Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 17 Mayıs 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
Cumhurbaşkanı et ithalatı ile ilgilenir mi? 

Dünyada gıda fiyatları artıyor. Önümüzdeki 10 yıl artış trendinin sürmesi bekleniyor. Ondan sonrası meçhul. Fakat, bugün çok ucuza ithal edildiği sanılan gıda ürünleri, yarın bu kadar ucuz olmayacak.
 
Hatta, paranız olsa bile satın alınamayacak ürünler olacak.
Sorun sadece fiyat da değil. Gıda güvenliği de çok önemli. Avrupa’da son günlerde özellikle kanatlı sektöründe yaşananları izliyor musunuz?
Almanya’da hayvan yemlerinde yüksek oranda zehirli dioksin maddesi tespit edildi. Dioksinin yumurta ve tavuk etinde de görülmesi bu ülkede pek çok işletmenin kapatılmasına neden oldu. Yumurta ve kanatlı eti tüketimi düştü.
Uluslararası Hayvan Hastalıkları Ofisi’nin Fransa’da kanatlılarda Newcastle hastalığı 
vakaları görüldüğünü açıklaması üzerine, Ukrayna, bu ülkeden tavuk ithalatını yasakladı.
Bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye, et fiyatını düşürme bahanesiyle ithalata sarılmış, her şeyi ithal ediyor.
İthalatın çözüm yol olmadığını aylardır sektör temsilcileri anlatmaya çalışıyor. Ancak, uyarılar dikkate alınmadığı gibi, ithalatın boyutu büyüyerek devam ediyor.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Mehmet Alkan, son bir umut konuyu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bir mektupla bildirdi. Mehmet Alkan’ın Cumhurbaşkanı’na yazdığı mektubun özeti şöyle: Sayın Cumhurbaşkanım,
Çok yoğun çalışmalarınız içerisinde zat-ı alinizi böyle bir konu için rahatsız etmemizin nedeni, son 4 yıldır uygulanan politikalar konusunda şimdiye kadar yaptığımız girişimlerin sonuçsuz kalmasıdır.
Yıllardır gündeme taşıdığımız hayvancılığımızın içinde bulunduğu sorunlar maalesef görmezden gelinerek et fiyatlarının piyasa şartlarına göre oluşumu spekülasyon olarak değerlendirilmiş ve 2010 Nisan ayında Bakanlar Kurulu tarafından 16.000 ton canlı hayvan ve 7.500 ton da et ithalatı kararı alınarak yürürlüğe konmuştur. Daha sonra bu miktar yeterli görülmeyerek Bakanlar Kurulu, 29 Haziran 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararı ile Et ve Balık Kurumu’na 100.000 ton damızlık olmayan kasaplık canlı sığır ve sığır etinin sıfır gümrükle ithalatının yapılması için karar almıştır. Haziran ayında Et ve Balık Kurumu’na sıfır gümrükle ithalat yetkisi verildikten sonra, yine 19 Haziran 2010, daha sonra da 28 Ekim 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararları ile özel sektörün de ithalat yapması sağlanmıştır.
Biz bu ithalat kararlarına karşı olsak bile, başlangıçtaki ufak çaplı ithalat kararnamelerinin masum ve insani amaçlarla terbiyevi mahiyette alınan sembolik ithalat kararları olarak değerlendiriyorduk. Daha sonra hem ithalat yapılacak ülke sayısı hem de miktar olarak artan canlı hayvan ve et ithalatı yanında kurbanlıkların da ithalatı yetmezmiş gibi, geçen yıl sonu itibarı ile damızlık hayvan ithalatları hariç tüm ithalatların kamu ve özel sektöre kapatılacağını beklerken, 2011 yılı için 22 Aralık 2010 tarihinde 27793 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Kasaplık ve Besilik Canlı Hayvan ile Et ithalatı hakkında Bakanlar Kurulunun aldığı kararlar gerçekten çok üzücü olmuştur. Bu yeni karar hayvancılığımız için öldürücü bir darbe olacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Bu ithalat politikaları devam ettiği sürece yerli üreticimiz girdi maliyetleri yüksek olduğundan ithal ürünlere karşı rekabet edemez.
Bu durumda küçük ölçekte besi yapan çiftçi üretimini devam ettiremez. Entansif besi yapan büyük işletmeler besi hayvanı bulmakta, besi materyallerinde maliyeti düşürmekte çok zorlanacaktır.
Her seviyedeki üretici zarardadır, tüketiciye ucuzluk ne kadar yansıyor, bu durum da tartışılır.
Besihaneler boş, mezbahalar atıldır.
Veteriner hekimler bu durumdan en fazla etkilenen meslek grubu olmuştur.
Bu durumda sadece ithalat yapanlar, pazarlama ağında yer alanlar ile ithal ete ve kasaplık hayvana dayalı et ürünü işleyen bazı sanayiciler kazanıyor.
Ayrıca çok önemli bir konu da, yurt dışından getirilecek canlı hayvan ve ithal etlerin ülkemiz hayvancılığı ve halkımızın sağlığı açısından ne kadar tedbir alınırsa alınsın her zaman risk teşkil edebileceği bilimsel bir gerçektir. Bakanlığımızın yıllar itibariyle artarak devam eden hayvancılık desteklerini takdirle karşılamakla beraber ithalat politikaları devam ettiği müddetçe daha da korkulanı ülkemizdeki üreticilerin ve yetiştiricilerin rekabet şartlarına dayanamayarak yaptıkları işi bırakmaları ve ileriye dönük daha büyük olumsuzluklara neden olacağıdır. Çünkü hayvancılık çoğu zaman riskli ve meşakkatli bir uğraş olduğundan bu işi bırakanların tekrar eski işlerine dönmedikleri tecrübelerle sabittir.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Sorunun çözümü aslında o kadar zor değildir. İthalatla hiçbir ülke hayvancılığını geliştirememiştir. Tek yol siyasi iktidarlardan bağımsız, rasyonel orta ve uzun vadeli projelerle hayvansal üretimimizi artırmaktır. Türkiye Cumhuriyeti potansiyelleri itibariyle bu sorunu rahatlıkla aşabilir. “
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yoğun işleri arasında et ve hayvan ithalatıyla ilgilenir mi bilemiyoruz. Zira, ithalat kararlarının altında Cumhurbaşkanı olarak kendisinin de imzası var. Dileğimiz yukarıdaki mektubun dikkate alınması ve gereğinin yapılmasıdır.
Bu vesile ile 250.meslek yılında tüm veteriner hekimlerin “2011 Veteriner Hekimler Yılı”nı kutluyoruz.
 
 
 
 
Ali Ekber Yıldırım
 

Ekleme Tarihi
11.01.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2


Link: Cumhurbaşkanı et ithalatı ile ilgilenir mi?




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız