7. DÜNYA ODALAR KONGRESİ -COCA-COLA ÜST YÖNETİCİSİ MUHTAR KENT: -''NE YAZIK Kİ, KUZEY AMERİKA, BATI AVRUPA VE JAPONYA'DA BÜYÜMENİN ALGORİTMASI KAYBEDİLDİ'' -''GELİŞMEKTE OLAN DÜNYADA BİRÇOK ÜLKE ÇOK DAHA İLERİ KAMU POLİTİKALARI UYGULUYOR. İŞ DÜNYASINI, ŞİRKETLERİ, YATIRIMLARI BÜYÜME VE İSTİHDAM İÇİN DESTEKLİYOR'' -''KUZEY AMERİKA, BATI AVRUPA VE JAPONYA'DAKİ DURUM İÇİN BİREYLER, ŞİRKETLER OLARAK BİR ARAYA GELİP ALTIN ÜÇGENİ ETKİN KILMANIN YOLLARINI ARAMALIYIZ. ÇİN, MALEZYA, MEKSİKA, TÜRKİYE, ENDONEZYA BUNU YAPIYOR, BİZ NİYE YAPMAYALIM?''
MEXİCO CİTY (A.A) - Deniz Bozdemir - Coca-Cola'nın Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Muhtar Kent, Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya'da büyümenin algoritmasının kaybedildiğini belirterek, ''Gelişmekte olan dünyada birçok ülke çok daha ileri kamu politikaları uyguluyor. İş dünyasını, şirketleri, yatırımları büyüme ve istihdam için destekliyor'' dedi.
Kent, 7. Dünya Odalar Kongresi çerçevesinde düzenlenen ''Yeni Ekonomi Düzeninde Zorluklar ve Fırsatlar'' Panelinde yaptığı konuşmada, tüketici ürünleri şirketi perspektifinden bakıldığında dünya genelinde yeni 3 gelişme, eğilim gördüklerini; bunların olağanüstü fırsatların yanı sıra kısa dönemde bazı güçlükleri de beraberinde getirdiğini söyledi.
Bu gelişmelerden ilkinin orta sınıfın büyümesi olduğuna dikkat çeken Muhtar Kent, 2020 yılına kadar dünyada orta sınıfa 800 milyon ile 1 milyar kişinin eklenmesinin beklendiğini, bunun önemli bir kısmının gelişmekte olan ülkelerden geleceğinin öngörüldüğünü ifade etti.
Orta sınıftaki büyümenin dünya genelinde BRIC ülkeleri dışında Meksika, Şili, Latin Amerika, Pakistan, Malezya, Vietnam, Türkiye, Sahra altı Afrikası'ndan kaynaklanacağını belirten Kent, orta sınıfın en önemli kabiliyetinin ise ''bir şeylere sahiplik'' olduğunu kaydetti.
Orta sınıf insanın başka şeyler de talep ettiğini, bu taleplerin, ''saygınlık'', ''özgürlük'' ve ''demokrasi'' olarak sıralanabileceğini ifade eden Kent, ''Bugün Kuzey Afrika'da gördüğümüz bu talep. Buralarda yaşayanlar saygınlığın paradan daha önemli olduğunu söylüyorlar'' dedi.
Bu gelişmenin, kısa vadeli bir güçlük olduğunu çünkü bu taleplerin kolay olmadığını, zor bir yol olduğunu ifade eden Kent, ancak bunların dünya için fantastik bir fırsat da yarattığını söyledi.
İkinci gelişmenin dünya genelindeki sofistike, genç jenerasyon olduğuna işaret eden Kent, dünyanın bir yanı hızla yaşlanırken, diğer tarafının genç bir nüfusa sahip olduğunu, bu çerçevede bütün tüketici gruplarının algılanması gerektiğini belirtti.
Genç, dinamik tüketicilerin ne istediklerini, ne zaman istediklerini ve nasıl istediklerini belirleyeceklerini, teknoloji ve sosyal medyanın çok önemli hale geldiğini ifade eden Kent, kendileri gibi formülleri geleneksel olarak kalite olan, en iyi ürünü, en iyi paketlemeyle, en iyi dağıtım ağıyla sunan şirketlerin bundan sonra içeriği tüketicilerle birlikte yeniden üretmeye ihtiyaç duyacağını kaydetti.
Kent, tüketiciler tarafından oluşturulan Coca-Cola'nın facebook sayfasına her ay binlerce kişinin katıldığına dikkat çekerek, ''Kendilerini ifade edebilmelerine imkan tanıyabilmek için tüketicilerimizle birlikte içeriği yeniden tasarlamamız en önemli konu'' diye konuştu.
-''ÜRÜNLER ARTIK SADECE KALİTE DEĞİL, KARAKTERİ İÇİN DE SATIN ALINIYOR''-
Kent, üçüncü gelişmenin ise artık tüketicilerin bir ürünü sadece kalitesi için değil, karakteri için de satın alması olduğunu söyledi.
Bu anlamda yeni büyüme modelindeki algoritmanın bulunması gerektiğini belirten Kent, algoritmayı bulmanın ''altın üçgen'' olarak nitelendirdiği iş dünyasının bugüne kadar olduğundan çok daha yakın bir şekilde sivil toplum ve hükümetlerle çalışmasında yattığını ifade etti.
Sürdürülebilir bir iş yapmak için büyümenin anahtar önemde olduğunu, bunun sadece şirketler için değil, bireyler için de geçerli olduğunu dile getiren Kent, şunları söyledi:
''Küçük, orta ve büyük ölçekli bütün şirketler, büyümek için algoritmayı bulmak durumda, ülkeler de bulmak zorunda. Ne yazık ki, Kuzey amerika, Avrupa ve Japonya'da büyümenin algoritması kaybedildi. Küçük, orta ve büyük ölçekli şirketlerin sürdürülebilir bir toplum yaratmaya yardımcı olma rolü olduğunu, sürdürülebilir bir toplum yaratmadan sürdürülebilir bir iş yapmanın mümkün olmadığını bilmeleri gerekiyor. Bu yüzden hükümetler, sivil toplum ve iş dünyası her zamankinden daha da önemli.
Batıda uygulanan hiçbir politika büyümeyi sağlamıyor, çünkü yanlış politikalar uygulanıyor. Vergi politikaları, mali politikalar, kamu harcamaları yanlış. Gelişmekte olan dünyada birçok ülke çok daha ileri kamu politikaları uyguluyor. İş dünyasını, şirketleri, yatırımları büyüme ve istihdam için destekliyor. Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya'daki durum için bireyler, işletmeler olarak biraraya gelip altın üçgeni daha etkin kılmanın yollarını aramalıyız. Çin, Malezya, Meksika, Türkiye, Endonezya bunu yapıyor, biz niye yapmayalım.'' |
