Endüstriyel balıkçılıktan dolayı balık sayısındaki azalmanın önüne geçebilmek adına "Seninki kaç santim?" kampanyasını başlatan Greenpeace, Tarım Bakanlığı'nın gündemine konuyu getirmiş olsa da tedbiri elden bırakmıyor. Bakanlığın geri adım attığını söylemenin henüz erken olacağını belirten Greenpeace Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, "2070 kişinin doğrudan bakanlığı aradığı 'kırmızı telefon' eylemi ile avlanma boyları konusu, haziranda yapılacak tebliğ istişare kurulu toplantısının gündemine alınmış oldu. Ancak bundan sonra değişikliklerin bilimsel veriler ışığında gerçekleştirilmesi gerekir" dedi.
Balıkçıların gerekli değişiklikleri yapabilmesi için devlet desteğinin şart olduğunu kaydeden Dökmecibaşı, "Avlanma boylarının bilimsel verilere dayanarak yeniden düzenlenmesi, asıl uzun vadeli hedefimiz olan sürdürülebilir balıkçılık politikalarının geliştirilmesinin ilk adımı" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü, "Türkiye'de balıkçılık konusundaki en büyük sıkıntı balıkçılık politikasının olmaması. Su ürünleri tebliği korumaya dayalı bir anlayıştan gitgide uzaklaşıyor. Tebliğde varolan kabul edilebilir veya işe yarar maddeler ise zaten uygulama ve denetim eksikliği nedeniyle geçersiz durumda."
'Potansiyel değerlendirilmiyor'
Önümüzdeki yıldan başlayarak 2016 yılını da kapsayan yeni 4 yıllık 'tebliğ'in önemine dikkat çeken Dökmecibaşı, "4 yıl boyunca oradaki kararlar uygulanacak, dolayısıyla pek çok türün stoklarının iyileştirilmesi adına tehlike başlayacak. Çünkü avlanma boyları, sürdürülebilir balıkçılığın ilk adımı ve bunu bile gerçekleştiremeyen bir bakanlık balıkçılığını ve denizlerin sürdürülebilirliğini önemsemiyor demektir" yorumunu yaptı.
Türkiye'nin mevcut balık potansiyelini doğru değerlendirebilmek için daha çok avlanmak yerine, balık stoklarını değerlendirmesini gerektiğini belirten Dökmecibaşı, "Türkiye'deki balıkçılığın yüzde 70'ini oluşturan hamsinin çoğu, balık unu fabrikalarına verilerek ziyan ediliyor, hamsinin boyu yasal boy olan 9 santimin altına iyice düşüyor. Böyle bir tablo varken, potansiyelin doğru değerlendirilmesinden söz edilemez" dedi.
Denizlerdeki balık stokunun yüzde 60'ı bitti
Greenpeace, "Seninki kaç santim?" kampanyasına ilişkin bakanlığın avlanabilir izni verdiği balıkların, henüz üremeye fırsat bulamamış yavru balıklar olduğunu savunuyor. Ölçülerin deniz bilimcilerinin verdiği ölçülerden tamamen farklı olduğunu öne süren Greenpeace, şimdiden denizlerdeki balık stoklarının yüzde 60'ının bittiğini, bu hızla avlanmaya devam edildiği takdirde 2050'de dünyadaki balık stoklarının tükeneceğini söylüyor.
Deniz Limanı Şube Müdürlüğü de destek veriyor
"Seninki kaç santim?" kampanyası dahilinde bakanlığa 5 bin kısa mesaj gönderilirken, "kırmızı telefon" hattından 2 bin 70 arama yapıldı. Kampanyaya yanıt verenler arasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü de bulunuyor. Müdürlük, özellikle İstanbul liman sahası içinde su ürünleri kanununa aykırı avlanmaların engellenmesi için çalışma başlattı.
Avlanan kefal sayısı 2 bin tona kalkan sayısı ise 383 tona geriledi
Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) 2009 verilerine göre, 2000 yılından bu yana "avlanan deniz balıkları" miktarı bir hayli değişti. Verilerde en fazla göze çarpan azalma ise kefal ve kalkan balığında. Kefal 9 yıl içinde 27 bin tondan, 2 bin 987 tona düşerken, kalkan ise 2 bin 700 tondan, 383 tona geriledi.
Türkiye'de avlanan balık sayısı
2000: 441 bin 690 ton
2001: 465 bin 180 ton
2002: 493 bin 446 ton
2003: 416 bin 126 ton
2004: 456 bin 752 ton
2005: 334 bin 248 ton
2006: 409 bin 945 ton
2007: 518 bin 201 ton
2008: 395 bin 660 ton
2009: 380 bin 865 ton
2010: -
Not: TÜİK 2010 istatistikleri henüz yayınlanmadı
http://www.kobiden.com/bakanlik-avlanacak-baligin-boyunu-gundemine-aldi_10056_haber.html |