Aralık 2010'da Alman QS kalite güvence sisteminin laboratuvar havuzuna kabul edilen ilk Türk laboratuvarı olan firma, ardından meyve ve sebzedeki pestisit analizinde İspanya'daki AB referans laboratuvarının yıllık yeterlilik testinde yüzde 100 başarıya imza attı.

 

Faaliyete 2006 yılında başladıklarını kaydeden MSM Gıda Kontrol Laboratuvarı Genel Müdürü Nilgün Kubilay, "Firmamız, ihracatçımıza, gönderdiği ürünlerin özellikle yaş meyve ve sebze alanında, kalitesini uluslararası standartlara uygun olarak belgelemesinde destek hizmeti sunmak üzere yoğun faaliyet gösteriyor" dedi. Analizlerinin kalitesini düzenli olarak katıldıkları yeterlilik testleriyle kanıtladıklarını vurgulayan Kubilay, "AB'nin her ürün grubu ve analiz metodu için ayrı ihtisasa sahip referans laboratuvarları bulunuyor. Meyve ve sebzedeki pestisit analizinde, İspanya'daki Almeria Üniversitesi'nin gıda laboratuvarı özelleşmiş durumda. Bu laboratuvar yılda bir kez, biri hızlı kalitatif tarama, diğeri geniş kapsamlı kantitatif tayin olan iki bölümden oluşan ve AB ülkelerinin resmi laboratuvarlarının katılımı zorunlu olan yeterlilik testini düzenliyor. Avrupa Komisyonu'nun Sağlık ve Tüketici Genel Müdürlüğü'nün (DG SANCO) özel izniyle MSM,  AB ülkesi olmamasına rağmen Türkiye'den AB'ye giden yaş meyve ve sebzelerin resmi analizi için yetkilendirilmiş bir laboratuvar olması nedeniyle bu teste kabul edildi. 2011 testine ülkemizden katılan tek laboratuvar olan MSM, 2009 yılından beri bu teste düzenli olarak katılıyor. Bu son testin sonuçlarından şu ana kadar sadece tarama testinin ön raporu yayınlandı. Buna göre MSM, teste katılan 53 laboratuvar arasından test numunesindeki tüm pestisitleri eksiksiz tespit ederek yüzde 100 başarı sağlayan dört laboratuvardan biri oldu" şeklinde konuştu.

 

"QS Belgemizi aldık"

 

Almanya'daki büyük perakendeci kuruluşların yaş meyve ve sebze ithalatında tüm ürünlerdeki kalıntı seviyelerinin AB'nin belirlemiş olduğu yasal maksimum kalıntı seviyelerinin bile altında olması konusunda talepleri bulunduğunu anlatan Nilgün Kubilay, talep edilen kalite güvence sistemlerinin en önemlisinin de QS sertifikası olduğuna işaret etti.

 

QS'in, çiftlikten süpermarket raflarına kadar besin zincirinin her basamağı için ayrı normları barındıran bir sistem olduğunu dile getiren Kubilay, "QS normlarına göre üretilmiş ve dağıtılmış ürünlerin hepsi, pestisit ve nitrat seviyesinin kabul edilebilir düzeyde olup olmadığı test edilen kalıntı izleme programına katılmak zorundadır. Gerekli olan analizleri ise sadece yetkinliklerini sürekli olarak QS kalite güvence sisteminin düzenlediği yeterlilik testlerine katılan laboratuvarlar gerçekleştirebilir. Şu anda bu hakka sahip olan ağırlıklı Almanya'da ve İtalya'da bulunan 52 laboratuvar var. Onlardan bir tanesi de MSM" bilgisini verdi.

 

Sadece Türkiye'de değil, Güneydoğu Avrupa'da ilk QS sertifikalı laboratuvar olduklarına dikkat çeken Nilgün Kubilay, "Artık Avrupa'ya ihracat yapan firmalarımız yurt dışından bir QS onaylı laboratuvar aramak zorunda kalmayacak ve analizlerini ürünün hasat ve nakliye öncesinde MSM'de yaptırarak zaman ve döviz kaybı yaşamayacaklar" diye konuştu.

 

Türk malının kalitesini uluslararası kabul gören standartlara ve kalite güvence sistemlerine uygun bir şekilde analiz eden ve belgeleyebilen bir laboratuvar olarak hizmet vermek istediklerini ifade eden Kubilay, bundan sonrasında yurtdışı tanıtımlara ağırlık vereceklerini anlattı. Her ülkenin kalite güvence anlayışının, kabul edilebilen kalıntı seviyelerinin birbirinden farklı olduğuna işaret eden Kubilay, "Bu nedenle, Türk menşeli meyve ve sebzeleri ithal eden ülkelerin kabul ettiği laboratuvar kalite güvence belgelerini alarak Türk ihracatçısının zaman zaman karşılaştığı sorunların önüne geçmeye çalışacağız" dedi. Türkiye'den Japonya'ya ihracat başladığını hatırlatan Kubilay, bundan sonraki hedeflerinin Japonya'dan da laboratuvar analizlerinin kalite güvencesini gösteren belge ve sertifikaları almak olduğunu kaydederek, "Japonya gıda güvenliği konusunda çok hassas davranıyor. Biz de Japonya'nın laboratuvar analizlerinde kalite güvencesi belgeleme sistemlerini araştırıyoruz" şeklinde konuştu.