TÜRKİYE’de üretimi ve tüketimi giderek artan zeytinyağında tüketimin yüzde 60’ı markasız ürünlerden geliyor. Markasız zeytinyağı tüketen kesimin çok büyük oranda naturel ve organik zeytinyağını tercih ettiğini belirten Zeytin İskelesi Genel Müdürü Fatih Cenikli, “Çoğu yakın çevresindeki doğal ürünleri alıyor. Bu Türkiye’de organik ve naturel ürün açısından çok büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor. O nedenle biz de organik zeytinyağına odaklandık. Bir yılda pazarı yüzde 70 büyüttük. AC Neilsen’in verilerine göre, geçen yıl Türkiye’deki ulusal zincir marketlerde 52 bin litre organik zeytinyağı satıldı. Zeytin İskelesi ise, zincir marketlerde satılan organik zeytinyağında yüzde 77 payla 2010 yılının tamamında lider oldu” dedi. 

1500 ton şişeledi 

Zeytin İskelesi’nin rafineri ya da fabrikada işlenmiş ürün satmadığını belirten Cenikli, şöyle konuştu: “Türkiye’de ilk defa yüksek asitli sızma zeytinyağını Naturel Birinci adı ile yaptık. Bir de Natural Sızma dediğimiz bir ürünümüz var. Bu iki segmentte de ulusal zincirlerde ilk 5 markanın içindeyiz. Bir yıldır faaliyette olduğumuz düşünüldüğünde anlamlı bir sonuç. 5 yıl içinde bu alanda önemli bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. ‘Organik pahalıdır’ algısını yıkarak uygun fiyatla tüketiciye doğal zeytinyağı ulaştırmayı istiyoruz. İzmir’deki tesislerimizde yıllık 15 bin ton dolum yapabilecek kapasiteye sahibiz. 2010 yılında 1500 ton şişeleme yaptık.” 

Yüzde 100 büyüme

2010 yılında 5 milyon TL ciro elde ettiklerini kaydeden Cenikli, şunları anlattı: “2011 yılında yüzde 100 büyüme ile 10 milyon TL ciro hedefliyoruz. Pazarı büyüterek, pazar payımızı artırmaya devam edeceğiz. 2011’de tüketici ile daha çok noktada buluşacağız. Türkiye’nin her yerinde ürünlerimize ulaşmak mümkün. Ancak şu ana kadar sadece ulusal zincir marketlerdeydik. Bu yıl Ankara ve İstanbul’daki lokal marketlere de girmeyi planlıyoruz. Ancak beklendiği gibi şimdilik kendi mağazalarımızı açmayı planlamıyoruz.”  

Bilinçli yatırımcılar

Türkiye’de dededen kalma bir alışkanlıkla zeytinyağı üretimi yapıldığını kaydeden Cenikli, şöyle konuştu: “Ancak bu kabuk yavaş yavaş değişiyor. Artık pazarda daha fazla oyuncu var. Türkiye’deki zeyin ağacı sayısı verilen tevşikilerle de son 5 yılda 90 milyondan 150 milyona çıktı. Yeni dikim yapanlar bilinçli yatırımcılar. Sektör yeni giren oyuncularla daha da büyüyecek. Şu anda zeytin ağacı ekili alan büyüklüğü 700 bin hektar. 5 yıl içinde 1 milyon hektara çıkarılması hedefleniyor.”

‘Organik pahalıdır’ algısı pazarı büyütmüyor

‘ORGANİK ürün pahalı’ algısının Türkiye’de pazarın büyümesinin önünde engel olduğunu belirten Fatih Cenikli, şunları söyledi: “Oysa dünyada organik pazara olan talep arıtyor. Türkiye’de de bu talebi büyütmek lazım. Pazarın önündeki bir diğer engel de bazı oyuncuların ürünlerini daha pahalıya satmak için organik olmadığı halde, ürün organikmiş gibi duyurup yüzde 35’lere varan oranlarda daha pahalı bir fiyata satmaları. Pazar gelişmediği için de büyük oyuncular organik segmentine başta girmişse de daha sonra bu alandan çıkıyorlar. Türk tüketicisine doğru ürün sunulduğunda çok iyi cevap veriyor. Türkiye’de organik zeytinyağı alanının çok daha fazla büyüyeceğini öngörüyoruz. Amacımız hem kaliteli hem de uygun fiyata organik ürün yapılabileceğini göstermekti ve bunu başardık.”

Zincir marketlerde varız

FATİH Cenikli, Ac Neilsen’ın verilerine dayanarak 2010 yılında zincir marketlerde toplam 52 bin litre organik zeytinyağı satıldığını, bunun 40 bin litresini Zeytin İskelesi olduğunu belirterek, “Bizim dışımızda bu alanda iki oyuncu daha var onlardan da pazarda ikinci olan 10 bin litre, üçüncüsü de 2 bin litre organik zeytinyağı satmış durumda. Zeytin İskelesi şu anda sadece ulusal zincir marketlerde var. Bu yıl içinde Ankara ve İstanbul’daki lokal marketlere de gireceğiz” dedi.

Amaç dünyaya dökme yağ değil markalı ürün satmak

ZEYTİN’in belli bir bölgede ve belli iklim şartlarında yetişen bir ürün olduğunu kaydeden Fatih Cenikli, şöyle devam etti: “Ancak tüm dünyada tüketiliyor. ABD dünyanın en büyük zeytinyağı ithalatçısı. Biz dökme yağ değil sadece kendi markamızla yurtdışında satış yapmayı planlıyoruz. Öncelikli pazarlaramız Kuzey Avrupa ülkeleri, ABD ve Japonya. İç pazarda markamız yeterince güçlendiğinde uluslararası arenaya da açılacağız.”

Doğu ve Karadeniz illeri çok şaşırttı

İSTANBUL’un Türkiye zeytinyağı 

pazarının yüzde 25’ini tek başına karşıladığını kaydeden Fatih Cenikli, şunları söyledi: “Zincir marketler aracılığı ile ürünlerimiz Türkiye’nin dört bir yanında satılıyor. Zeytinyağının daha çok Ege, Akdeniz ve Marmara bölgesinde tüketildiğine ilişkin genel bir kanı var. Ancak bunun giderek değiştiğini görüyoruz. Örneğin Elazığ, Midyat, Diyarbakır, Trabzon, Rize, Samsun gibi iller beklediğimizden daha yüksek performans göstererek bizi şaşırttılar.”

Zeytinyağında markalaşma Roma döneminde bile vardı

ZEYTİNYAĞI’nda markalaşmanın önemine dikkat çeken Fatih Cenikli, “Roma döneminde bile zeytinyağı marka ile satılıyormuş. O dönemde yağın konulduğu anforalarda üreticinin damgası bulunurmuş. Biz de markalaşmaya çok önem veriyoruz. Bu işe başlamadan önce uzun bir planlama süreci geçirdik. Birdenbire büyümek yerine hazmederek büyümek istiyoruz” diye konuştu.