BİTKİSEL YAĞLAR VE GDO -MÜMSAD BAŞKANI YURDAKUL: ''GDO KONUSUNUN YAĞLA HİÇBİR ALAKASI YOK, HALK BU KONUDA YANLIŞ BİLGİLENDİRİLİYOR'' -''TÜRKİYE'DE MARGARİN KULLANIMI SON 10 SENEDE YÜZDE 35 ARTTI AMA EV KULLANIMINDA YÜZDE 15 AZALMA VAR''
İZMİR (A.A) - Tolga Albay - Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdakul, Türkiye'de Genetik Değişikliğe Uğramış Organizmalar (GDO) konusunda kamuoyunun yanlış bilgilendirildiğini, GDO ile yağın hiçbir ilgisinin bulunmadığını savundu.
Dünya Yağ Sanayicileri Konferansı kapsamında geldiği İzmir'de AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yurdagül, Türkiye'de 1,5 milyon ton yağ tüketildiğini, kişi başı yağ tüketiminin 20-21 kilogram arasında, dünya ortalaması civarında olduğunu söyledi.
Yurdakul, margarin ve likit yağ ihracatı da dikkate alındığında, yağda ham madde ihtiyacının yüzde 75'inin ithal edildiğini, bir tarım ülkesi olan Türkiye'nin bu üretimi neden yapamadığının sorgulandığını ifade etti.
Türkiye için soya ve kanolanın uygun olduğunu Yurdagül, ''Geniş çapta bir üretim planlanamadığı için üretimin ekonomik olmuyor, ithal etmek işimize geliyor'' dedi.
Yurdagül, vatandaşlar arasında bitkisel yağda GDO bulunduğu yönünde kanaat olduğunun belirtilmesi üzerine şöyle konuştu:
''GDO konusunun yağla hiçbir alakası yok. Türkiye'nin GDO'yu henüz bilmediği, çok kötü noktalardan başladığını düşünüyorum. Bunda basının da suçu var. GDO, bir öcü olarak, insan sağlığını etkileyici bir şey olarak gösterildi. GDO, ABD'deki tarımsal ürünlerin yüzde 80'inde uygulanıyor. GDO ile sadece ürünlerdeki protein zinciri değiştirilebiliyor. Yağ bir protein değildir. GDO'lu tohumla üretilmiş soya fasulyesini parçaladığımızda yağ ve proteine ayrılıyor. Protein kısmını insan yiyeceği olarak kullanırsanız GDO'nun cinsine dikkat etmeniz lazım. Ama yağ olarak kullanıyorsanız, bu ayrımı yaptıysanız yağda GDO yok. Halka bu anlatılamıyor. Çünkü bunu anlatanlar yanlış, olumsuz bakış açısıyla anlatıyor. Bu kötüdür, sağlığını etkiler, hatta ölürsün diyen bile var. İşin gerçekten uzmanı konuşmuyor. Unvan sahibi herkes bu konuyla ilgili konuşuyor.''
-MARGARİN KAMPANYASI-
Yurdagül, dernek olarak yaptıkları margarine yönelik yanlış algılamaların giderilmesini amaçlayan kampanya sonrası tüketimde bir değişiklik yaşanıp yaşanmadığı yönündeki bir soru üzerine ise kampanyanın margarin tüketimini artırmak için değil margarine yönelik ithamları bilimsel olarak düzeltmek için düzenlendiğini söyledi.
Kampanya öncesi doktorlar dahil bir çok meslek grubunun margarin üretim teknolojisindeki değişikliklerin farkında olmadığını belirten Yurdagül, şöyle devam etti:
''Bir çok meslek grubu, şimdi bu kampanyadan sonra 'tamam' diyor. Kampanya sırasında bize gönüllü olarak yardım eden kardiyaloglar, beslenme uzmanları vardı. Bu bir sosyal sorumluluk kampanyasıydı. Tüketim artışı beklentisi yoktu.
Margarinde ev tüketimi azalıyor ama Türkiye'deki toplam tüketim artıyor. Sabah kahvaltısında eskiden ekmeğe margarin sürülürdü, şimdi insanlar dışardan börek alıyor, onda da margarin var. Türkiye'de margarin kullanımı son 10 senede yüzde 35 arttı ama ev kullanımında yüzde 15 azalma var.''
Margarinde trans yağ probleminin önemli ölçüde çözüldüğünü, MÜMSAD üyesi firmaların trans yağ üretmediğini belirten Yurdagül, pazarın yüzde 90'ının da üye firmalara ait olduğuna dikkat çekti.