Bilim insanlarýnýn yaptýðý bir keþif, modern günümüzün nimetlerinden biri olduðu düþünülen “genetiði deðiþtirilmiþ pirinçlerin” hiç de teknoloji ürünü olmadýðýný gösterdi.
Japonya’nýn Kobe Üniversitesi tarafýndan yapýlan araþtýrmaya göre, binlerce yýl önce yaþayan çiftçiler, farklý pirinç türlerini seçerek genlerini karýþtýrdý. Böylece ideal pirinç türünü ortaya çýkarmayý baþararak ürünlerinden daha fazla getiri elde etmeyi baþardýlar.
Japon bilim insanlarýnýn pirincin alt türleri üzerinde yaptýðý incelemede, tüm DNA bilgilerini içeren genomlar analiz edildi. Analizin sonucunda, Çinli çiftçilerin SD1 olarak bilinen geni çeþitlendirilerek pirinç bitkisinin gövde uzunluðunu kýsalttýklarýný ortaya çýkardý.
Araþtýrma ekibinin baþýndaki isim Dr. Masanori Yamasaki, SD1’in son 50 yýlda pirinç yetiþtirilmesinde en önemli role sahip gen olduðuna dikkat çekti. SD1 üzerinde yapýlan deðiþiklikler, pirincin daha kýsa sürede olgunlaþmasýný, irileþmesini saðladýðý gibi üretim miktarýný da artýrdý.
YERLEÞÝK HAYATIN ETKÝSÝ
Yamasaki, antik çaðlarda yaþamýþ olan çiftçilerin yapay seleksiyon yöntemiyle SD1 üzerinde deðiþiklik yaptýklarýný ve daha kýsa gövdeli pirinç bitkisi üretmeyi baþardýklarýný belirtti.
Yamasaki, “Antik insanlar yerleþik hayata geçtikleri dönemde yapay seleksiyon yöntemi kullanmaya baþladý… Zamanla meyve ve tahýl üretiminde verimlilik ve miktar arttý. Elde ettiðimiz bulgular antik insanlarýn SD1 üzerinde deðiþiklik yapmayý baþardýðý ve tarýmdaki devrimi sanýlandan çok daha önce gerçekleþtirdikleri yönünde” dedi.