Trakya'yı sarı renge boyayan Kanola bitkileri, ayçiçeğinin gideremediği sıvı yağ açığını kapatacak seviyeye geldi. Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne'nin bir çok verimli arazisinde bugünlerde sarı renkli Kanola bitkileri çiçek açtı.
Türkiye'ye ilk defa 1970 yılında göçmenler tarafından getirilen Kanola’nın (Kolza, Rapiska, Rapitsa) yaklaşık 9 yıl boyunca ekimi yapılmış, fakat yağında insan sağlığına zararlı erüsik asit, küspesinde de hayvan sağlığına zararlı glikosinolat bulunduğu için ekimi 1979 yılında yasaklanmış. Geçen zaman içerisinde Kanola bitkisinde bulunan bu zararlı erüsik asit ve glikosinolat asit sıfıra indirilmiş. Son 4 yıldır da Trakya başta olmak üzere Türkiye'nin değişik yerlerinde yeniden ekilmeye başlandı.
Kanola bitkisi hakkında bilgi veren Çorlu İlçe Tarım Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Hüseyin Altınok, ''Kanola, tohumlarında bulunan yüzde 38-50 arasındaki yağ oranı ile önemli bir yağ bitkisidir. Sofralık bitkisel yağ kaynağı olarak yağlı tohumlu bitki olan soyadan sonra üretim açısından dünyada ikinci sırada. Dünyada 2008 yılı Kanola üretimi 64 milyon 200 bin ton, Türkiye'de ise 83 bin 965 ton civarında. Kanola'nın dünyada yağlı tohumlar üretimindeki payı yüzde 15 olmasına rağmen, Türkiye'de bu oran sadece yüzde 6'dır.'' açıklamasını yaptı.
Kanola bitkisine devletin destekleme primini, 2011 yılında ciddi oranda artırdığını belirten Altınok, bunun Kanola bitkisine ilgiyi artıracağını söyledi. Altınok, ''Kanola ayçiçeğine alternatif olmaktan çok, ayçiçeğinin açığını kapatacak bir tarım ürünü. Ayçiçeğine göre ekimi incelik istiyor, depolama imkanı sınırlı, tohumların 15-20 günde satılması gerekiyor, fiyat istikrarı yok. Bunlar dezavantaj gibi görünüyor ama Kanola'nın ekimi için devlet kilo başına daha önce 27,5 kuruş verirken bu miktarı 2011 yılında 40 kuruşa çıkardı. Kanola ekim zorlukları bu destekleme ile rahatça aşılır. Ay çiçeğindeki destekleme oranı daha düşük o da kilo başına 23 kuruş. Bu destekleme politikası devam ettiği takdirde Kanola tarımının ülkemizde özellikle Trakya bölgesinde çok artacağı, buğday ve ayçiçeğinden sonra üçüncü münavebe bitkisi olacağı kesindir'' açıklamasını yaptı.
Kanola, ülkemizin yağ açığını kapatması, yağ fabrikalarına boş sezon olan haziran, temmuz, ağustos aylarında hammadde sağlaması, toprağın yapısını düzeltmesi, küspesinde yüzde 38-40 arası protein bulunmasından dolayı arı ve arıcılara nisan ayında bol miktarda polen sağlaması bakından çok değerli bir bitki. Çiçek döneminde bal arıları bir hektar Kanola’dan 15 günde 100 kg bal ve yaklaşık 1 kg balmumu yapabilir. Kanola tanesinde yüzde 40-45 arası yağ bulunmaktadır. Tohumlarından soğuk presleme ile elde edilen ham yağ rafineri edildikten sonra sofralık olarak kullanılabileceği gibi metanol ile katalizör eşliğinde normal basınç ve ısıda estere dönüştürülerek biyodiesel elde ediliyor. 3 ton Kanola tohumundan en az 1.8 ton küspe ve 1.2 ton biodiesel, 120 kg gliserin elde edilebiliyor.
Elde edilen bu yakıt yüzde 5-20 oranında mazota katılarak diesel araçlarda kullanılabiliyor. Kanola, özellikle fosil kaynaklı yakıtların fiyatının artmasıyla Avrupa Birliği ülkeleri kademeli olarak 2020 yılına kadar tüm dizel yakıtlara yüzde 10 arasında biyodizel ilave etme kararı alması nedeniyle ''yenilenebilir" enerji kaynağı olarak büyük önem taşıyor.(CİHAN) |