THD tarafından 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü dolayısıyla ''Türkiye'de Tüketici Örgütlenmesi ve Tüketici Haklarının Dünü, Bugünü, Yarını'' konulu panel düzenlendi. 

     Çakar, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de tüketici hareketinin henüz 20 yıllık bir geçmişinin olduğunu ve bu alanda gerek yasalar gerek uygulamalardan kaynaklanan pek çok sorun bulunduğunu söyledi. 

     Tüketici örgütlenmesinin teşvik edilmediğini dile getiren Çakar, THD olarak yılda 50 bin şikayeti değerlendirdiklerini ve çok sayıda dava açtıklarını, ancak bu davaların önemli bir kısmının kazanılmasına rağmen yargı kararlarının uygulanmadığını ifade etti. 

     Sorunları ve mevcut durumu ortaya koymak için bir karne hazırladıklarını anlatan Çakar, şöyle devam etti: 

     ''Tüketici örgütleri destekleneceğine, bu örgütlere köstek olunuyor. Böyle olunca hem ülkemiz hem de tüketiciler zarara uğruyorlar. Tüketici yaşamak için tüketmek zorunda ama alım gücünün yetersizliği nedeniyle halk en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor, bir sürü hakkı da gasp ediliyor. O nedenle hükümetin karnesi birçok konuda zayıf. Türkiye, tüketici hakları yönünden sınıfta kalmıştır, hükümet sınıfta kalmıştır. Her şey somut, gelip bize sorsunlar, halka sorsunlar... 

     Artık halkı aldatmayın, demagoji yapmayın, tüketici haklarına saygı gösterin, tüketici örgütlenmesini teşvik edin. Bu ülke bizim, bu gelecek bizim. Bu vergileri biz ödüyoruz, bunun hesabını da sormak zorundayız. Bu ülkenin ivedilikle güçlü, bağımsız bir tüketici hakları hareketine ihtiyacı var. Bunun için siyasi partilerden destek vermelerini istiyoruz.'' 

     

     -TÜDEF BAŞKANI- 

     

     Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz da, tüketici derneklerinin mutlaka devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi. 

     ''Bağış istemiyoruz'' diyen Yılmaz, tüketici derneklerinin uyguladıkları projelerin karşılığında destek beklediklerini kaydetti. 

     Tüketici hakları ve örgütlenmesi alanında pek çok sorun bulunduğunu belirten Yılmaz, kamu kurum ve kuruluşlarında tüketici temsiliyetinin bulunmadığını, hakem heyetlerinde de başkan ve raportörlerin işlerini ''angarya'' olarak gördüklerini savundu. 

     Dolaylı vergilerle de ''tüketicilerin adeta enselerinde boza pişirildiğini'' söyleyen Yılmaz, ''Tüketiciye vermediğiniz bir parayı nasıl alırsınız?'' dedi. Dolaylı vergilerle tüketicinin cebindeki paranın zorla alındığını ifade eden Yılmaz, ''Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımız var ama nükleer santraller gündemde. Bu santraller gerekli mi diye tüketiciye sorulmuyor'' dedi.