Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 25 Kasım 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

İzmirli kültür balıkçılarıyla yapılan ortak akıl toplantısı ve arkadaşımız İbrahim Ekinci'nin haber analizi ülkemizin kültür balıkçılığında büyük potansiyel taşıdığını, buna karşılık çözülmemiş sorunları olduğunu ortaya koyuyor.

Sağlıklı beslenme, çocuk ve gençlerimizin zeka gelişimi ve ihracat açısından önem taşıyan bu alanda vakit kaybetmeden denizin nimetinden daha çok yararlanacak projeler geliştiurmeliyiz.

Türkiye, büyük imkanı olan denizinin nimetinden yeterince yararlanabilen, denizin verdiği insan beslenmesinin, gelişmesinin ve sağlığının en önekli ürünü "balık" tüketimi çok az olan bir ülkedir. Sadece sağlık ve beslenme açısından değil, zeka gelişimi açısından da büyük değer taşıyan balık çocuklarımız ve gençlerimiz için en önemli gıdadır. Ve biz ne yazık ki bu gerçeği yeterince kavramış durumda değiliz.

Dünyada kişi başına yıllık balık tüketimi ortalama 16 kilo, AB ülkelerinde 16 kilo iken ülkemizdeki tüketim son yıllardaki artışa karşın 8 kiloda kalmaktadır. Ülkemizde kişi başına balık tüketiminin dünya ortalamasına hatta AB ortalamasına çıkarılması için gereken çaba gösterilmelidir. Bu insanımızın sağlığı, çocuklarımızın gelişimi ve zekası için gerekli bir çabadır…

Dünya ve Türkiye balıkçılığında son dönemde önemli bir gelişme söz konusudur. Avcılık giderek azalmaya yetiştiricilik, kültür balıkçılığı hızla artmaya başladı. 1975 yılında su ürünleri içersinde yetiştiriciliğin payı yüzde 5'ler seviyesindeyken, 2005'te 54 milyon tonla yüzde 34'ler seviyesine ulaştı. Son dönemde ise dünyada su ürünleri avcılığının 90 milyon ton, Aqua kültür'ün 50 milyon ton olduğu seviyenin aynı oranda kaldığı belirtiliyor. Ancak, birçok ülkede tatlı su ve denizde artan kültür balıkçılığı nedeniyle 2030 yılına gelindiğinde su ürünlerinde avlanma ve kültür balıkçılığın yüzde 50 yüzde 50 başabaş seviyeye geleceği tahminleri yapılıyor.

Türkiye'de ilk balık çiftlikleri 1983 yılında kuruldu. Endüstiriel anlamda Kültür balıkçılığı ise 2000'lerde başladı. Kıyılarda kurulan tesisler şikayetlere neden olunca bundan üç yıl kadar önce kültür balık havuzlarının açık denizlere taşınması zorunluluğu getirildi. Bu maddi imkanı yetersiz firmaların sistem dışına çıkması sonucunu doğurdu. Bugün ülkemizde 24 milyon hektar deniz alanımızda 21 bin 623 teknemiz 111 bin ruhsatlı balıkçımız ve su denizlerde 350 kültür balık yetiştiriciliğimizle 2009 yılında 623 bin ton su ürünü elde ederek, dünya ticari balıkçılığın da ilk 30 arasına giriyoruz. Bu üretimizin 159 bin tonu yüzde 25.5'u kültür balıkçılarınca yetiştiriliyor.

Ülkemiz kültür balıkçıları AB çipura levrek pazarında yüzde 25 bir paya sahipler ve Yunanistan'ın ardından ikinci sıradalar. Alabalık'ta ise AB pazarında birinci sıradalar. Yüzlerce yeni firmanın yatırım başvurusu olan kültür balıkçılığında en az 1 milyon eurolu yatırımların rantabl olduğu ve ciddi karlılık sağladığı belirtilirken, Yunanlı ve Norveçli yabancılarında ülkemizde bu alanda yatırımları bulunuyor. Türkiye kültür balıkçılığı alanında Çin ve Pakistan'ın ardından en hızlı gelişim sağlayan üçüncü ülke durumunda.

Türkiye'de İzmir ve Muğla'da kültür balıkçılığı kümelenmesi var. Karadeniz ve Mersin'de de gelişmeler bulunuyor. İzmirli kültür balıkçılarıyla arkadaşlarımız Ahmet Usman ve Sedat Alp'in yaptıkları ortak akıl toplantısı özellikle açık deniz taşınmasının ardından kıyı lojistik planlaması yapılmadığı için önemli sorunlar yaşadıklarını ortaya koyuyor. Bu sorunların çözülebilmesi için istekleri arasında ise talepleri, cezaya sebep olmayan izinli iskele yapımı, kıyıda lojistik planlama yapılarak organize lojistik bölge kurulması, balık borsası ile ticaret yapısının sağlıklı hale getirilmesi. Bu düzenlemelerin yapılması nın 2009 yılında 400 milyon dolayındaki su ürünleri ihracatının 2023 yılında 3 milyar dolara çıkarması sonucunu getireceğine ve su ürünlerinde kültür balıkçılığının yüzde 50 seviyesine yükseleceğine inançlarını belirtiyorlar.

Bütün bunlar bugüne kadar yeterli imkan yaratılmayan bu alanda yeni ve doğru düzenlemelerle çok önemli bir potansiyel artışı olduğunu gösteriyor. Ekipman üretimi de olan ülkemizde katma değeri yurt içinde kalan artışın sağlanabilmesi için, ekonomi yönetiminin sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yol haritasını çizmeleri, destekleri düzenlemeleri gerekiyor.

 

Osman Arolat

http://www.dunyagazetesi.com.tr/

Ekleme Tarihi
06.08.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız