Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, Türkiye'nin narenciye ihtiyacının yüzde 30'luk kısmının karşılandığı Mersin'de ürünün dalında kaldığını söyledi.
Narenciye tarihinde görülmemiş sıkıntı yaşandığını belirten Oda Başkanı Gökçel, narenciye seralarında incelemelerde bulundu, üreticilerin sorunlarını dinledi.
Sezonu geçen limonun hala dalında durduğunu, kilosu 20 kuruştan bile alıcı bulamadığını anlatan Gökçel, narenciyede çok ciddi talep daralması yaşandığını anlattı.
Türkiye'de yıllık 300-400 bin ton narenciye ürün artışı olduğunu, ihracatta ise 30-40 bin tonluk artış yaşandığını belirten Gökçel, "Limonda, Türkiye olarak talep alamadık. Bu nedenle ürünün kilosu 20-25 kuruşa düştü. Sezonu geçmesine rağmen limon hala dalında duruyor" dedi.
Gökçel, hasat sezonu öncesi ihracata verilecek teşvik miktarının belirlenmesi gerektiğini, bu miktarın da dış piyasalarda rekabet edecek şekilde olması gerektiğini kaydetti.
Sebze ve meyve üretiminde Türkiye'nin önde gelen illeri arasında olan Mersin'de, 40 bin dönüm örtü altı sebze yetiştiriciliği yapıldığını ifade eden Gökçel, "Özellikle biber ve çeşitlerinde çiftçilerimiz seralarda çok büyük maliyetlerle ürettiği ürünlerini ancak 20-25 kuruş arasında satabildi.
Bu fiyat ürünün serada toplama fiyatı bile değil. Dolayısıyla çiftçilerimiz bu nedenle çoğunlukla ürünlerini toplamayarak dalda bırakıyorlar. Çünkü işçilik ücreti ürünün bedelinden daha fazla tutuyor. Bu nedenle çaresiz çiftçi ürünlerini dalda çürümeye terk ediyor. Bu çok acı bir tablodur. Örtü altında da durum aynı sıkıntı aynı son 3 yıldır sürüyor.
Çiftçilerimiz yerlere para etmeyen ürünlerini döküp protesto yapıyor. Ama, bir yetkili de çıkıp, 'Sizin sorununuz nedir?' diye sormuyor. Bunun ana sebebi yanlış olan tarım politikasıdır. Üretim artıralım diye zirai tarım kredi faizlerin düşürüldüğü söyleniyor. Ama bunu yanı sıra krediyi alan çiftçilerin girdi maliyetleri artıyor.
Biz diyoruz ki, 'siz üretirken destek vermeyin çiftçiye, biz bir şekilde üretiyoruz. Bu ürünü pazarlama noktasında eğer sıkıntı var ise orada devlet olarak destek verilsin. Biz pazarlama noktasında destek bekliyoruz.
Kesinlikle biz üretiriz yani ben iddia ediyorum, özellikle Mersin'de çevre illerde istenilen kalitede nitelikli ürünler yetiştiriliyor. Ama ne iç piyasada ne de dış piyasada istediğiniz fiyatlarla pazarlayamıyoruz. Sıkıntının temeli burada yatıyor"diye konuştu.
ÜRETİCİ EVİNİ TARLASINI SATIYOR
Merkez Akdeniz İlçesi Adanalıoğlu Mahallesinde üreticilik yapan Ali Can, şu anda 8 bin dönüm alandaki seralarda dolmalık biber, sivri biber, çarliston biber, domates, kabak, salatalık, kapuz ve kavun gibi ürünler yetiştiğini belirterek şunları söyledi:
"Üretici maliyetini bile karşılayamıyor. Zararın altından kalkmak mümkün değil. Evini satan, arazisini satışa çıkartan çok üreticimiz var. Bir üreticinin namusu şerefi, hasiyeti arazisidir tarlasıdır, bahçesidir, ürünüdür.
Ürün para etmeyince insan yaşama şevkini ve sevincini kaybediyor. Sezon inanılmaz kötü geçiyor. Üreticiler şaşkın bir vaziyette ne yapacaklarını bilememenin sıkıntısını çekmektedirler. Para etmeyen ürün dalında kalıyor" dedi.
|