmperial Shiraz şarabı, Paris’in çift Michellin yıldızlı iki ayrı restoranının menüsüne girdi.
Bunun için verilen davete ben de katıldım.
Kayra Imperial şimdi New York’un ünlü “Per Se”sinin menüsüne girmeye çalışıyor.
Başarırsa büyük iş yapmış olacak.
İkinci restoranda bize ilginç bir şey anlatıldı. Yaptıkları “İsim kapalı tadımlarda” bu şarap çok beğeni topluyormuş.
Ama “Türk şarabı” denince, tabii ki görüşler değişiyor.
- Kavaklıdere, Doluca, İdol bu yıl büyük atılımlar yapıyor.
Ben şunu iddia ediyorum.
Türk kırmızı şarabının bazı markaları, şu an Avrupa’nın en iyileri arasına girecek düzeye geliyor.
Ne var ki ülke imajı, bu markaları aşağı çekiyor.
* * *
Sevilen’in El Bulli’ye kabul edilen Sauvignan Blanc’ın fermantasyonu kaliteli Fransız fıçılarda yapılıyor. Daha sonra 8 ay fıçılarda bekletiliyor.
Gerçekten iyi bir şarap olmuş.
Ancak ünlü restoranların menülerine giren şaraplar bir şeyi dikkatimize getiriyor.
Kayra Imperial Şiraz, şu an Türkiye’nin en pahalı şarabı.
Paris’teki restoran fiyatına baktım, 62 Euro’ydu.
62 Euro, 120 Türk Lirası ediyor. Oysa bu şarap Türkiye’de, piyasada 170 liraya satılıyor.
Restoranda 250-300 liradan aşağı içemezsiniz.
Sevilen’in yeni kuşak patronu Enis Güner’e, 900 Sauvignon Blanc’ın, El Bulli’de kaç eurodan satılacağını sordum. O da aşağı yukarı aynı fiyattan satılacakmış.
İki şarabın Türkiye’deki fiyatlarını karşılaştırdığımda, Kayra Imperial’in çok ucuz kaldığını görüyorum.
Anladığım kadarı ile Mey Grubu, özel bir fiyat stratejisi uyguluyor.
“Türk imajının” getirdiği dezavantajı düşünürsek, doğru bir strateji diyebiliriz.
Yoksa, Kayra Imperial, o restoranlarda en az 90-100 Euro’ya satılabilecek kalitede.
Ama Türk şarabının asıl sıkıntısı iç pazarda çok pahalı oluşunda.
* * *
Türk şarabının imajı bakımından çok büyük bir başka sorunumuz var.
Türkiye’ye her yıl 25 milyona yakın turist geliyor. Bunların çoğu, “Her şey dahil” otellerde veya tatil köylerinde kalıyor.
Aşırı rekabet ve düşük fiyat politikaları nedeniyle bu insanlara sunulan şarabın kalitesi sorun oluyor.
Türkiye şarapçılığa özel önem vermeli.
Bu insanların yarısına bir şişe şarap içirebilsek, 12 milyon şişe şarap eder. Birer şişe alıp götürseler, 12 milyon şişe şarap daha demek.
Bundan iyi tanıtım imkânı olamaz.
O nedenle hükümet, şarapçılığı özel bir teşvik politikası ile ele almalı.
Türk şarap üreticilerini bir kere daha kutluyorum.
Az zamanda gerçekten büyük iş yaptılar.
hurriyet.com.tr |